| Konu: | YARGI HİZMETLERİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE BASIN YAYIN YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARA İLİŞKİN DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİ HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 128 |
| Tarih: | 30.06.2012 |
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tasarıda icra personelinin yazılı sınav, sözlü sınav, görevlendirme, nakil, unvan değişikliği, görevde yükselme ve diğer hususların yönetmelikle düzenleneceği hükmü mevcuttur. "Diğer hususlar" gibi nerede başlayıp nerede biteceği belli olmayan bir ibare eklenmiştir. Bu ibare soyut bir ibare olup icra dairelerinde görev yapan herkesi kıskaç altına alabilme, mesleki ve özlük haklarının kolayca Bakanlıkça çıkarılacak bir düzenlemeyle değiştirilebilmesi gibi bir riski içermektedir.
İcra personeli aynı zamanda adli işlem yapmaktadır. Hukuk devletinde adli görev yapan kişilerin her türlü siyasal baskılara ve etkiye açık düzenlemelerle çalışmaya mecbur bırakılması yargı bağımsızlığını da zedeleyen unsurlardandır. Bu yüzden bu ibarenin tasarı metninden çıkarılmasını istiyoruz.
Değerli milletvekilleri, AKP'nin rant ve faiz ekonomisi ülkeyi içinden çıkılmaz bir borç sarmalına sokmuş ve bugün milletimizin güvenli geleceğini ilgilendiren meseleler de bile sesimizi yükseltememe gibi zafiyetler doğurmuştur. AKP'nin ekonomi politikaları nedeniyle içeride de ekonomik ve sosyal hayatta ilginç değişiklikler yaşanmaktadır. Bazı sektörler gittikçe güç kuvvet kazanıp daha belirleyici ve yönlendirici sektörler hâline gelmektedir. Örneğin ülke insanı geçinmekte zorlanırken ülke kaynaklarını, vatandaştan aldığı yüksek faizlerle ve en küçük bir risk almadan elde ettiği yüksek kârlarla çalışan bir bankacılık sistemi. Neredeyse bankalara borcu olmayan ne çiftçi ne esnaf ne de memur kalmıştır. Bankalar sıfır riskle çalışmaktadır ve her hâl ve kârda mükerrer, yüksek kârlar elde etmektedirler. Bankaların yarıdan fazlasının yabancıların elinde olması da ayrı bir rahatsızlık konusudur. Bankacılık sistemi ülke insanının iliğini kemiğini emen bir canavara dönüşmüştür.
Size başka bir örnek daha, AKP'nin ekonomi politikaları ile memleket evlatları, sefalet ücretleri ve ucuz işçi simsarlığıyla karşı karşıya kalmıştır. Hizmetleri özelleştiriyorum diyerek yola çıkan Hükûmet, taşeron firmalara güç, kuvvet vermiştir. Hiçbir şey üretmeyen, sadece al-sat ile milyarlar kazanan aracı kuruluşlar AKP'nin yükselttiği yıldızlardandır.
Kamu sektöründe de iş yükü artan, ekonomik ve sosyal, kültürel hayatın her safhasında iş yoğunluğu yaşayan icra daireleri de böyledir. AKP, adliyeleri bir bir kapatırken icra dairelerinin sayısı her ilde katlanarak artmaktadır. Burada görev yapan arkadaşlarımız da bundan hoşnut değildir. İcralık olmayan vatandaşımız hemen hemen kalmamıştır. Üretim ekonomisi yerine, emek ve alın terinin dışlandığı, kolay kazanç ve sömürünün baş tacı edildiği AKP'nin rant ve faiz ekonomisinin doğal sonuçlarıdır bunlar. İcra dairelerinin çalışma rekorları kırdığı bir ülkede gelecekten bahsedilemez. Huzur kalmaz başta. İcra dairesinde görev yapan memurlar da sıkıntıda. AKP, zor bir kamu görevi yapan icra çalışanlarına yeni yükler yüklemeye devam etmektedir. Adalet Bakanlığı beş ay önce bir genelge çıkarmıştır. İcra memurları mahkeme ve savcılıklara nöbetçi kâtip olarak görevlendirilmektedir. Sanki kendi dairelerinde nefes alacak zamanları kalmış gibi, mevzuatları farklı ve teknik hukuk bilgileri gerektiren alanlarda çalışmaya zorlanmaktadırlar.
İcra memuru arkadaşlara uygulatılan velayet davaları, çocuk teslimi ve teslim alımı olaylarında da sıkıntılar mevcuttur. Çocuklar bir eşya, bir obje değildir. Sosyal hizmet müdürlüklerince uygulanması gereken işlemler yıllardır icra memurlarınca yapılmakta ve son derece dramatik olaylara fırsat verilmektedir. Bu çağ dışı uygulamalara son verilmelidir.
Yine, 6183 sayılı Kanun gereğince yetkili Maliye memurlarının bazı işlerini de icra memurları yapmakta, Maliye hacizleri de Adalet Bakanlığınca yerine getirilmektedir. Yarın, mahkeme hükmü konusu hâline gelecek bir mevzuda adalet talebiyle kendisine başvurulacak adliyeler taraf hâline gelmektedir.
Değerli milletvekilleri, icra dairelerinin çağdaş bir yapılanmaya ve çalışanlarının insan odaklı bir çalışma ortamına ve özlük haklarına kavuşturulması hususu üzerinde saatlerce durabilir, saatlerce konuşabiliriz ancak süremiz az. Bu konuda Adalet Bakanlığının yapacağı çalışmalara Milliyetçi Hareket Partisi olarak destek vermeye hazır olduğumuzu ifade ederken icra dairelerinin işsiz kaldığı, çalışmadığı bir ekonomik hayat temenni ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Korkmaz.