GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YARGI HİZMETLERİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE BASIN YAYIN YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARA İLİŞKİN DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİ HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:128
Tarih:30.06.2012

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; İcra İflas Yasası'nda yapılan değişikliklerle ilgili birkaç tane daha önemli konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Yani, Türkiye'nin gündemi tabii çok yoğun olduğu için pek çok arkadaşımız güncel olaylardan bahsediyorlar ama bu konu da çok önemli, özellikle hem uygulamacılar açısından, avukatlar açısından, yargıçlar açısından çok önemli hem de alacaklılar ve borçlular açısından önemli olduğu için bu konuya değinme ihtiyacı hissediyorum.

Şimdi, özellikle elektronik ortamda teklif verilebilmesi, elektronik ortamda satışların gerçekleştirilebilmesi, satışa pey sürülebilmesi gibi bazı düzenlemeler getirilmiş bu İcra İflas Yasası'na, değişikliklere yönelik. Bu, hacizli mallarla ilgili 23, 24, 27, 28'de, elektronik ortamda pey sürülebiliyor, elektronik ortamda satış işlemlerinin yapılabilmesi söz konusu olabiliyor.

Ancak, arkadaşlar, elektronik ortamda yapılabilen bu türden pey sürmelerin ya da işlemlerin ne türden sonuçlara yol açabileceğini bir düşündük mü acaba, yani bu konuda gerçekten icra müdürlüklerinde yeterli altyapı var mı? Şimdi, düşünün siz, elektronik ortamda bir teklif geldi, bir pey sürüldü, işte bir gün öncesine kadar bu gelecek ama ne alacaklı bilecek bunu ne borçlu bilecek, sadece icra müdürü bilecek. Yani, teknik donanım yeterli mi, onu bilmiyorum ama alacaklının da, borçlunun da bilgisinin olmadığı, bizzat görmedikleri satış işlemlerinde mutlaka sorunlar yaşanacaktır. İşine gelmeyen alacaklı ya da borçlu şunu söyleyecektir: "İcra müdürü kapalı kapılar ardında benim satışımı başkasına verdi. Benim bilgim dâhilinde olmadı. Gerçekten daha yüksek bedeller sunulacaktı ama icra müdürü bunu engelledi." diyecektir.

Onun için, elektronik ortamda yapılması düşünülen satış işlemlerinin ve müzayede işlemlerinin çok doğru olmadığını düşünüyorum ben çünkü bizim toplumumuzda öncelikle herkes açıklıkla bu müzayededeki durumu, kimlerin pey sürdüğünü, nasıl bir işlem olduğunu görmek ister. Hem alacaklı bu konuda tatmin olmak ister hem de borçlu tatmin olmak ister. Bu nedenle, elektronik ortamdaki pay sürmelerin ve yapılan işlemlerin madde metninden öncelikle çıkartılmasını talep ediyorum.

Bir de, aslında görüşmeler de geçti ama neyin konuşulduğunu, neyin görüşüldüğünü pek çok arkadaşımız burada bilmiyor yani hiç de dinlenmiyor buradaki olaylar ama yarın normal yaşamımızda bunlar karşımıza çıktığında yani avukat olarak, alacaklı olarak, borçlu olarak, herhangi bir vatandaş olarak bunlar karşımıza çıktığında gerçekten çok ciddi sorunlar yaşayabileceğiz.

Şimdi, çerçeve 21'inci maddede haczin düşmesiyle ilgili konu düzenlenmiş arkadaşlar. Satış isteme süreleri zaten taşınırlarda altı ay, taşınmazlarda bir yılla sınırlandırıldı. Zaten bir yılın taşınmaz satışlarında çok kısa bir süre olduğunu hepimiz biliyoruz, avukat arkadaşlar bunu biliyorlar. Takyidatların gelmesi, belli işlemlerin yapılması uzatabilir ve özellikle alacak eğer bir miras hissesine aitse yani bunun, ortaklığın giderilmesiyle ilgili davaların uzayacağını biliyoruz.

Bir de bunun yanında, satış isteme sürelerini kısaltmışız, ardından da icra memuruna bir yetki vermişiz, "On beş günlük süre içerisinde satış masraflarını yatırmazsan satışını düşürüyorum." diyor. Bunun anlamı yani nereden böyle bir şey çıktı ben onu anlamadım. Zaten eğer alacaklı istemezse satışı -biliyorsunuz- ne yapılıyor? Borçlu geliyor, satış masrafını yatırıyor ve o malı sattırıyor. İcra müdürüne ayrıyeten böyle bir yetki niye verildi, alacaklıya böyle bir külfet niye yükleniyor onu anlamıyorum.O nedenle metinden çıkartılmasını istedik.

Onun dışında, bir de arkadaşlar, satış işleminden bir kez vazgeçebiliyorsunuz ama hepimiz biliyoruz ki alacaklı ile borçlunun anlaşması söz konusu olduğunda birkaç defa bu türden şeyleri yaşayabiliyoruz. Yani "Bir kez vazgeçersin, aksi takdirde vazgeçemezsin, haczin düşer." dendiğinde ne olacak? Alacaklı ile borçlunun anlaşma ihtimalini ortadan kaldırmış olacağız. Yani bizim amacımız insanların sorunlarına çözüm bulmak değil mi? Çözümün bulunmasını bu şekilde yasal düzenlemelerle ortadan kaldırmış oluyoruz, bu da teknik anlamda doğru bir yaklaşım biçimi değil diye düşünüyorum.

Bunun yanında, arkadaşlar, şimdi, özel yetkili mahkemelerle ilgili nasıl bir düzenleme getireceksiniz bunu bilemiyoruz, bu bir muamma. Yani bizler de milletvekili olarak işte, basından izlemeye çalışıyoruz, köşe yazarlarından izlemeye çalışıyoruz ama benim gözlemlediğim kadarıyla özel yetkili mahkemeler doğal yargıç ilkesine aykırı gerçekten, ancak yargılama usulleri de bizim Ceza Muhakemeleri Kanunu'muzdaki usullere aykırı.

Şimdi, arkadaşlar, nasıl usuller var? Ceza Muhakemeleri Kanunu 250'nci maddede?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yılmaz.