| Konu: | TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE YENİ ZELANDA HÜKÜMETİ ARASINDA HAVA HİZMETLERİNE DAİR ANLAŞMANIN ONAYLANMASI HAKKINDA (S.S.21) |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 17.11.2011 |
MUHARREM İNCE (Yalova) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Elitaş, zamanı daha verimli kullanmak adına şimdi konuşmak istedim.
Önce şunu bir hatırlayalım, geçmişte ne konuştuğumuzu bir hatırlayalım. Sayın Cemil Çiçek Başbakan Yardımcısıyken yetki kanunu Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşürken ne demişti? Tutanaklar orada, gidip alabilirsiniz. Dedi ki: "Meclisle ve Cumhurbaşkanlığıyla ilgili bir düzenleme yapılmayacak." Kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisini alırken Meclisle ve Cumhurbaşkanlığıyla ilgili düzenleme yapılmayacağının sözünü verdi, o zaman Başbakan Yardımcısıydı. Birincisi bu. Ama bugün bununla ilgili düzenleme yapıldı. Verilen söz tutulmadı.
İkincisi "Yetki kanununun kapsamı belli olmalıdır, net olmalıdır." diyor Anayasa. Ortada bir netlik yok, iki.
Söylediklerinizi unutuyorsunuz, üç.
Şimdi bakınız, Meclis şu anda açık, açık görülüyor, aslında Meclis kapalı.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Etme Sayın İnce. Milletvekilleri burada ise Meclis açıktır.
MUHARREM İNCE (Devamla) - Kapalı.
Eğer Türkiye Büyük Millet Meclisi açıkken, Türkiye Büyük Millet Meclisi görüşmelerini sürdürürken bir Hükûmet otuz dört kanun hükmünde kararname çıkarıyorsa sizi, bizi, hepimizi baypas ediyorsa, devre dışı bırakıyorsa Meclis kapalıdır. İşte 12 Eylül zihniyeti budur. 12 Eylül de Meclisi kapatmıştı, siz de kapattınız. 12 Eylül kilit vurmuştu, siz açık tutuyorsunuz ama Meclis işe yaramıyor. Meclis açıkken 34 kanun hükmünde kararname görüşülüyorsa ve kanun hükmünde kararnamelerin ivedilikle Genel Kurula gelmesi gerekirken getirmiyorsanız, 12 Eylül mantığıyla sizin mantığınız arasında bir fark yok ki.
Bunu açıklamak istedim, zamanımı düzgün kullanayım, az kullanayım diye.
Teşekkür ederim.