GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AK PARTİ GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:130
Tarih:02.07.2012

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; tabii, dün akşam?

HAMZA DAĞ (İzmir) - Dünkü gibi olsaydı.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Dün akşamki gibi olamaz. Dün akşamki gibi olabilmesi için? Dün sustum iyi bir şeyler yaparsınız diye, iyi bir şeyler yapılmadığını görünce, AKP'nin yaptığı iyi bir şey de olmadığı için bugün susmak değil, konuşmak istiyorum.

Değerli arkadaşlarım, yirmi altı saattir çalışılıyor ve bu yirmi altı saatlik çalışma içinde burada en sakin olan, bu konuda belki hiç tepki koymayan arkadaşlarımız bir tahammülsüzlük içinde, bir stres içinde burada, Meclisin usulüne uymayacak birçok uygulamalara, yöntemlere başvurma durumunda oluyorlar. Burası yasama yeri. Yasama, yasaları çıkarırken sakin, sağlıklı, birbirimizi anlayan, dinleyen ve anlattıklarımızı anlayan bir düzeyde Meclis çalışmalarının yürütülmesi gerekiyor. Oysa şurada görüyoruz ki Meclis çalışmalarının bütününde, kalabalığın büyük bir bölümü, Mecliste oturanların büyük bir bölümü tamamen, oylamaya, neye oy verilip verilmediği bilinmeden, bir bilinç yapısıyla değil, bir işaretle iradeler konulduğunu artık herkes biliyor. Oysa yasama sürecinde bu konuları sağlıklı tartışarak, birbirimizi anlayarak bu sorunları aşabiliriz.

Değerli arkadaşlar, biz isterdik ki bugün burada olan arkadaşlar, burada kalmak zorunda olan Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri, biz de Sivas katliamının yıl dönümünde hep beraber orada olmak isterdik. Oradaki arkadaşlarımızı bir kez daha selamlıyorum, oradaki katliamı bir kez daha bu kürsüden protesto ediyorum ama gönül isterdi ki biz de bütün arkadaşlarımızla o katliamın yıl dönümünde orada olabilseydik, onların acılarını paylaşma imkânını keşke bize verebilseydiniz; bundan mahrum bırakıldık.

Değerli arkadaşlar, geçenlerde bu kürsüden yine konuştum. O zaman Sayın Canikli "Böyle bir şey yok." dedi; buradaki stenograflar için söylemiştim, "Aralıksız çalışıyorlar." demiştim; "Yok, dinleniyorlar; onlar vardiyalı çalışıyorlar, dinleniyorlar." dedi. Oysa yirmi altı saattir bu arkadaşlar hata yapsalar suçlu olacaklar, eksik yapsalar suçlu olacaklar. Oysa yirmi altı saat, yirmi yedi saat, insan onuruna yakışmayacak bir koşulda Meclisteki insanları, kavasları, Kanun ve Kararlarda çalışan arkadaşları burada tutuyoruz.

Ayrıca, bu arkadaşlarımıza Genel Sekreterlik bir uygulama daha yapmış. Yemekhane bir başka yerde? Buradaki Meclis lokantasında yemek yemeleri bile engelleniyor. Buraya gidip gelme, koşuşturma içerisinde niye bu ayrımcılık yapılıyor? En azından burada bizim bütün sırlarımızı, bütün sürecimizi bilen arkadaşların Meclisin lokantasında bizimle yemek yemesinin ne engeli var?

Dolayısıyla, değerli arkadaşlar, şimdi soruyorum: Bu kadar aceleye getirilen birçok önemli yasayı, saatlerce konuştuğumuz ama saatler sonucunda yine doğru çözüm üretemediğimiz bu tip yasal düzenlemeleri, sağlıklı bir şekilde, çok da uzatmadan, diğer günleri de doğru dürüst sıralandırarak sağlıklı bir tartışma yapsak bize daha yakışan olmaz mı? Biz de insanız sonuçta. Biz de hatalar yapmamamız açısından sağlıklı, verimli bir çalışmayı Meclisin gündemine oturtmak durumundayız.

Bu bir yılın bütün süreci böylesi bir tempoda geçti. Umuyorum ve diliyorum, bundan sonraki dönemde, özellikle belirli saatler dışında, gerekiyorsa hafta sonu da çalışma koşuluyla diğer yasaları sağlıklı bir şekilde, bir oldubittiye getirmeden tartışabilmeliyiz. Çünkü dünkü tartışmalardan da biliyoruz ki burada birbirimizi dinlemeden, anlamadan, yalnız "grup önerisi" diye, grupta birkaç kişinin imza atması sonucunda burada o kararlara uyma noktasının ötesine gitmeyen? Esas yapmamız gereken, gerçekten örnek teşkil edecek yasama görevimizi yerine getirmede diğer komisyonlardaki çalışmalarımızı sağlıklı yapabilmemiz için? Komisyonlarda birçok görevimiz var. Bir tarafta Darbeler Komisyonu, bir tarafta ihtisas komisyonları, Anayasa Komisyonu? Buralara zaman ayırıyoruz. Oradan koşturmaca? Yoklamalar yapılıyor, buralara koşuyoruz. Bunun yerine bunların da düzene sokulduğu bir Meclis çalışmasını hepimizin hak ettiğine inanıyorum.

Onun için, gelin, bu süreleri insan onuruna yakışan bir şekilde, sağlıklı bir atmosferde ve vizyonla, milletvekilliğinin vizyonuna yakışan bir noktada bu tartışmaları yürütelim ve bize yakışan yasama yıllarını böyle yürütelim diye düşünüyorum.

Değerli arkadaşlarım, yine burada birçok kanun çıkarılıyor. Önemli olan, buradan yasama olarak çıkarılan yasaların uygulanması ama uygulamada, yürütme, yasamanın birçok kararının tam tersi uygulamalarla ve mahkeme kararlarını -tam tersi uygulamalarla- reddeden noktadadır. Onun için, yalnız kanun yapmak değil, onun gereğini yerine getirmek hepimizin görevi olmalı diye düşünüyorum.

Bu nedenle önergenin aleyhinde oy kullanacağımızı ifade ediyor, hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Çelebi.