| Konu: | YARGI HİZMETLERİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE BASIN YAYIN YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARA İLİŞKİN DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİ HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 129 |
| Tarih: | 01.07.2012 |
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; dün akşam Godot'u bekler gibi bekledik, sizin bu önergenizin nasıl olacağı konusunda. Yani Sayın Bakan Bekir Bozdağ'ın açıklamalarını da ciddiye almak istemiştik. Gerçekten de özel yetkili mahkemelerin kaldırılması gerektiğini, antidemokratik olan, doğal yargıç ilkesine aykırı olan, savunma hakkını ortadan kaldıran özel yetkili mahkemelerdeki usul hükümlerini ve bu mahkemelerin kaldırılmasını beklerken biz, yine aynı nitelikte, doğal yargıç ilkesine aykırılıklar içeren, savunma hakkını ortadan kaldıran ve hiçbir şekilde değişiklik yaratmayan bir önerge geldi elimize. Artık anlaşılıyor ki siz özel yetkili mahkemelerle kardeş oldunuz. Özel yetkili mahkemeler sizin açınızdan çok önemli, vazgeçilmez nitelikte çünkü daha bu ülkede toplamanız gereken, dalga dalga almanız gereken insanlar var; onun öyle olduğu anlaşılıyor. Bundan sonra sıra kime gelecek, kimler var sıranızda, bunları zaman içerisinde göreceğiz. Ama inanın biz bu konuda mücadele etmekten, demokrasi mücadelesini vermekten, yargı bağımsızlığı için mücadele etmekten, savunma hakkını sonuna kadar savunma mücadelesini vermekten asla vazgeçmeyeceğiz, bunu bilmenizi istiyorum.
Dün Sayın Bakana biz çok sayıda dedik ki: Abdullah Öcalan nerede? Abdullah Öcalan dışarı çıkartılıyor mu, belli heyetlerle görüşülüyor mu? Bursa'da MİT misafirhanesinde mi ağırlanıyor? Bunları söyledik. Sayın
Bakan bunları reddetti ama bugün yeniden, basında, aynı konuda, Abdullah Öcalan'ın belli kişilerle ve belli heyetlerle görüştürüldüğü çok açık seçik görülmektedir.
SIRRI SAKIK (Muş) - Sizi niye bu kadar rahatsız ediyor?
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Yani bu konuda Sayın Bakanın vermiş olduğu cevapların hiçbirisi bizi tatmin etmemektedir çünkü daha önce de Oslo müzakere süreci reddedildi tarafınızdan ve Sayın Başbakan dedi ki: "Orada görüştüğümüzü söyleyenler şerefsizdir.", ardından da "Ben görüşmeleri için gönderdim." dedi. Uludere'de bazı şeyleri gizlediniz, yok saydınız, Uludere'deki yalanlar ortaya çıktı. Şimdi de İmralı yalanlarınız teker teker ortaya çıkıyor.
Şu anda kulaklarımıza fısıldanan başka bir olay daha var arkadaşlar: Ceza Muhakemeleri Kanunu madde 311'deki "yargılamanın iadesi" hükmünün değiştirileceği ve Abdullah Öcalan'ın yeniden yargılanmasının yolunun açılacağı şeklinde bir duyum alıyoruz. Bu fısıltılar zaman içerisinde gerçek oluyor.
OKTAY VURAL (İzmir) - Aynen öyle.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Oslo müzakere sürecinde yüzde 95 anlaşılan konulardan bir tanesi de bu mudur? Abdullah Öcalan'ın yeniden yargılanması ve dışarı çıkartılmasının, tahliyesinin yolu mu aranmaktadır? Yüzde 95 anlaşılan Oslo müzakere süreci -geçen gün Sayın Bülent Arınç söyledi- devlet sırrı niteliğinde değilmiş. Artık bunlar çok açık seçik konuşuluyor, biz bunları öğrenmek istiyoruz.
Yargılamanın iadesi yoluyla yeniden Abdullah Öcalan yargılanacak ve serbest mi bırakılacak? Bunları bilmek hakkımız. Bunları bilirken tabii, bunlar tüm Türk milletinin gözü önünde oluyor, Türk milleti bunları değerlendirecektir. Sizleri ne Türk milleti affedecektir ne de tarih affedecektir arkadaşlar. Bunun sonucuna sizler katlanacaksınız, yani hukuk bir gün size de gerekli olacaktır.
Sayın milletvekilleri, idari yargılama usulüyle ilgili bazı konuları konuşuyoruz. Ben bu konuda bir araştırma yaptım ve çok sayıda hukukçu arkadaşımız da bana bu konuda bir talepte bulundu. Biliyorsunuz, bizim özellikle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda ıslah süreci vardır. Biz davalar açıldığında, fazlaya ilişkin hakkımızı saklı tuttuğumuzda tazminatlarla ilgili olarak adli mahkemelerde, ıslah yapabiliriz ve bilirkişi raporunda belirtilen tüm alacağı alabiliriz, ancak idari yargılama usulünde ve askerî idari yargılama usulünde bu konuda bir hüküm yok. Yani, idari yargılamada, hepimiz biliyoruz ki davayı öncelikle açarız ama bedelin ne olduğunu bilmediğimiz için, ıslah da yapamadığımızdan dolayı insanlar çok ciddi zararlar görürler. İşte, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu konuda Sabri Güneş kararı var arkadaşlar, deniyor ki: "İdari yargılama usulünde de ıslah müessesesini getirmeniz lazım." Ve bu konuda tazminatla pek çok şekilde cezalandırılmış durumdayız.
Şimdi, idari yargılama usulü konusunu tartışırken biz -Sayın Başkanımız İyimaya da burada, Sayın Bakanımız da burada- bu konuda bir önerge verilerek, yani aynen Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda olduğu gibi idari yargılama usulünde de ıslah müessesesini getirmemiz gerekiyor. Bu konuda biz bir önerge hazırlasak reddedeceksiniz, bunu biliyorum, ama lütfen arkadaşlar, böylesi kararlar da varken bunun gereğini yerine getirelim ve bugün idari yargılama usulündeki bu yanlışlığı düzeltme konusunda çaba sarf edelim. Sizlerden bir önerge bekliyoruz arkadaşlar.
Şimdi, sevgili arkadaşlar, ben aslında bugün 64'üncü maddeyle ilgili konuşmak üzere söz almıştım ama yine işte, pek çok konu öne geçtiği için ne yazık ki bu maddeyle ilgili konuşma konusunda süremiz çok az kalıyor.
SIRRI SAKIK (Muş) - Yok, yok, yine Öcalan'ı konuş, Öcalan'ı konuş.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Yani bu şeker?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yılmaz.