GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 74?ÜNCÜ MADDE ÜZERİNDE ADALET VE KALKINMA PARTİSİNE MENSUP MİLLETVEKİLLERİ TARAFINDAN VERİLEN ÖNERGENİN İÇ TÜZÜK HÜKÜMLERİ ÇERÇEVESİNDE İŞLEME ALINAMAYACAĞI HUSUSUNDA BAŞKANIN TUTUMU HAKKINDA
Yasama Yılı:2
Birleşim:129
Tarih:01.07.2012

OKTAY VURAL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Aslında uzunca bir süredir Türk kamuoyunda tartışılan bir konu. Gerçekten adalet mülkün temelidir gibi son derece önemli bir konuyu bir önerge münasebetiyle beş dakikalık bir sınırla? Ki, bunda bir temel kanun olduğu için madde görüşmesi dahi yapamıyoruz. Yani böylesine hepimizin hakkını hukukunu ilgilendiren ve Türkiye için önemli bir konunun böyle bir gecekondu yasa faaliyeti doğrultusunda yapılmasını Milliyetçi Hareket Partisi olarak eleştiriyoruz. Bu doğru bir şey değil.

Önergenin beş yüz kelimeden fazla olması, diğerleri? Elbette gerekçesi beş yüz kelimeden aşağı olup okunabilir, bütün bunlar düzeltilebilir konulardır, bunları tartışmamıza gerek yok ama bir adalet konusunu tartışıyoruz. Yani bir saatlik adaletin ne kadar önemli olduğunu ifade eden bir manevi görüşe sahip olanlar olarak diyorum ki: Böyle bir konuyu sadece kapalı kapılar ardında yapılmış bir önerge münasebetiyle buraya getirip parmaklarla onaylamak acaba bizi doğru noktaya götürür mü, götürmez mi? O bakımdan, bizim bunu düşünmemiz lazım. Burada yapacağımız bir yanlışın kimlerin hayatına mal olacağını, kimlerin adalet duygusunu yok edeceğini düşünerek sağlıklı bir yasama faaliyeti olarak gerçekleştirilmesi uygun olacaktır diye ifade ettim.

Yani gerçekten Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde değil arkadaşlar, yarın çalışacağız, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak buradayız. Öbür gün de çalışacağız, daha sonraki gün de çalışacağız. Bu durumda belki de yapılması gereken husus, Sayın Komisyonun bu maddeyi geri çekmesi. Bununla ilgili düzenlemeyi, Komisyonda, Bakanlık ve ilgililerin de çağırıldığı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulundan alınan görüşler istikametinde sağlıklı bir değerlendirme yaptıktan sonra? Bundan sonraki maddeleri görüşelim, yürütme kısmı kalsın, yarıda kalmış olan kalır, ondan sonra yarın öbür gün -diğer kanunları görüşürüz- o kanunlar görüşüldükten sonra bitiririz, sonra buna döneriz. Eğer aramızda bir sulh olacaksa, bir doğru noktada bir katkı olacaksa bunu temin etmiş oluruz. Birçok insan bakıyor buna ya. Herkes merak ediyor ne olacak, ne bitecek, var mıdır, yok mudur. Biraz önce bir milletvekilinin, sıfatı ne olursa olsun, acaba Yüce Divanda yargılanacaklar için bir istisna?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OKTAY VURAL (Devamla) - ?getirilmiş olmakla birlikte acaba milletvekilleri bir sıkıntıya girer mi, girmez mi diye birtakım endişeleri de var. O bakımdan, böyle bir yöntemi benimsesek daha sağlıklı bir kanun çıkartırız, daha iyi hizmet ederiz, biz de katkı sağlarız, Hükûmetin de bu konuda görüş ve düşüncelerini? Sayın Bakan diyor ki: "Benim konuşma hakkım yok." Değerli arkadaşlar, ben üç dakika içerisinde bunları söyleyebildim. Böylesine önemli bir konuda Sayın Bakanın konuşma yapamaması, izahat verememesi, bundan muzdarip olması bile, bizim düşünmemiz gereken, bununla ilgili özel bir ortamın hazırlanmasında fayda olduğunu mülahaza ediyoruz, düşünüyoruz.

Görüşlerimizi bu istikamette yüce Genel Kurula ve Sayın Başkan size arz ediyorum. Önemli bir konu. Yani elimizi vicdanımıza koyalım. Hiçbiriniz bir kimseye adaletsizlik yapılmasını istemezsiniz, zannetmiyorum. Böyle bir kastın da olmaması lazım. Buna ilişkin, sizlere yöneltebileceğimiz birtakım eleştirileri de engellemiş olursunuz. Elinizde böyle bir fırsat var. Yani bir mahkemenin "AKP mahkemesi" gibi nitelendirilmiş olması sizi de rahatsız etmeli.

Sayın Başkanım, kusura bakmayın, üç dakikada ancak bunları ifade edebiliyorum ama konuşacak çok şey var. Keşke bütün bunları bütün milletvekilleri Komisyonda değerlendirse, anlatsa, sağlıklı bir neticeye gitsek daha iyi olur diye düşünüyoruz ama takdir tabii yüce Genel Kurulun. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler.