| Konu: | GÖRÜŞMELERİN ACELEYE GETİRİLDİĞİNE VE HUKUKA RİAYET ETMEK GEREKTİĞİNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 129 |
| Tarih: | 01.07.2012 |
OKTAY VURAL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Tabiatıyla daha önce de konuştum aslında, "Adalet mülkün temelidir." dediğimiz çok önemli bir konuyu, milletvekilleri olarak vicdanımıza, bilgimize göre bir değerlendirme yaparak burada bir karara varacağız, ama takdir edersiniz ki böylesine önemli bir konunun, Türkiye Cumhuriyeti devleti gibi gerçekten arkamızda büyük bir mücadele, şerefli bir tarih olan Türkiye Cumhuriyeti devletinin gelenekleri itibarıyla bakıldığı zaman, böylesine önemli bir konuda devletimizin aklını kullanamıyoruz. Devletin kurumlarının bu konuda bilgileri elimizde değil, çünkü o süzgeçten geçmedi, Bakanlar Kurulu tasarısı olarak gelmedi buraya. Yani bir devletin, böylesine önemli bir konuda -bu kadar Adalet Bakanlığı, birçok bakanlıklar var, hepimizin vergileriyle, vatandaşlarımızın vergileriyle bunlar oluyor- elbette bir değerli milletvekilinin bir önerge verme hakkı vardır elbette, ama bir devleti yönetiyoruz, "Adalet mülkün temelidir." diyoruz. Böylesine mülkün ve devletin temeli olan adaletle ilgili bir konuda, devletimizin Bakanlar Kurulunun bir tasarı getirememesi, bununla ilgili bir irade beyan etmemesi ve bununla ilgili sadece milletvekillerinin bir teklifiyle bu konuyu getirmesi sağlıklı bir karar alma süreci değil arkadaşlar.
Yine, bakın, milletin temsilcisiyiz yani tarih boyunca var olmuş bir milletin temsilcileri bugün burada, milletvekilleri olarak bu iradeyi temsil ediyoruz. Partilerimizi bırakalım, şunları bırakalım, hepimizin söyleyecek şeyi var, söylediklerimizin hiçbirisine, birbirimize katılmayabiliriz ama biz bu milletin temsilcisiyiz. Onlar bu devleti yönetiyorlar, biz, bu milletin temsilcisiyiz.
Peki, böylesine önemli bir konuda görüş ve düşüncelerimizi nerede ifade edeceğiz? Komisyonda. Niye var komisyonlar? Yani bugüne kadar geldi, bundan sonra ne olur? Bir önerimiz vardı, çok makul çünkü yarın, devlet sırrı, torba yasa, sağlık, birçok konu var, devam edeceğiz.
Değerli arkadaşlarım, varsın yarın tatile gitmeyin, çarşamba da perşembe de? Ama inanın ki, bir saat adaletli yönetim için parmaklarımız kalkarsa, bizim yapacağımız birçok nafile ibadetin yerine geçer. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
Onun için, elimizi vicdanımıza koyalım. Katkı sağlamak isteyenler yapsın. Ne lüzum var buna?
Farklı görüşlerim olacak benim, bunun tam manasıyla karşılamadığını söylüyorum, Cumhuriyet Halk Partisi gibi de düşünmüyoruz. Özel yetkili mahkemeler ile ihtisas mahkemeleri farklı. Türkiye'nin tehditlerle karşılaştığı bir ortamda, Türkiye Cumhuriyeti devletine birçok tehdidin olduğu bir ortam içerisinde bunlarla mücadele edecek etkili bir araca ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz ama karşılıyor mu karşılamıyor mu, yapıyor mu yapmıyor mu? Bizi buraya bunun için millet gönderdi, inanın bunun için gönderdi.
Değerli arkadaşlarım, sizin arkanızda, elbette bunu da saygıyla karşılıyorum, çoğunluk partisinin iradesi olan Hükûmet var elbette. Bu konuda sizin çok fazla katkı sağlamanıza gerek olmayabilir ama bizim arkamızda? Biz kendi bilgi kaynaklarımızla düşüneceğiz. Bakacağız, soracağız; ne oluyor, ne bitiyor. Elinizi vicdanınıza koyun. Nasıl yapacağız? Geldi önerge; hemen düşünün. Acaba ne getiriyor, ne götürüyor? Ona soruyoruz, buna soruyoruz, şunu yapıyoruz yanlış bir iş yapmayalım diye.
O bakımdan, muhalefetin bu konuda bir tutum oluşturması için zeminine saygı göstermek gerekiyor. Keşke öyle olsaydı, keşke yapabilsek. Ne var burada, iki gün gecikelim ya! Allah için iki gün gecikelim. Bugün burada, bu Parlamentoda fiilî durumlar yöntem olmamalı arkadaşlar.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Evet, doğru.
OKTAY VURAL (Devamla) - Sesim ve sözüm yüksek çıkabilir, eleştirilerim ağır olabilir ama Meclisi, fiilî durumlarla yönetilen bir Meclis koyarsak değerli arkadaşlarım, o zaman darbeci bir zihniyeti meşrulaştırmış olursunuz. Onun için herkes önce, iğneyi kendisine batırsın, herkes.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OKTAY VURAL (Devamla) - İğneyi batırın kendinize; sonra, bizim gruba ne diyecekseniz, o gruba ne diyecekseniz, o gruba ne diyecekseniz yapsın. Ben de batırayım. Değerli arkadaşlarım, gürültü çıkabilir, çıkmaz değil. Yöntemi var; sakin olmak lazım. Başkan beş dakika ara verir, olmadı bir daha ara verir, bir daha ara verir; hiç önemli değil değerli arkadaşlar. Alelacele bir şey yapmaktansa, acele işe şeytan karışır, rahmani tarafta olmakta fayda var değerli arkadaşlarım. Rahmani olmakta fayda var. Onun için böyle alelacele, gece yarısı korsan önergeler, bunlarla yapmak ancak "şeytanla bile görüşürüm." diyen kılavuzlara yarar. (MHP sıralarından alkışlar)
O bakımdan, bence bu birtakım itirazlar, gürültüler, bunlar değerli arkadaşlarım, siz ne yapmak istiyorsanız? Zannederim buradaki her 1 milletvekilinin arkasında, AKP'nin arkasında 80-85 bin oy var ya da 70 bin filan, bizim milletvekillerimizin arkasında 120 bin oy var, her bir milletvekili olarak bakıldığı zaman. Herkes bir iradeyi temsil ediyor. Dolayısıyla bence, saygı gösterilmesi gereken millet iradesidir, çoğunluk iradesi elbette olabilir, ama saygı göstermeniz gereken milletin diğer tarafı da var milletvekilleri olarak.
Ben bu bakımdan, bazı engelleme çabaları yani kamuoyuna, elbette, değerli milletvekillerimiz, kendisini buraya getirenlere, elbette, duruşunu ifade etmek için, sözünü, bir tepkisini, bir şeyini dile getirecek. Bunu bu seviyede tutmakta fayda var, bu seviyede de görmekte fayda var ama bunu Meclisi çalışamaz hâle, bunu da Meclis çalışmalarının bir yöntemi hâline dönüştürmek bence doğru değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OKTAY VURAL (Devamla) - O bakımdan, Milliyetçi Hareket Partisi olarak -Sayın Başkanım, kusura bakmayın ama- bu konuyla ilgili, biraz daha sabırlı olmak gerekiyor. İtirazlar olabilir ama bu Parlamentoda, açıkçası, Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünde, iktidarıyla muhalefetiyle Meclis Genel Kurulunda, hepimizin, hepimizi buraya getiren milletin sesini, iradesini dile getirmek durumundayız; herkesin de birbirine saygı göstermesi gerekir. Elbette çoğunluk iradesi, demokrasilerde çoğunluk iradesi diğerlerini yönetir, kuralı da budur ama hakka, hukuka riayet etmek lazım.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak, gelin, hep beraber, birlikte bu konuyla ilgili değerlendirme yapamak için bir fırsat tanıyalım. Bununla ilgili bir irade beyanı inşallah olacaktır diye düşünüyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
OKTAY VURAL (Devamla) - Sayın Başkanım, Sayın Mehmet Sağlam Bey de? Herhâlde hakem değişti galiba?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Değil, biraz rahatsız?
OKTAY VURAL (Devamla) - Evet, şekeri mi?
BAŞKAN - Uzun süre çalışmasından kaynaklandı.
Teşekkür ediyoruz, evet.
OKTAY VURAL (Devamla) - Efendim, inşallah siz o kadar uzun süre çalışmazsınız.
Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum, sağ olun.