| Konu: | YARGI HİZMETLERİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE BASIN YAYIN YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARA İLİŞKİN DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİ HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 129 |
| Tarih: | 01.07.2012 |
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; tam yirmi iki saat oldu, yirmi iki saattir hep beraber buradayız. Dün saat 14.00'te başladık arkadaşlar, onun için yirmi iki saat oldu. Yani, ailelerimizle beraber olmadığımız kadar burada beraber oluyoruz ama ne yazık ki bir aile gibi birbirimize gereken özeni ve saygıyı bir türlü gösteremiyoruz sevgili arkadaşlar.
Burada, bu yirmi iki saatlik çalışmanın sonucunda, yani böylesine sağlıksız bir ortamda aslında bir irade fesadı oluştuğu kanaatindeyim ben, çünkü biliyorsunuz irade fesadı, hata, hile ve ikrahla oluşur ve bununla oluşan işlemler geçersizdir. Şimdi siz de nereden geldiği belli olan bir korkuyla bu kadar zaman bu Genel Kurulu sürdürmek durumunda kaldınız arkadaşlar, onun için ikrah altında yapılmış olan bu işlemlerin aslında geçersiz olması gerekir diyorum. Bunu da tarih yazacak. (CHP sıralarından alkışlar)
Böyle bir çalışma yöntemi olmaz arkadaşlar. Ne oyladığınızı dahi bilmeden oyluyorsunuz ve böylesine bir çalışmayı götürüyorsunuz.
İSMAİL AYDIN (Bursa) - Kendi adına konuş.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Aslında ben şunu söyleyeceğim size, bu Meclisi kapatın arkadaşlar siz, lağvedin bu Meclisi, çünkü sizin bu Meclise ihtiyacınız yok! Çoğunluk sayısı sizde ya, yüzde 50 oy aldınız, daha fazla da milletvekili sayınız var, o zaman lağvedin bu Meclisi! Bakanlar Kurulu hatta tek başına Tayyip Erdoğan bu ülkeyi yönetiyor zaten. Tek başına oyunu onun yönetmesi nedeniyle başkaca bir şeye ihtiyaç yok, diğer muhalefet partilerine ihtiyaç yok, sizlere ihtiyaç yok! Tek başına Tayyip Erdoğan bu ülkeyi yönetiyor arkadaşlar. Kapatın bu Meclisi o zaman, bu Meclis kalksın ortadan!
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Siz kendinizle ilgilenin, bize laf atmayın.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Yani yaptığınız, fiilen yaptığınız bu arkadaşlar.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Haddiniz değil bize laf atmak. Kimsiniz siz?
BAŞKAN - Sayın Bahçekapılı?
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Ne yazık ki, hoşunuza gitmese de fiilen yaptığınız bu.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Duymuyorum, duymuyorum, duymak istemiyorum.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Duyuyorsunuz, gayet de iyi duyuyorsunuz.
Şimdi, sayın milletvekilleri, bu Geçici Madde 1'le ilgili ben söz almış bulunuyorum. Geçici Madde 1'de neyi düzenliyoruz? Şöyle söyleyelim, ben onu okuyorum size: "31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenen suçlar?" Arkadaşlar, basın yayın yoluyla işlenen suçları anladım ama "sair kanaat bildirme yöntemleriyle" dediğiniz zaman, o zaman ne oluyor arkadaşlar? Bu sıradan bir hakaret de bu af kapsamına girebilir mi, bu ertelemeye girebilir mi? Biz bunu Komisyonda da konuştuk ama bu "sair düşünce ve kanaat" konusunu ne yazık ki çıkartamadık. İşte, bu nedenle bizim bu maddede bazı çekincelerimiz var.
Bir de vermiş olduğunuz önergeyle şunu diyorsunuz Geçici 1'de: Şimdi, mahkûmiyet hükmü infazı ertelenen kişilerle ilgili hak yoksunluğunu baştan getiriyorsunuz. Yani bu, benim gördüğüm kadarıyla, her türlü ertelemede bir kere hak yoksunluğu baştan olmaz. O süre içerisinde eğer suç işlenmezse o zaman tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkar. Siz bunu getiriyorsunuz, bizim basından da öğrendiğimiz kadarıyla BDP Milletvekili Kemal Aktaş için geliyormuş bu. Gelsin arkadaşlar, arkadaşımız buraya eğer seçilerek geldiyse burada kendi iradesini dile getirsin ama diğer milletvekillerimiz ne olacak arkadaşlar? Şimdi, böyle bir tasarıda yani bir milletvekili için yapıyorsanız böylesi bir düzenlemeyi diğer milletvekillerimiz için neden yapılmıyor? Biz burada pek çok önerge verdik, hatta madde ihdası istedik. Ama diğer milletvekillerimiz hâlen daha cezaevinde, milletvekili olmalarına rağmen cezaevinde ve daha ne kadar da duracakları belli değil. Bu 250'nci maddeyle oluşturulan mahkemeler sonsuza kadar sürecek herhâlde, o arkadaşlarımızın oralarda ne kadar daha kalacağı belli değil.
Şimdi, arkadaşlar, bir önceki maddeyle, 104'üncü maddeyle dediniz ki: "Ceza Muhakemesi Kanunu 250, 251, 252'yi kaldırdık. Bunu kaldırıyoruz." Ama ondan sonra da dediniz ki "250'nci maddeden oluşan mahkemeler devam edecek."
Böyle bir mantık olabilir mi arkadaşlar? Nasıl bunu yapabilirsiniz? Herhâlde, biz şuna kanaat getirdik, cemaatle kendi aranızdaki kavgayı çözemediğiniz için, "Nasıl olsa bu Anayasa Mahkemesine gidecek, Anayasa Mahkemesi çözsün bu işi." dediniz, oraya attınız üzerinizden, çünkü bugün gazetelerde çıkan bir olayda, "AKP geriledi, cemaate karşı geriledi." sözleri var. Yani bunu üzerinizden attınız, çünkü açıkça Anayasa'ya aykırı bu maddeyi Anayasa Mahkemesinin iptal etmesi lazım, ama artık Anayasa Mahkemesinin de yapısı değiştiği için, kimden emir aldığını bilemediğimiz için, orada da ne olacağını bilmiyoruz, ancak 250'nci madde devam ettiği sürece, bu sizin boynunuzda asılı bir şey olarak kalacaktır arkadaşlar, yani bir rezalet belgesi olarak kalacaktır, bunu boynunuzdan çıkartamayacaksınız.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.