GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TUNCELİ MİLLETVEKİLİ KAMER GENÇ?İN ADALET VE KALKINMA PARTİSİNE SATAŞMASI NEDENİYLE
Yasama Yılı:3
Birleşim:2
Tarih:02.10.2012

NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben de, gerçekten, Sayın Şandır'ın biraz önceki temennisine yürekten katılıyorum. Tabii, burada her şeyi tartışacağız, tartışıyoruz zaten ama en azından ilk günden böyle hakaretlerin, iftiraların olmaması gerekirdi, onu temenni ederdik. Gerçekten, daha sakin, daha? Bir iddia varsa usulü dairesinde elbette iddianın ortaya konulması gerekir, ona hiç kimsenin bir itirazı olamaz. Ama daha önce de çok konuşuldu, söylendi yani bu tür afaki, soyut iddiaların hiçbir anlamı ve geçerliliği yoktur. Bir iddia, elinizdeki bir belgeyle, bilgiyle ispat edilebildiği, müdellel hâle getirilebildiği takdirde anlam kazanır, aksi hâlde boş.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Yahu, hâkim-savcı var mı memlekette?

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Hep söylüyoruz yani bakın, ihalelerde eğer bir yolsuzluk varsa -o ihaleyi yapanların dokunulmazlıkları yok- varsa elinizde bilgi, belge, götürebilirsiniz.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Kaç tane belge getirdik!

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Ayrıca, bak şunu söyleyelim: Eski ihale mevzuatına göre, şu anda her şey kapalı teklif usulüne göre yapılıyor, esas, davetiye usulü bizden önce uygulanan eski İhale Kanunu'nda vardı. Ha, biz kaldırmadık, bizden önceki dönemde kaldırıldı ama biz de sonuna kadar uyguladık. Bunların altının çizilmesi gerekiyor, bunların ısrarla vurgulanması gerekiyor değerli arkadaşlar. Herhangi bir hususunuz varsa söyleyin.

Bakın, ben size sadece bir örnek vereyim: Belediyelere ait iktisadi kuruluşlar kurulduğundan beri denetim kapsamı dışındaydı, öyle değil mi? Evet, denetim kapsamı dışındaydı, istisna idi; KİT Komisyonunun kuruluş kanununda özel bir hüküm konularak istisna kapsamına alınmıştı. Belediyelere ait iktisadi şirketler mali açıdan denetime tabi değildi, sadece İçişleri Bakanlığı denetçilerinin yaptığı çok yüzeysel bir denetleme mekanizması vardı, o da çok etkin değildi, mali denetim yoktu. Şimdi, en son Sayıştay Kanunu'yla bunu biz -şimdi belediyelerin çoğu da bizde, başta büyükşehir belediyeleri, büyük belediyeler olmak üzere- Hükûmetin dışında, tamamen özerk bir kuruluş olan Sayıştayın denetimine tabi hâle getirerek bu konuda gerçekten ne kadar samimi olduğumuzu ve kendi belediyelerimize ait iktisadi şirketleri denetim kapsamına alarak ispat ettik değerli arkadaşlar. Bizden önceki hiçbir dönemde denetim kapsamında değildi. Suçlamak için söylemiyorum, tespit olarak ortaya koyuyorum; bunların bilinmesi gerekir. Biz tam aksine, hem ihale mevzuatının uygulamasında hem de bütün harcamaların, devletin tüm harcamalarının? Hepsi denetim kapsamındadır, hepsi Sayıştayın denetimindedir.

ALAATTİN YÜKSEL (İzmir) - Sadece muhalif belediyelere uyguluyorsunuz.

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Şimdi daha da güçlendirildi; hukuki denetim, mali denetim, bilanço denetimi, mali tablo denetimi, hepsini sonuna kadar kullanmaktadır ve Sayıştay da hükûmetlere tabi, bağlı, onlardan talimat alan bir kuruluş değildir. Yani biraz önceki konuşmayı dinleyen vatandaşlarımız, bu bilgileri, doğru bilgileri vermediğimiz takdirde sanki, gerçekten birtakım ihalelerde yolsuzluk oluyor, vesaire? Öyle bir şey yok; olduğu zaman da üzerine gidilmesinin kanalları, kapıları sonuna kadar açık. Varsa bir belgeniz lütfen koyun ortaya, burada çıkın söyleyin, onları değerlendirelim ama hepsi afakidir, hepsi boştur, hepsi iftiradır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Canikli.