GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ?NE İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:23
Tarih:24.11.2011

TURHAN TAYAN (Bursa) - Sayın Başkan, yüce Meclisin değerli üyeleri; 24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle söz almış bulunuyorum. Sizleri saygıyla selamlıyorum.

Atatürk'ün "Başöğretmen" unvanını kabul ettiği 24 Kasımı otuz yıldan bu yana Türkiye genelinde Öğretmenler Günü olarak kutluyoruz. 24 Kasım 1928'de açılan millet mekteplerinde yediden yetmişe herkese okuma yazma öğretilebilmesi için seferber olundu. Yüce Önder Atatürk, millet mekteplerinde bizzat yazı tahtasının başına geçerek dersler verdi.

Bu yıl 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü hüzünle kutluyoruz, çünkü geçtiğimiz günlerde Van depreminde 75 öğretmenimizi şehit verdik, güneydoğuda onlarca öğretmenimiz teröristlerce şehit edildi. Acımız büyüktür. Başta Başöğretmen Atatürk olmak üzere tüm şehit öğretmenlerimizi ve kaderiyle ölen öğretmenlerimizi saygı, rahmet ve şükranla anıyoruz.

Bilindiği gibi öğretmen varlığıyla ülkeleri aydınlığa kavuşturan insandır. Öğretmenin olduğu yerde çatışma yoktur, uzlaşma vardır çünkü öğretmen bilginin, sevginin simgesi, cehaletin düşmanıdır. Öğretmenlerimiz, bu bilinç ve inançla yurdumuzun en ücra köşelerine kadar uygarlık savaşçıları olarak gururla çalışmaktadırlar.

Sayın milletvekilleri, öğretmenlik mesleklerin sorumluluğu en yüksek olanı ve en onurlusudur, çünkü insanların ve toplumların yegâne mimarları öğretmenlerdir, çünkü çocuklarımızın körpe dimağlarını Atatürk ilke ve inkılaplarıyla süsleyen yine öğretmenlerdir.

Teknoloji ne denli gelişirse gelişsin eğitimde öğretmenin alternatifi yoktur ve olamaz. Çünkü öğretmen, sadece bilgi yükü, sadece veri deposu değildir; o, bunun ötesinde sevgisi, içtenliği ve davranışıyla çevresinde örnek ve önder olan kişidir. Öğretmen, eğitim sisteminin temel direğidir. Bu gerçeklerden dolayıdır ki Başöğretmen Atatürk "Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin değeri, sizin beceriniz ve özverinizin derecesiyle orantılı olacaktır. Hiçbir zaman hatırınızdan çıkmasın ki cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister." diyerek öğretmenlik mesleğinin büyüklüğünü vurgulamıştır.

Sayın milletvekilleri, bu denli önemli ve onurlu bir mesleğin mensuplarına onların layık oldukları sosyal ve ekonomik imkânları veriyor muyuz? Üzülerek "Hayır" diyorum. Yüz binlerce öğretmen açığına rağmen, öğretmenler atanamamakta, itilip kakılmaktadır. Seçimlerde verilen sözler unutulmaktadır. Sözleşmeli öğretmen çalıştırmaya ilişkin uygulama yaygın bir biçimde sürmekte, öğretmenler maddi sıkıntı içinde kıvranmaktadırlar. Meslek yükselmelerinde bilgi, beceri ve yeterlilik gibi önemli ölçütler değil, maalesef siyasi tercihler etkili olmaktadır. Birçok öğretmen eşlerinin bulunduğu yerleşim birimlerinden yüzlerce kilometre uzaklarda aile özlemi çekerek yaşamaktadır. Maalesef öğretmen moral çöküntü içindedir. Hizmet içi eğitim için yeterli ve geçerli önlemler alınmamaktadır.

Öte yandan, eğitimin millîliğini ve laik eğitim sistemini delme gayretlerini endişeyle izliyoruz. Endişelerimizi ve önerilerimizi beş dakikalık gündem dışı konuşmaya sığdırmak elbette mümkün değildir. Maalesef, tek başına iktidar, eğitimde reform yerine yaz boz getirmiş ve geriye gidilmiştir.

Öğretmenler Günü vesilesiyle, son önerimiz şudur: Terör ve deprem ile şehit olan 250'ye yakın öğretmenimiz vardır. Bu eğitim kahramanlarının isimlerini yapılan ve yapılacak okullara vererek onları ölümsüzleştirmeliyiz. Bunu, cefakâr öğretmen camiası, eğitim ordusu, Türk millî eğitiminden ve devletinden beklemektedir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)