GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AK PARTİ GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:5
Tarih:09.10.2012

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun çalışma programını belirlemek üzere iktidar partisi grubu tarafından verilen grup önerisinin lehinde söz aldım.

Bu öneriyle bu haftanın çalışma programı belirleniyor. Tabii ki her defasında söylediğimiz gibi, iktidar grubu olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışma programını belirleme yetkiniz, hatta sorumluluğunuz var çünkü millete karşı sorumlu olan sizlersiniz ama bu hafta biraz farklı, bu hafta? İşte tezkere bir zorunluluk, isteseniz de istemeseniz de görüşeceğiz. Gensorunun görüşülmesi bir zorunluluk, onu görüşeceğiz. Anayasa değişikliği konusunun gündeme alınması da 27 Ekim, yani ilgili kanunun bir yıl öncesine kadar olan hususu, bir zorunluluk olarak gene önümüze geliyor. Dolayısıyla, bu hafta kararlaştırılan Anayasa değişikliğinin görüşmelerinin tamamlanması, bir zorunluluk olarak önümüzde bulunmaktadır. Bu sebeple, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak bu önerinin lehinde söz aldık ve oy kullanacağız.

Değerli arkadaşlar, mahallî idareler seçimleri -sizler de biliyorsunuz- çok adaylı, çok hareketli seçimlerdir. Tam bilmiyorum ama muhtemelen, mahallî idareler seçimlerinde 100 bine yakın aday olacak. Bu adayların ekiplerinde, teşkilatlarında, yani toplumun büyük bir kesiminde bir hareketlilik yaşanıyor ama ne yazık ki bu seçimler bundan önceki kanuna göre, Anayasa'mıza göre, mevcut cari hükme göre mart ayında yapılıyor. Değişen iklim dönemleri itibarıyla da mart ayı kış aylarının en ağır geçtiği aydır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz bu Anayasa değişikliğini öngörürken veya topluma üzerinde tartışılmak üzere sunarken temel gerekçemiz, bu çok hareketli ve çok adaylı mahallî idareler seçimlerinin kış şartlarında yapılmasından kurtarılmasını amaçladık; yegâne amacımız bu. Tekrar ediyorum, milletvekilliği seçimleri 550 milletvekilini seçmek için yapılıyor ama mahallî idareler seçimleri muhtarlarıyla, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeleriyle, belediye başkanlarıyla -çok bilemiyorum ama- yaklaşık, muhtemel 70-80 bin kişiyi ilgilendiren, tabii, bu aday olanların, aday adayı olanları da sayacak olursak gerçekten çok kişinin içinde bulunduğu ve çok hareketli bir seçim. Bu seçimin normal iklim şartlarında yapılması bir zorunluluk. Bu zorunluluğu laf olarak söylemiyorum. Bizim yüreğimizi yakan bir değerli arkadaşımız, bir milletvekili arkadaşımız Muhsin Yazıcıoğlu böyle bir mahallî idareler seçimleri öncesinde, bir seçim gezisi sırasında bir helikopter kazası sonucunda hayatını kaybetmiştir. Takdiriilahidir, şükretmek, sabretmek mecburiyetindeyiz. Ama bu seçimler Allah kanunu değil, bunun biraz önceye alınması, biraz sonraya alınması işte burada alınacak bir kararla mümkün. Bu da Anayasa'nın 127'nci maddesindeki ilgili hükmü geçici olarak değiştirmeyi amaçlıyor. Milliyetçi Hareket Partisi bunu toplumun dikkatine sunarken bunu amaçlamıştır, bu yaşanan acı olayın sonrasında buna tedbir olarak düşünmüştür, iktidar grubu da bunu sahiplenince bugün huzurunuza bir Anayasa değişikliği şeklinde gelmiştir. Bundan amacımız budur, bunun kanunlaşmasını hayra vesile olarak görmekteyiz ancak buradan bir üzüntümü ifade ediyorum: Şimdi, bu Anayasa değişikliğinin, yani Anayasa'ya göre beş buçuk ay önceye alınmış olmasını bir fırsat bilerek Büyükşehir Belediye Kanunu'nu da yeterince tartışılmadan, yeterince paylaşılmadan Türkiye Büyük Millet Meclisine getirip gündem dayatması yapmış olmanızdır.

Değerli milletvekilleri, ucundan kıyısından bu ülkeyi dönüştürmek niyetinizi biliyoruz, bu cumhuriyeti dönüştürmek gayretlerini biliyoruz ama bunun çok da kolay olmayacağını size buradan ifade etmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş hukukunu değiştirmeye gücünüzün yetmeyeceğini ifade etmek istiyorum. Yani Türkiye'yi başkanlık sistemine taşımak için, Türkiye'yi etnik temelde ayrıştırıp federal bir yapıya dönüştürmek için bir hukuk alt zemini kurmak niyeti taşıyan bu Büyükşehir Belediye Kanunu'nu zamanı gelince tartışacağız ama il genel meclisi üyeliklerini niye kaldırdığınızı burada hangi gerekçeyle anlatacaksınız? Milletin kendi özgür iradesiyle kendini yönetmek üzere ortaya koyduğu iradeden niye rahatsızsınız? Dolayısıyla, biz bu Anayasa değişikliğinin gölgesinde böyle, Türkiye Cumhuriyeti devletinin yönetim sistemini, biçimini, yapısını değiştirmeyi amaçlayan bu Büyükşehir Belediye Yasası'nın da bu araya sokulmasını, bu dayatmanın yapılmasını inanınız ki şiddetle ve nefretle kınıyoruz ve yadırgıyoruz. Buna hakkınız yok.

Yani bir konuda bir uzlaşma temin ettik, bir zaruretten, bir mecburiyetten. Ölüm var ortada, milletimizin talebi var ama bu uzlaşmayı istismar ederek asla kabul etmeyeceğimiz, ben inanıyorum ki sizlerin içinden de birçok insanımızın tereddütle karşılayacağı bir başka yasayı da getirip bu araya sıkıştırmak asla iyi niyetli olamaz. Bunu kabul etmeyeceğiz. Bu Meclis nasıl başlarsa öyle gider.

Bakın, şu iki haftadır gerçekten bir gündem tartışıyoruz. Ben Sayın Hamzaçebi'nin o tenkidine katılıyorum yani milletin gündemini tartışmıyoruz, başka şeyleri konuşuyoruz. Hâlbuki milletin gündemini tartışmalıyız. Milletin gündemi zam. Bir yılda yüzde 49 doğal gaza zam yaptınız, geçen yılın 1 Ekiminden bu yılın 1 Ekimine kadar doğal gaza yapılan zam miktarı yüzde 49'a ulaştı. Bugün bütçenin verdiği açığı dar gelirli ve sabit gelirli vatandaşlarımızın ekmeğine el uzatarak karşılamaya çalışıyorsunuz. Gelirden vergi alın. Dolaylı vergileri arttırarak hangi adalet? Adınız "Adalet" ama yaptığınız adaletli olur mu? Bunu konuşmuyoruz burada, başka şeyler konuşuyoruz.

Hangi hesapsa, hangi programsa? Sayın Başbakanın cumhurbaşkanı olması hakkıdır, talebidir, eyvallah ama onu cumhurbaşkanı yapabilmek için Türkiye'nin çivisini çıkartmaya hakkınız yok, burada oluşturulan uzlaşmayı da bozmaya hakkınız yok değerli arkadaşlar.

Bu sebeple söylüyorum, bütün samimiyetimizle bir gayret içerisindeyiz. Milletimizin sorunlarını çözmek için uzlaşmacı, hoşgörülü, diyaloğa açık, sorun üreten değil sorunların çözümüne katkı veren bir muhalefet anlayışıyla elimizi uzatıyoruz ama bir bakıyoruz ki arkasından bize asla kabul etmeyeceğimiz şeyleri dayatıyorsunuz. Bunu yapmayın, bu akıllılık olmaz, bu kurnazlığın hiç kimseye faydası yok değerli arkadaşlar. Bir kanun gerekiyorsa bunu tartışacaksınız, toplumla paylaşacaksınız. Bu Büyükşehir Belediye Yasası'nı kendi milletvekillerinizden bile sakladınız. Bir yıldır konuşuluyor, henüz daha yeni elimize geçti ve hemen Komisyonu toplantıya davet ettiniz, önümüzdeki hafta da Genel Kurula getireceğinizi ifade ediyorsunuz. Böyle bir şey yapmayınız, buna ihtiyacınız yok. Siz büyük partisiniz, millet size büyük oy veriyor. Bu büyüklüğün idrakinde milletin dertlerini konuşalım gelin burada. Milletin derdi Büyükşehir Belediye Yasası değil sayın milletvekilleri; milletin derdi ekmek, milletin derdi terör, bölücü terör saldırılarına tedbir almak. Bu noktada getirdiğiniz bir şey yok. Dolayısıyla biz bu hafta Anayasa'nın, tezkerenin, gensorunun görüşülmesine "evet" diyoruz, bunun için bu grup önerisine "evet" oyu vereceğiz. Bu uzlaşma tavrımızı istismar ederek önümüzdeki hafta bu Meclise dayatacağınız Büyükşehir Belediye Yasası'nı inceliyoruz ama gördüğümüz kadarıyla bu cumhuriyetin kuruluş temellerini sarsacak bu yasayı bir ihanet yasası olarak burada mahkûm edeceğiz. Bunu da haberiniz olsun, gelecek haftaya iyi hazırlanın diye sizlere hatırlatıyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.