GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AK PARTİ GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:96
Tarih:18.04.2012

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, Gaziantep'te meydana gelen, bir doktora, sağlık görevlisine, arkadaşımıza yapılan saldırıyı şiddetle ve nefretle kınıyorum; ailesine başsağlığı diliyorum, merhuma Allah'tan rahmet diliyorum. Fakat değerli milletvekili arkadaşlarımız kısa konuşmalarında bu konuyu intikal ettirirken, böylesine bir meseleyi dile getirirken Hükûmeti ve Sağlık Bakanlığını sorumlu tutmaları ve bu konu üzerinden bir siyaset devşirmeye çalışmalarının da üzücü olduğunu ifade etmek istiyorum.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Muhalefet mi sorumlu?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Çünkü bu yaşanan olay hepimizin yüreğini sızlatmıştır. Ama şunu da açıkça söylüyorum ki eğer milletvekili arkadaşlarımız, siyasi parti grupları bu konuda kararlı ve ciddilerse, önümüzdeki hafta bu konuyla ilgili, sağlık çalışanlarının çalışma ortamları ve onlara yapılan saldırılarla ilgili -salı günü araştırma komisyonu kurmak üzere- bizim milletvekili arkadaşlarımız bu konuda araştırma komisyonu kurulmasıyla ilgili önergelerini hazırlıyorlar. Diğer siyasi partilerimize de buradan teklif ediyoruz, o konuyla ilgili araştırma komisyonu kurulması hakkındaki önergelerini verdikleri takdirde, salı günü biz bu konuyu gündeme alacağız ve komisyonun kurulmasıyla ilgili meseleyi tartışacağız. Ama bir konuyu gündeme getirirken, lanetlenecek bir olayı ortaya atarken Hükûm etimize, Bakanlığımıza karşı yapılan bu saldırılarda, eleştirilerde kantarın topuzunun kaçtığını ve haksız olduğu ifade etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, bizim getirdiğimiz Danışma Kurulu önerisinde... Bildiğiniz gibi geçen haftadan yarım kalan, 2/B yasası diye tanımlanan orman arazilerinin kullanılmasıyla ilgili yasanın 4'üncü maddesini geçen hafta bitirmiştik. Tamamı 29 madde. İki bölüm hâlinde görüşeceğiz. Bu kanunun bitmesinden sonra 5 tane uluslararası sözleşme var. O uluslararası sözleşmelerin görüşmelerine devam edeceğiz, sonra 222 sıra sayılı Kanun Tasarısı var. Bu kanun tasarısında 2 tane üniversitemizin adının değiştirilmesiyle ilgili kanun teklifi var. Buradan birincisi Bilecik'teki üniversitemize Şeyh Edebali Üniversitesi adının getirilmesi, ikincisi de Gaziantep'teki Gazi Kent Üniversitesinin Hasan Kalyoncu Üniversitesi şeklinde isminin değiştirilmesini öngörüyoruz.

Siyasi parti gruplarımız çerçevesinde grup başkan vekillerimizle yaptığımız konuşmada bugün bu kanunlarının tamamını bitirebildiğimiz takdirde -grup önerimizde de okundu dinlediğiniz kadarıyla- grup önerimizde de ifade edildiği gibi yarın çalışmama, bitmediği takdirde perşembe günü bu kanun tasarısı ve tekliflerini görüşmek üzere Genel Kurulun çalışmasını istiyoruz.

Değerli milletvekilleri, biraz önce Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına konuşan Sayın Milletvekilim, Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışma usul ve esaslarının bitime kadar olmasıyla ilgili eleştiri yaptı. Haklı olabilir ama bu eleştiride şunu da ifade etmesinde gerek vardı ki, biz bu grup önerisini getirirken siyasi parti grup başkan vekillerimizle hem Danışma Kurulunda, toplanamayan Danışma Kurulunda, Sayın Meclis Başkanımızın huzurunda siyasi parti temsilcileriyle bu konuyu paylaştık. Dedik ki: "Bugün bitirebilirsek bugün Genel Kurulu tatil edelim çünkü yaklaşık 30 madde, 35 madde civarında bir kanun tasarısı var, bunları bitirelim ama grup önerilerinizi getirmeyin." Arkadaşlarımız da haklı olarak "Bizim gündeme getirmeye çalıştığımız, kamuoyuyla paylaşmak istediğimiz grup önerilerimiz var; o grup önerilerini Genel Kurulda tartışacağız, kamuoyunu bununla bilgilendireceğiz." dediler. O kendi takdirleridir. Bu konuda söyleyeceğim bir şey söz konusu değil.

Ama bugün aldığımız karar gereğince, eğer bugün saydığımız 2/B yasası 25 maddelik kısım, 5 tane uluslararası sözleşme ki bunun 3 tanesinde mutabıkız, diğerlerini belki atlayabiliriz ya da görüşebiliriz, 2 tanesi, kırmızı gündemin 5'inci ve 6'ncı sırasında olan ile 163'üncü sıradakini mutabıkız. İlave ettiğimiz 2 tane daha var. Onlarla da eğer gruplar konuşmadığı takdirde, bugün 5 uluslararası sözleşmeyi ve üniversitelerin isminin değiştirilmesiyle ilgili tasarıyı görüştükten sonra Genel Kurulu kapatacağız, bitmediği takdirde yarın devam edeceğiz.

Biraz önce konuşan değerli milletvekili arkadaşımız, bu grup önerisinin aleyhinde konuşurken 4+4+4 millî eğitim yasasıyla ilgili, hakikaten vicdanları sızlatan, hiç de olmayan bir meseleyi gündeme getirdi. Yerimde otururken cevap versem mi vermesem mi diye de düşündüm. Çünkü hiç alakası olmayan, Türkiye'nin yapısını değiştirmekle ilgili, bazı insanları dinsizlikle suçlamakla ilgili ifadeleri kullanmaya çalıştı ama milletimizin büyük bir çoğunluğu? Hatta Kutlu Doğum Haftası'nda Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun gerçekten takdir ettiğimiz, beğendiğimiz o konuşmasının paralelinde bizim örneğimiz ve örnek almamız gereken şahsiyetin, Hazreti Peygamberimiz'in hayatı, yaşam tarzı ve ahlakı olduğuyla ilgili süreci anlattıktan sonra, bizim bu kanun teklifimizdeki ortaya koyduğumuz 4+4+4 sistemindeki uygulamanın, Sayın Kılıçdaroğlu'nun Kutlu Doğum Haftası'ndaki söylediği görüşlerle paralel olduğunu da ifade etmek istiyorum. Açıkçası, başka konularla başka kulvarlara çekmeyle ilgili düşünceyi burada daha fazlasıyla tartışmak istemiyorum. Deniz Feneriyle ilgili konu Avrupa'daki mahkemelerde görüldü, ne şekilde olduğu devam ediyor, Türkiye'deki mahkemelerde de devam ediyor. Mahkeme sürecindeki bir meseleyi temcit pilavı gibi sürekli olarak buraya getirmek ve? Bu konuda kim varsa, kim ahlaksızlık yapmışsa, kim yolsuzluk yapmışsa, kim hırsızlık yapmışsa, AK PARTİ'lisi, CHP'lisi, MHP'lisi, BDP'lisi, hangi partiden olursa olsun veya bağımsız olsun ya da partisiz olsun, onları lanetliyorum ve yargının en iyi şekilde, en ağır şekilde de ceza vermesini talep ediyorum ama bir meseleyi, siyasette gündem bulamayıp uzun yıllardır tartışılan bir meseleyi, Türkiye'de yargı aşamasına gelmiş bir meseleyi sürekli AK PARTİ'yle ilişkilendirmeye çalışmak, AK PARTİ'yi bu konuda karalamak, çamur atmaya çalışmak açıkçası yakışıksız bir durumdur diye ifade ediyorum. Sürekli gündeme geliyor, sürekli sayın bakanlarımız, Başbakanımız ve bizler bu konunun gerçeğini ifade etmeye çalışıyoruz. Yargı aşamasında eğer onlara yargı bir ceza verecekse diyecek bir şeyimiz yok ama bunu AK PARTİ'yle ilişkilendirmek büyük bir haksızlıktır, siyasi etiğin de dışına çıkan bir süreçtir. Başlangıçta söyleyebilirsiniz ama bunu sürekli olarak gündeme getirmek ve AK PARTİ'yi yolsuzluklarla itham etmek açıkçası biraz da vicdanları sızlatıyor.

Bakın değerli milletvekilleri, dokuz buçuk yıllık AK PARTİ İktidarı döneminde eğer yolsuzluk yapılsaydı 6.100 kilometrelik duble yollar 15 bin kilometreye ulaşır mıydı?

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Yapma!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - AK PARTİ İktidarından önceki dönemlerde 70 sente muhtaç olunmuş, başka yerlerden, IMF'den, Dünya Bankasından kaynak bulabilmek için, ekonominin çarkını yürütebilmek için uğraş verildiği dönemden, bugün, demir yollarını, hızlı trenleri getirebilir miydik; hastaneleri, 170 bin okulu, derslikleri açabilir miydik; öğrencilerimizin okulları açıldığı andan itibaren masalarında kitaplarını bulmasına imkân verebilir miydik; 65 tane üniversite yerine 170'e yakın üniversitenin açılmasını nasıl yapabilirdik Allah aşkına? Bizim aldığımızda Türkiye Cumhuriyeti'nin kasası bolluk bir şekilde değildi ki. Kasanın hâli belli, hazinenin durumu belli, Merkez Bankasının kaynakları belli, Türkiye'nin borçları belli. Türkiye, kamu borçlanma gereği yüzde 17'lerde olduğu sürede ve reel faizlerin yüzde 40'lara çıktığı bir süreçte Türkiye'nin yatırım yapma imkânı yokken, bugün güven ve istikrarla birlikte, dirayetli ve kararlı bir iktidarın başta olmasıyla birlikte faiz oranlarının aşağıya düşmesi ve enflasyon canavarının artık konuşulmaz hâle geldiği bir süreçte Türkiye'nin kaynaklarının?

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Yahu, enflasyonu kaçta aldınız Sayın Elitaş?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - ?millet için kullanılmaya başladığı?

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Enflasyonu kaçta aldınız, onu söyle.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - ?bir süreci ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Bizim çalıştığımız dönemde, bizim iktidarımızın olduğu dönemde, biz, kamunun kaynaklarıyla millete hizmet etmek için gayret gösteriyoruz, uğraşıyoruz.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Yüzde 28'de enflasyonu aldınız, hâlâ iki haneli rakamlarda.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Açıkçası, yapılan bir işle ilgili, yargı safhasında olan bir meseleyle ilgili AK PARTİ İktidarını suçlamak haksızlıktır, vicdanları sızlatan bir durumdur. Değerli milletimiz zaten bu konuyu değerlendiriyor. Ne zaman seçim olsa ne zaman sandık milletimizin önüne gitse, sürekli olarak artarak AK PARTİ İktidarına "evet" oylarını devam ettiriyor. Yapılan en son anketlerde de görüyoruz ki AK PARTİ'ye gönül vermiş vatandaşlarımızın oranı sürekli olarak artmakta.

Bu vesileyle Genel Kurul gündemi hakkında sizlere bilgi verdim.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Millet borçlarımı ödeyemem diye korkuyor, öyle korkutuyorsunuz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Elitaş.