| Konu: | 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 40 |
| Tarih: | 14.12.2012 |
CHP GRUBU ADINA TANJU ÖZCAN (Bolu) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; ben de Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Orman Genel Müdürlüğü bütçesi hakkında düşüncelerimizi ifade etmek için söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlarım.
Sayın milletvekilleri, biliyorsunuz ben yüz ölçümü itibarıyla Türkiye'de en çok ormanın bulunduğu ilin milletvekili olarak bu konulara giriyorum. Daha önce Sayın Bakanımızla burada, bu konuda, 7 veya 8 defa konuşma yaptım, orman köylüsünün sorunlarını anlattım, tabiri caizse dilimde tüy bitti ama bugüne kadar bizim anlattıklarımızı ciddiye alıp, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından herhangi bir somut adım atılmadığını da üzülerek görüyorum.
Ben burada tekrar etmek istiyorum. Türkiye'nin en yoksul kesiminin sorunlarından bahsediyoruz bu vesileyle. Yaklaşık 20 bin orman köyünden, burada yaşayan yaklaşık 7,5 milyon insandan bahsediyoruz Sayın Bakanım. Orman köylüleri şu anda Türkiye nüfusunun yüzde 10'unu oluşturuyor ama 1970 yılında orman köylüleri Türkiye nüfusunun yüzde 23'ünü oluşturuyordu. Bugün, orman köylülerinin millî gelirden aldıkları pay yüzde 1'in bile altında sayın milletvekilleri. Kim hesaplarsa hesaplasın, ister TÜİK hesaplasın ister sendikalar hesaplasın ister sarı sendikalar hesaplasın ister meslek odaları hesaplasın kim hesaplarsa hesaplasın şu bir gerçek ki Türkiye'deki bütün orman köylüleri, aileleri açlık sınırının altında yaşıyorlar, gelir elde ediyorlar.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Aynen öyle.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Yoksulluk ve fukaralık sebebiyle 1970 yılından bu yana yüzde 23'lük oran yüzde 10'a düştü Sayın Bakanım.
Daha önce söyledim sayın milletvekilleri, şimdi de söylemek istiyorum: Orman köylüsünün en önemli problemi AKP Hükûmetinin uyguladığı politikalardır. Orman köylüsü, her zaman, üç dönemdir AKP'ye oy verdi ama -orman köylülerimiz bunu iyi dinlesinler- AKP hiçbir zaman orman köylüsünden yana olmadı, fakir fukaradan yana olmadı, garip gurebadan yana da olmadı. Kooperatifleri illegal örgüt olarak gördü -orman kooperatiflerini- Orman Bakanlığımız, orman köylüsünü de ayak bağı olarak gördü.
Bakın, bugün bütçesi üzerinde konuştuğumuz Orman Genel Müdürlüğü Türkiye'nin en az masrafla en çok kâr yapan kamu kuruluşlarından bir tanesi ama bu kuruluşun başındakilerin maalesef hiç vicdanı yok değerli milletvekilleri. Bakın, neden mi? Orman Genel Müdürlüğü, Türkiye Cumhuriyeti'nde, aynen bir aracı kurum gibi davranıyor. Ağaç kendiliğinden büyüyor. Orman köylüsü bunu gidip kesiyor, soyuyor, depoya teslim ediyor. Orman Genel Müdürlüğü de sadece bunu satıyor yani ağaç doğadan, emek köylüden, para Orman Genel Müdürlüğünün kasasına giriyor. Bunda bir tuhaflık var, çok garip bir düzen bu değerli milletvekilleri. Tabii böyle olunca da Orman Genel Müdürlüğü Türkiye'nin en kârlı kamu kuruluşlarından bir tanesi oluyor ve devlete en çok vergi veren kamu kurumlarından bir tanesi oluyor. Bunun sonucunda ne oluyor biliyor musunuz? Orman Genel Müdürü Sayın Başbakanın elinden önce plaket alıyor, sonra da Karabük'ten milletvekili seçiliyor. Yeni genel müdürümüzün görev süresi herhâlde üç gün sonra sona eriyor, bugün aldığım en iyi haber.
ALİ ÖZ (Mersin) - Başkası gelir, boş mu kalacak orası Sayın Özcan.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - İnşallah önümüzdeki dönem kendisi de bu hizmetleri karşılığında Türkiye'nin muhtelif bir şehrinden milletvekili olarak Parlamentoya gelir.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Gelen gideni aratır, çok sevinme.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; orman köylüsü dünyanın en pahalı mazotuyla dünyanın en zor işini yapıyor, para kazanamıyor, karnını doyuramıyor. Biraz önce orman köylüsünün durumundan bahsettim, daha önceki konuşmalarda da bahsettim. Hatta bu konuda yasa teklifi verdim Sayın Bakanım. "Vahidi fiyat uygulamasını düzeltelim, Orman Kanunu'nun 40'ıncı maddesini değiştirelim." dedim. Dedim ki: "Orman köylüsünün depoya teslim ettiği emvali Orman Genel Müdürlüğü o bölgedeki depodan kaç liraya satıyorsa bir yıl önce, bir yıl sonra bu fiyatın yarısını vahidi fiyat olarak orman köylüsüne teklif edelim." Tabii, sizlerin kalkan mübarek parmaklarıyla bu teklifimiz reddedildi arkadaşlar. 8 milyon orman köylüsünü çok üzdünüz. Hükûmet olarak orman köylüsüne hak ettiği vahidi fiyatı vermediğiniz gibi, bir de yandaş müteahhitleri ormana sokarak yandaş müteahhitlere ormandan da bir ekmek çıkardınız.
ALİ ÖZ (Mersin) - Ormanda ekmek çok, çıkar.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Sayın milletvekilleri, buradan uyarıyorum: Dikiliden satış uygulaması, bugün yüzde 23'ler civarında olan dikiliden satış uygulaması, eğer genel müdürün bana söylediği gibi, sayın genel müdürün beni Bolu'da yanlışlıkla iktidar partisi milletvekili zannederek söylediği gibi yüzde 60'lara çıkarılırsa, bugün "orman köylüsü" olarak tanımladığımız kitle Türkiye'de müteahhidin işçisi hâline gelecek.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Yani seni iktidar partisinin milletvekili mi zannetti genel müdür?
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Karıştırarak bunu söyledi Sayın İnce.
Ben bu konuda Sayın Bakanı uyarmak istiyorum: Lütfen, şu dikiliden satış uygulamasından vazgeçin. Bu parayı orman köylüsüne verin, o işi orman köylüsüne verin. Orman köylüsü de en azından çalışsın, çalışmasının karşılığını alsın.
Sayın Bakanım, siz gülüyorsunuz ama orman köylüsünün durumu çok perişan. Ben size daha önce söyledim. Kırılıyorsunuz, çok kırılgan bir yapınız var. Sonra, "Kusura bakmayın." demek zorunda kalıyorum ama gülünce de dayanamıyorum. Daha önce size söyledim Sayın Bakanım. "Bakın, ben bir orman köyünde yetişmiş bir gencim, genç bir milletvekiliyim. Ben bugün milletvekili olduysam benim rahmetli dedemin ormandaki meşakkatli çalışmalarının çok büyük eseri var bunda." dedim. Sizin yanınıza geldim. Tekrar ediyorum, dedim ki: "Sayın genel müdürüm, Sayın Bakanım; orman köylüsünün çok büyük sorunları var." Siz bana gülerek ne cevap verdiniz? "Canım, nereden çıktı bu?" dediniz. Ben size tekrar söylüyorum: Sayın Bakanım, gidelim Karabük'e, gidelim Bolu'ya, gidelim Çankırı'ya, gidelim Adana'ya, herhangi bir orman köylüsünün kapısını tıklatalım?
İZZET ÇETİN (Ankara) - Kızılcıhamam'a gidin!
TANJU ÖZCAN (Devamla) - ?köylüleri toplayalım, "Hâlinizden memnun musunuz?" diye soralım. "Allah razı olsun Sayın Bakanım, hâlimizden çok memnunuz devri iktidarınızda derlerse ben milletvekili mazbatasını yırtıp Bolu'ya dönmeye hazırım." dedim. Bakın, bu sözümü yine tekrarlıyorum ama farklı olursa siz de o görevde kalmaya devam edemezsiniz. Sayın Bakanım, bu konuda size "Hodri meydan." diyorum.
Sayın Bakanım, önemli bir şey söyleyeceğim, önemli bir iddiada bulunacağım. Sizin şu anda Sakarya'da görev yapan bir orman bölge müdürünüz var, adı Hasan Türkyılmaz. Bolulular onu "fukara Hasan" olarak tanır; fukara Hasan, fakir Hasan. Neden biliyor musunuz Sayın Bakanım? Siz hiç Türkiye'de -sizlere de soruyorum sayın milletvekilleri- fakirlik ilmühaberi almış orman işletme müdürü gördünüz mü? İşte bu zatımuhterem Düzce'nin Beyköy'üne bağlı bir köyden fakirlik ilmühaberi alıyor 2006 yılında ve fakirlik ilmühaberinde de mesleği olarak "orman işletme müdürü" yazıyor.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bakana da yeşil kart verelim!
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Siz bu adamı aldınız, bölge müdürü yaptınız Sakarya'ya.
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Daha neler var, neler.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Daha kötü şeyler de duyuyorum. Yağmurdan kaçarken inşallah doluya tutulmayız. Sayın genel müdür emekli olduktan sonra bu zatımuhteremi orman genel müdürü yapacağınız söyleniyor. Sakın ha Sayın Bakanım, sakın böyle bir şey yapmayın. 7,5 milyon orman köylüsünün vebalinden kurtulamazsınız, sakın böyle bir şey yapmayın.
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Kesin yapar, kesin.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Adamın şansını yükselttin ya!
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Tabii, süre kısıtlı olduğu için detaya giremiyorum. Orman muhafaza memurlarının sorunlarıyla ilgili benden önceki konuşmacılar söz aldı, buna girmiyorum. Ancak Sayın Bakanım, Dörtdivan Orman İşletme Müdürlüğünü hâlâ Danıştay kararına rağmen açmadınız. Bu konuda bürokratlar size ne diyor bilmiyorum ama, ben bu kürsüden cumhuriyet savcılarına sizinle ilgili suç duyurusunda bulunuyorum mahkeme kararını uygulamadığınız için.
Bu bütçeye de "ret" oyu vereceğimizi ifade ediyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Savcıları göreve davet et sen.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Özcan.