| Konu: | TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 10.10.2012 |
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi bir kez daha selamlıyorum.
Ben, Sayın Bakan, 13 yaşında işçiliğe başladım, Dinarsu Fabrikasında işe başladım. Sene 1966 ve o gün 13 yaşında sendikaya üye oldum. Yani biz "Bu yasalar eskiyi aratıyor, eski haklarımızı kazanalım." derken, her geçen gün yasalar kötüye doğru gidiyor. O tarihte çıkartılan 274,275 sayılı Yasa'ya göre ben sendikacı olabiliyorum, ben bir taraftan sendika üyesi olabiliyorum ama bugün gerek çırak statüsünde stajyerlere, daha doğrusu çalışanlara ve yine alt işverenlerle ilgili çalışmada bulunanlara burada engel konuluyor. Biz bu engelin giderilmesiyle ilgili önerge verdik ve sizin sürekli söylediğiniz "ILO normlarına, Avrupa sosyal şartlarına" diye tanımladığınız düzenlemeye aykırı bir düzenleme yine önümüzde. Dolayısıyla önergemizin nedeni bu.
İkincisi: Sayın Bakan, sürekli, sosyal taraflarla mutabakata vardığınızı söylüyorsunuz ve biz sanki varılan bu mutabakatın önüne takoz oluyoruz. "Muhalefet partisi yine muhalefetliğini yapmak için, sırf muhalefet olsun diye bu yasaya karşı direniyor." gibi bir yaklaşımı ortaya koyuyorsunuz.
Dün yaşananları arkadaşlar anlattılar, Sayın Musa Çam'ın başına gelenleri. Ama 3 milletvekili olduğumuz için orada? Sendikal alandan geldiğimiz için ve oradaki eyleme destek olmak amacıyla oradaydık. Eğer Sayın Musa Çam gaz yemeseydi, orada gözleri o anlamda yaşlanmasaydı, çökmeseydi, hastaneye götürmeseydik, dün konfederasyon başkanına gaz sıkılması kamuoyunun gündeminde bile olmayacaktı, sendika başkanlarının, sendika yöneticilerinin üzerine sıkılan gaz hiç dikkate alınmayacaktı. Dolayısıyla, orada, Türk-İş'e bağlı 15'e yakın sendikanın başkanı, yöneticisi vardı, bağımsız sendikalar vardı, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonunun Başkan ve yöneticileri vardı. Gaz işçi sınıfına sıkılmıştır, emekçilere sıkılmıştır, bizlere sıkılmıştır. Daha önce İçişleri Bakanı dedi ki; ben de oraya gittim, gaz sıkılır diye biliyorum, eylemlerden gelen insanım: "Bu organik gaz, bundan sonra organik gazların zararı yok." Ben de gaz sıkılırsa bir zarar görmeyiz diye düşündüm. Oysa birçok arkadaşımız hastanelik oldu.
Şimdi, İçişleri Bakanı aynı? Açık havada tabii, kapalı havada belki zor olur, başkaları da etkilenir ama o gazdan alacağım yanıma, kendisinden de rica edeceğim, o organik gazı kendisine sıkacağım, hastanelik oluyor mu olmuyor mu hep beraber göreceğiz.
Dolayısıyla, Değerli Bakan, şunu özellikle söylüyorum: Mutabakat dediğinizi iki üç tane konfederasyon başkanıyla yapmış oluyor olmanızın bu sorunu çözmediğini, böylesi önemli bir konunun mutabakatının tüm sendikalarla aranması gerektiğini bir kez daha buradan ifade ediyorum ve özellikle şunu söylüyorum: Tabii, burada Bakanlar Kurulunu da etkileyen, sizleri de etkileyen, Başbakanı da etkileyen en önemli unsur TOBB'un bu konudaki sürece dâhil edilmesi olayıdır. TOBB'a bağlı iş yerlerinde sendika var mı diye sordum, yüzde 99,9'unda sendika yok ama bu yasanın belirlenmesinde söz sahibi olan en önemli kurum TOBB'dur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Dolayısıyla, TOBB'un inisiyatifiyle gelişen ve onun direktifiyle bu yasaların düzenlenmesi yerine, gelin, işte sendika başkanları bu akşam beraber bu sorunu çözün, biz de katkı verelim.
Hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.