| Konu: | TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 11.10.2012 |
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; şimdi, buradaki pankarttaki belirttiğim "12 Eylül grev yasakları bu yasayla sürüyor." yaklaşımı tam da bu maddeyi içeriyor. Çünkü iş yeri sendika temsilcilerinin güvencesini konuşuyoruz. Hatta, aslında bunu eksik yazıyoruz, bu düzenleme, daha önce generallerce yürürlüğe konulan 2821 ve 2822 sayılı Yasa'nın gerisinde bir düzenleme. O yasanın 30'uncu maddesi, daha önce iş yeri sendika temsilcilerine önemli güvenceler sağlıyordu ve generallerce yürürlüğe konulan yasada. Daha sonra, AKP İktidarında 2003 yılında değişen bu Yasa iş yeri temsilcilerinin güvencesini elinden aldı. Dolayısıyla sosyal tarafların, Üçlü Danışma Kurulunun bu konudaki mutabakatına rağmen -daha önce çeşitli görüşmelerde ben de bulunmuştum- ve bu konuda işveren kesiminin de Hükûmetin de diğer sendikal konfederasyonların da mutabakatıyla en azından iş yeri sendika temsilcisinin keyfî veya benzeri nedenlerle işten atılmasının engellenmesi konusunda bir düzenleme, bir mutabakata gelindiği hâlde, şimdi kanun teklifinde de buradaki Komisyon çalışmalarımızda da ne yazık ki bu süreci gideremedik ve şimdi iş yeri temsilcileri bu anlamda zaten hedef hâlindeki insanlardır, sendikanın öncüsü, temsilcisi konumundadır. Bu arkadaşlar, bu düzenleme ve önergemizin kabul edilmemesi hâlinde hem 12 Eylül 80 darbesinde yasalaşan ama 2003'te değiştirilen güvencenin daha gerisine götüren bir uygulamayla iş yeri sendika temsilcileri karşı karşıya kalıyor.
Değerli arkadaşlar, bu kürsülerden sürekli, bu getirilen düzenlemenin, 12 Eylül yasalarının gerisinde olduğunu onun için iddia ediyoruz. Hani ileri demokrasi, hani daha iyi özgürlükler, hani daha iyi sendikal güvenceler, hani grev hakkının önündeki engellerin kaldırılması? Bütün bunlar bu yasanın tümüne bakıldığında ileri gitmiyor, geri gidiyor.
Değerli arkadaşlarım, bu, aynı zamanda ILO'nun da bir gereği. ILO'nun özellikle eleştiri konularından bir tanesi de bu anlamdaki güvencenin sağlanmıyor olmasından kaynaklanıyor.
Bakın, daha bugün Avrupa İlerleme Raporu'nda yapılan eleştirilerin çoğu şu andaki mevcut yasanın eleştirisi değildir. Şu anda AKP İktidarı tarafından Meclise sunulan, Komisyondan geçen yasaya ilişkin Avrupa İlerleme Raporu'nun eleştirileri var. Dolayısıyla en azından buralarda bir adım atılırsa?
Sayın Bakanla uzun bir görüşme yaptık, sosyal taraflar bir araya geldi, işveren kesiminin, işçi kesiminin geldiği mutabakata siyasi olarak direnmez ve karar verirse, bu yasa teklifinin birkaç tane maddesi bu anlamda iyileşirse sorunun çözümüne katkı vermeye, biz ana muhalefet olarak katkı vermeye varız. Bunu buradan bir kez daha duyuruyor, hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.