GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:7
Tarih:11.10.2012

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar, değerli milletvekili arkadaşlarım; gerçekten, kabul edilemez bir durumla karşı karşıyayız. Çok geç kalmış, çok geciktirilmiş bir yasayı görüşüyoruz; iş hayatı açısından çok önemli bir yasayı görüşüyoruz. Yılın sonuna geldik, hâlâ yetkili sendikalar belirlenememiş, toplu sözleşmeler yapılamamış, bunun mağduru işçilerin sorunlarına çözüm üretecek sendikal haklar gibi temel özgürlük alanı olan bir konuda bir yasa çıkartıyoruz ve bu yasada oluşturulan mutabakatı gecenin 22.46'sında verilen bir önergeyle bozuyoruz. İşte, bunu, maalesef her defasında yapıyorsunuz. Bu yasa bir yıldan bu yana tüm taraflar arasında görüşülüyor. Uzun tartışmalarla, uzun toplantılarla hatta yani Sayın Başbakanın müdahalesiyle, ara bulmalarıyla bir mutabakat oluşturuluyor. Komisyonda görüşülüyor, alt komisyonda görüşülüyor ve bir sonuç hasıl ediliyor, Türkiye Büyük Millet Meclisinin huzuruna getiriliyor.

Sayın Bakan, kişiliğine her zaman iltifat ettiğimiz Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı gruplara bu yasayı getiriyor. Söylediği söz şu: Bu yasa taraflar arasında bir mutabakata varılarak bu noktaya geldi. Çok da zor geldik ama şimdi huzurunuza getirdik, buna destek verin, bunu hızla çıkartalım." diyor. Bizatihi ben meseleye şahidim. "Eyvallah." diyoruz, Sayın Bakan, seni asla üzmeyiz, bu yasayı biz destekleriz ve Genel Kurulda çıkartırız. Şimdi, arkadaşlar, ne hakla gecenin yarıya yakınında, 22.46'da, komisyonun haberi yok, Hükûmetin haberi yok, Bakanın haberi yok, AKP Grubu bir önerge getiriyor ve varılan tüm mutabakatı ortadan kaldırıyor, "Bu, böyle olacak." diyor? Kimin adına diyor bunu?

Değerli arkadaşlar, bu önergeyi kim hazırladı da AKP Grubuna getirdi, o da Hükûmete getirdi, kabul ettirdi? Böyle bir şey olur mu? Yani bu, yasama mıdır değerli arkadaşlar? Bu Meclis, adrese teslim kanun çıkartma yeri midir? Öncelikle bunu şiddetle reddediyorum yani onuruma dokunuyor. Yani hiç mi hükmi şahsiyetimiz yok, hiç mi şahsiyetimiz yok değerli arkadaşlar? Birileri böyle gecenin bir yarısında bir önergeyle burayı gasbedecek, buranın iradesini gasbedecek, bir yıl süren gayretleri yok sayacak, ulaşılan mutabakatı çiğneyip geçecek? Bu gerekliyse?

Yani ben KOBİ'leri çok önemli buluyorum. Türkiye'nin iş hayatının, yatırımının, sanayicisinin yüzde 90'ı KOBİ'ler. Bu 30 işçi ve altı işçi çalıştıran kuruluşların tamamı KOBİ. Bunların talebi olabilir, isteği olabilir ama yani emeği yok sayarak, işçiyi yok sayarak? Yani hadise şu arkadaşlar: Sendikaya girdin, sendika üyesi oldun, sendikal faaliyete katıldın diye işveren, işçiyi kapının önüne koyuyor. Yaşamıyor muyuz bunu? Yaşıyoruz. Ekmek meselesi. İşçi de gidiyor mahkemeye müracaat ediyor, tazminatını alıyor. Şimdi getirdiğiniz bu önergeyle işçinin elinden bu hakkını gasbettiniz değerli arkadaşlar. Verdiğiniz oylarla yaptığınız sonuç bu. Yani ekmeğinin karşılığında ter döken işçinin emeğini gasbettiniz Yazık ya? Böyle bir şey olur mu? KOBİ'ler önemli. KOBİ'ler sıkıntı içerisinde kalmasın. Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak biz, taraflar arasında onu ona tercih etmiyoruz ama yaptığımız, bu Meclisin asaletine yakışmıyor, yasama denen fonksiyona yakışmıyor. Yani burasının Hükûmetin emrinde olduğunu, hani zorla da olsa, kabul ediyoruz ama burası birilerinin emrinde olmamalı değerli milletvekilleri, gözünüzü severim. Buraları birilerinin emrinde olmamalı. Gecenin bu yarısında bir önergeyle gelip buradaki iradeyi gasbetmeye kimse cesaret etmemeli. Buna siz itiraz etmelisiniz. Söylediğimiz söz bu.

Dolayısıyla, bu yapılan yanlış Sayın Bakanım. Buna sizin itiraz etmeniz lazım. Eğer bu gerekliyse bir yıldan bu yana yaptığınız bu çalışmalarda bunu işçi tarafına kabul ettireydiniz. Gecenin bu yarısında, Komisyondan geçmeyen, alt komisyondan geçmeyen bir önergeyle bu mutabakatı bozmaya müsaade etmenizi ben yadırgadığımı ve sizin şahsınıza yakıştıramadığımı burada ifade ediyorum.

Teşekkür ediyorum efendim. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.