| Konu: | 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 17.12.2012 |
BDP GRUBU ADINA İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
7'nci madde üzerine grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii hem bütçe görüşmelerinin sonuna geldik hem de 2012 yılının artık sonuna doğru yaklaşıyoruz. Özellikle bir yıl boyunca Mecliste neler yaptık, bununla ilgili burada çok detaylı tartışmalar yapamıyoruz, yapamadık. Maalesef, öylesi bir düzeyi bu Mecliste tutturamadık.
Bizim, BDP olarak şöyle bir sıkıntımız var: Biz medyada da kendimizi çok rahat ifade edemiyoruz. Çünkü, medyada daha çok bize yönelik bir sansür kampanyası var ya da haberler veriliyorsa daha çok karalama kampanyaları, itibarsızlaştırmaya yönelik; kamuoyuna, halka yanlış aktarılan bilgilerle sürdürülen kampanyalar şeklinde maalesef medyada yer alıyoruz. Bu nedenle ben, özellikle bu saatte, Türkiye halklarına, bir yıl boyunca BDP Parlamento Grubu neler yaptı, Mecliste neler yaptı, siyaseten neleri yapmak istedi, getirmiş olduğu öneriler ne kadar dikkate alındı, biraz bunları paylaşmak istiyorum.
Değerli milletvekilleri, Ekim 2011 ile Eylül 2012 arasında 1.121 soru önergesi verdik, 69 kanun teklifi, 227 araştırma önergesi, 1 genel görüşme, 2 gensoru, Genel Kurul konuşmaları ve kürsüyü kullanmayla ilgili diğer şeylere burada girmiyorum.
Bakın, 44 kez Danışma Kurulu çağrısı yapmışız, 44 kez araştırma önergesi indirmişiz; bütün araştırma önergelerimiz reddedilmiş. Yani "BDP siyaset yapmıyor, BDP çözümün bir parçası olmuyor." diyen arkadaşlara bu tabloyu bir düşünmelerini tavsiye ediyorum.
Burada yapmış olduğumuz gündem dışı konuşmalardan 25'i bakın neyle ilgilidir: Kadına dönük şiddetle mücadele, kadına yönelik şiddet N.Ç. olayı, Van depremi, Türkiye'nin Orta Doğu politikası, basın özgürlüğü, Hrant Dink'in ölüm yıl dönümü, Silopi kayıpları, Mardin hakkında, Dünya Ana Dil Günü hakkında, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü hakkında, Batman "Nevroz"unda kendisine yönelik saldırı yapılan Ahmet Türk'ün konuşması, BDP'li belediyelerin kapatılan eğitim destek evleri hakkında, Muş ilinin sorunları, İstanbul'un sorunları, Deniz Gezmiş'in idamı, Urfa'daki tutuklamalar, Kars'ın sorunları, Ahmet Arif'in ölüm yıl dönümü ve liste bu şekilde uzuyor; yani "Sosyal sorunlara, toplumsal sorunlara BDP ilgi göstermiyor, BDP Türkiye'yle ilgili genel sorunlara ilgi göstermiyor." diyen arkadaşların özellikle bu bahsetmiş olduğum çalışmaları dikkate almasını ben rica ediyorum.
Bakın, bu dönem içerisinde Meclise 227 araştırma önergesi vermişiz. Araştırma önergelerimizin konu başlıkları şöyle: Bağımsız yargı sorunları, basın özgürlüğü, emeklilerin yaşadığı sorunlar, tüketici hakları, hakikatlerin araştırılması komisyonu, ana dil yasağı, Kürt sorunu, faili meçhul cinayetler, asker intiharları, Dersim katliamı, cezaevlerinde yaşanan sağlık sorunları, KCK operasyonları, engellilerin sorunları, GAP, çevre sorunları, HES projeleri, yoksulluk, eğitim, sağlık, kadına yönelik şiddet, atanamayan öğretmenlerin sorunları, hayvancılık sektörünün sorunları, işsizliğin nedenleri, iş kazaları, zorunlu göç, trafik kazaları, demokratik özerklik projesi, sendikal örgütlülüğün önündeki engeller, asgari ücretteki adaletsizlikler. Bunların oranlarına ben girmiyorum ama sadece şöyle söyleyeyim: Verdiğimiz araştırma önergeleri içerisinde en yüksek oranı yüzde 17 ile çevre sorunları ve afetle ilgili mevcut sorunların aşılması teşkil ediyor.
Değerli arkadaşlar, buraya getirdiğimiz grup önergelerinin tamamı Genel Kurulda reddedildi. Bakın, bunların konu başlığını söyleyeyim, bu konu başlıklarıyla ilgili ülkede bir yıl boyunca hangi sorunlar yaşandı onun da takdirini size bırakıyorum: Basın özgürlüğünün önündeki engeller, biber gazı, plastik mermilerin yol açtığı yaralanmalar ve sorunlar. Onlarca vatandaşımız bu sorundan dolayı yaşamını yitirdi. Enerji alanında yaşanan sorunlar, bağımsız yargı sorunları ki herhâlde bu Mecliste bulunan bütün parti grupları aynı şeyi düşünüyorlar, bağımsız yargıyla ilgili kaygılarını dile getiriyorlar. Hayvancılık sektörünün sorunları, JİTEM ve güneydoğudaki faili meçhuller, genel bilgi toplama mevzuatı, telif hakları, balıkçılık sektöründen tutalım da HES projelerinin olumsuz etkilerine, pancar üreticilerinin sorunlarından tutalım da TOKİ uygulamalarına kadar, iş kazaları ve meslek hastalıklarına kadar, cari açığa kadar, hekim ve sağlıkçılara yönelik şiddete kadar, okullarda meydana gelen kazalara kadar bu parlamento grubu sayısız çalışmaya imzasını attı. O çalışmayı Mecliste ortaklaştırmak üzere Genel Kurula getirdi ama getirdiği çalışmaların maalesef hiçbir tanesi iktidar partisi tarafından ya da Genel Kurul tarafından kabul görmedi.
Bakın, 69 kanun teklifi vermişiz. Bu kanun tekliflerinde, şu anda yine ana başlıklarla söyleyeyim: Uzun tutukluluk sürecinin kısaltılması, bununla ilgili Adalet Bakanı dâhil olmak üzere bu ülkede rahatsızlığı olmayan hiç kimse yoktur, hiçbir milletvekili herhâlde çıkıp da bu uzun tutukluluk süresinden rahatsız olmadığını ifade etmez diye düşünüyoruz.
Düşünce, örgütlenme ve siyaset özgürlüğünü engelleyen TCK ve CMK'da değişiklikler, TMK'nın kaldırılması. Daha dün, Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, özellikle TMK'yla ilgili siyasi partilerden herhangi bir teklif almadığını, bu konuda yapıcı birtakım çalışmaları beklediklerini ifade etti. Ancak biz TMK'yla ilgili buraya 10'a yakın kanun teklifi getirmişiz, maalesef hiçbir tanesi dikkate alınmamış.
Cinsel suçlara yönelik ceza artırılması, vicdani ret hakkının tanınması, altmış beş yaş maaşında yeni düzenleme, TSK İç Hizmet Kanunu'nda değişiklik, Kürtçe propaganda yasağının kaldırılması, "Dersim" adının iade edilmesi, işsizlik sigortası, Maden Kanunu'nda değişiklik, cemevlerinin ibadete açılması?
Listeyi çoğaltabiliriz ancak süremiz kısıtlı olduğu için şunu ifade etmek istiyorum: Bu ülkenin bir bütün olarak hangi coğrafyasında sorun yaşanmışsa BDP o sorunun takipçisi olmuş, o sorunun çözümü için Genel Kurulu göreve çağırmış ama maalesef burada dile getirdiği öneriler hiçbir şekilde de dikkate alınmamış.
Değerli arkadaşlarım, 1.121'e yakın soru önergesi verdik. Bu soru önergelerine zahmet edip de hiç cevap vermeyen bakanlar var, Hükûmet yetkilileri var. Bu konuda tabii, Meclis Başkanlığının da önemli bir sorumluluğu var; İç Tüzük'e uygun olarak bu soru önergelerine cevap verip vermemenin bakanların keyfiyetiyle alakalı olmadığını Meclis Başkanlığının denetlemesi gerekiyor.
Süremiz iyice kısıtlandı. Bakın, "BDP barış için ne yaptı?" sorusu var. Sadece 14 Şubattaki bir grup konuşmasından başlıklar vereceğim. Şöyle demişiz: "Türkiye'deki demokratikleşme, Kürt sorununun çözümü için özel yetkili mahkemeler tümden kaldırılmalıdır, Terörle Mücadele Kanunu'ndaki antidemokratik hükümler ayıklanmalıdır, Kürt sorununun çözümünde siyasi desteğe sahip, özel yasayla bir barış komisyonu kurulmalı, barış komisyonu bütün taraflarla açık görüşmeler yapmalı, hükûmete ve Meclise öneriler sunabilmelidir. İfade, örgütlenme, basın özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalı, siyasi tutuklamalar bitirilmeli, Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılmalı -müzakerelerin önünün açılması gerekir- operasyonlara son verilmeli, PKK silahlı faaliyetlerini durdurmalı. Yeni anayasa çalışmaları esaslı, özlü şekilde hızlandırılmalı."
Bu önerilerimiz bir yıl boyunca dikkate alınmadı. Gelinen aşamada, yapamadığımız bu işlerden dolayı sonuç, kan, gözyaşı, acı, cezaevi, tutuklamalar, ölümler ve maalesef bu ülkenin kanayan yarası oldu. Şimdi, yeni bir yıla girerken tekrar bu hususlarla ilgili bizim oturup düşünmemiz lazım.
Burada dile getirilecek çok şey var ama iki hususu özellikle belirtmek istiyorum. Bakın, hazine yardımı konusu var. Demokratik siyasetle ilgili bir değerlendirme yaptığınız zaman adil olun. 2008 ile 2011 döneminde AKP'ye verilen devlet yardımı -eski parayla söylüyorum- 396 trilyon 187 milyar lira; CHP'ye verilen yardım 170 trilyon 531 milyar lira; MHP'ye verilen yardım 121 trilyon 303 milyar lira. Parlamentoda grubu bulunan BDP'ye ve Parlamentoda grubu bulunmayan 24 siyasal partiye tek bir kuruş aktarılmamıştır. Vicdanınızda eğer bu tabloyu kabul ediyorsanız söyleyecek bir şeyimiz yok ama vicdanınızda kabul edip de gereğini yapmıyorsanız bizim vergilerimizden...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İDRİS BALUKEN (Devamla) - ...almış olduğunuz bu devletin paralarını biz sizlere helal etmiyoruz.
Burada yine seçim barajıyla ilgili çıkardığımız bazı şeyler vardı, onları yetiştiremedik. Daha sonraki Genel Kurul çalışmalarında onlarla ilgili tabloları da getireceğiz.
Kısacası şunu söylemek istiyoruz: Demokratik siyasetin önünü açmak istiyorsanız bir yılın öz eleştirisini yapıp önümüzdeki yılın planlamasını da iyi düşünmeniz gerekiyor.
Bu temennilerle hepinize teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Baluken.