GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:10
Tarih:17.10.2012

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Vermiş olduğumuz önerge üzerine söz almış bulunmaktayım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu yasayla ilgili, yasa tasarısıyla ilgili görüşlerimizi buradan defalarca dile getirdik. Ancak, özellikle hem Sayın Bakanın hem de burada konuşma yapan AKP'ye mensup milletvekili arkadaşların yasayla ilgili görüşlerini dile getirirken ön plana çıkardığı üç husus vardı. Birincisi, aciliyet. Yasanın bir an önce çıkmasıyla ilgili bir aciliyetten bahsediyorlardı. Bu yasa taslağı hazırlanmadığı için, toplu sözleşme yapılmadığı için milyonlarca işçinin, emekçinin gözünün bu yasa tasarısında olduğunu söylemişlerdi. İkincisi, mutabakat ve üçüncüsü de diyalog. Yani en çok, biz bu yasayı görüşürken Hükûmet tarafından bunları duyduk. Bunların hepsinin ne kadar gerçekçi olmadığını ve bu gerçekçi olmayan yönlerin ne kadar da yasaya sirayet ettiğini buradan belirtmek istiyorum. Öncelikle, bu, aciliyet meselesine gelmek istiyorum. Üç hafta oldu yasa buraya geleli, bu Meclis iki ülkeye savaş tezkeresini görüştü. İki ülkeye... Neredeyse bütün işçileri, emekçileri, yoksul çocuklarını savaşa sokacak tehlikeli politikaların kararlarını aldı ama yasa hâlâ görüşülüyor. Aciliyetle ilgili, tabii, bu yaklaşımın ne kadar samimi olduğu ortadadır. Bize özellikle bu yasanın aciliyetiyle ilgili "Sabah 10.00'da Genel Kurulu açalım." teklifi bile yapılmıştı ve biz milyonlarca emekçiyi ilgilendiren bu yasa tasarısının bir an önce çıkması için sabah saatlerinde buraya geldiğimizde başka bir ülkenin savaş tezkeresiyle karşılaşmıştık. Dolayısıyla, Sayın Bakanın özellikle bahsettiği sosyal tarafların mutabakatı herhâlde bize Genel Kuruldaki gündemle ilgili verilmiş olan mutabakatı çağrıştırıyor diye düşünüyorum. Bunların hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini, bu yasanın bütün yönleriyle işçilerin, emekçilerin beklentilerini karşılamadığını, sendikal örgütlenmeyle ilgili mevcut kısıtlamalara daha yasakçı yaklaşımlar getirdiğini, toplu sözleşmeyle ilgili barajların hiçbir şekilde kaldırılmadığını buradan belirtmek gerekiyor. Sayısız önergeler verildi, bunlarla ilgili, işçilerin, emekçilerin beklentilerinin karşılanması noktasında.

Grev hakkıyla ilgili sadece ekonomik sebeplerle değil, hak grevi, dayanışma grevi, siyasi grevin tanınması gerektiğiyle ilgili buradan defalarca görüşler dile getirildi, değişiklik önergeleri verildi ama maalesef Hükûmet ve iktidar partisi kendi bildiği şekilde bu yasayı çıkarmaya kararlı görünüyor. Diğer taraftan, sendikaların tüzüğüne müdahale eden, sendikaların mali yapılarını bile kendi genel kurulunun denetiminden alıp dış müdahaleye, mali müşavirlerin denetimine sokan bir yasanın çok fazla, işçinin, emekçilerin beklentilerini karşılayan bir yasa olmadığını tekrar buradan belirtmemiz gerekiyor.

Şimdi, burada, işçi, işveren ve devlet denkleminde biz doğrusu AKP Hükûmetinin işçiden, emekçiden yana bir tavır sergilemesini beklemenin de çok gerçekçi olmadığını düşünüyoruz. Bakın, sadece, elimdeki şu rakamı sizlerle paylaşmak istiyorum. En üst ve en alt gelir grubundaki yüzde 20'lik toplumsal kesimlerin toplam gelirden aldığı payı gösteren verileri vereceğim: En alt gelir grubunda olan kesimin toplam gelirden aldığı pay yüzde 5,6; en üst gelir grubunun payı yüzde 47. Yani mevcut politikalarıyla bugüne kadar daha çok sermaye grubunu önceleyen, daha çok işvereni zenginleştirmeyi esas alan bir Hükûmetin tabii ki bu yasa tasarısı görüşülürken de emekçiler lehine, işçiler lehine herhangi bir düzenlemeyi getireceğini beklemiyorduk. Ancak doğrusu sürekli aciliyet, diyalog ve mutabakattan bahsedilirken en azından bu Genel Kurulda görüşme yapılırken alana çıkan emekçilere de biber gazı sıkılmaması gerekiyordu. Karşılarına polis gücü, coplar, TOMA'lar çıkarılmaması gerekiyordu. Diyaloğu bu şekilde, polis gücüyle yaratmaya çalışan AKP, ikinci dalgada da copladığı işçilere, emekçilere savcılar ve hâkimler aracılığıyla operasyonlar yaptı, gözaltı ve tutuklamalar oldu. Bu da bu yasa tasarısının içeriğinin ve burada dile getirilen söylemlerin samimiyetini ortaya koyuyor.

Hepinize teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)