| Konu: | TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 11 |
| Tarih: | 18.10.2012 |
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; yine noterle ilgili, Sayın Bakanla, yine bu mutabakat çerçevesinde katkı vermek amacıyla? Şimdi bir yasa çıkıyor, yasanın noterle ilgili uygulaması bir yıl sonra devreye girecek. Zaten sendikal hareket önüne konulan barajlarla ve engellerle oldukça zorlanan bir noktadadır. Bir taraftan, bir sendikadan istifa edip diğer sendikaya geçmenin maliyeti bugün neredeyse 200 liraya kadar yaklaşmaktadır, 200 TL her bir işçi adına verilecek ve yine bir sendikaya üye olmanın bedeli -yalnız, direkt hani- bu sürecin aşılması için üye olmak isteyen bir işçi 35'le 40 lira arasında noter ücreti ödeyecektir. Sayın Bakanla yaptığımız değerlendirmede, mutabakatta, en azından hani? Sayın Bakan bu kürsüde dedi ki: "25'inci maddeden sonra göreceksiniz, diğer maddelerde çok ileri düzenlemeler yaptık, siz de bunu göreceksiniz." Bu Genel Kurulda söyledi, size hitap etti. Oysa burada da en azından TOBB'un da "evet" dediği -o anda, hani borsa gibi her gün değişiyor, galiba saat başı değişiyor- TİSK'in de "evet" dediği, Türk-İş'in de "evet" dediği, Hak-İş'in de "evet" dediği, DİSK'in de "evet" dediği altı aylık dilime, bunun çekilmesi konusunda en azından bir noktaya gelmişlerdi. Sonra, gece yattılar galiba? Bir tane sendikamız demiş ki: "Bu öyle kalsın çünkü statükoyu ancak böyle devam ettirebilirim, bir yıl daha devam etsin." Hatta orada yapılan düzenlemede, o altı aylık dilimde bu noter paralarının da "ceza paraları" adı altında toplanan paralardan ödenmesi konusunda da mutabakat vardı.
Şimdi, bir yandan buraları konuşuyorsunuz, sonra da bu konuşmaların arkasında durmayanın kim olduğu ortaya çıkıyor. En azından iktidar, en azından siyaset "Ya, burada şunu konuştunuz, söz verdiniz; bunun arkasında ben duracağım." cesaretini, yürekliliğini gösteremiyorsa ondan sonra Cumhuriyet Halk Partisini bu anlamda suçlamaya hiç kimsenin hakkı yok. Kim sözünde durmuyor, kim orada ortaya konulan iradenin arkasında durmadığının en temel göstergelerinden bir tanesi noter şartıdır.
Değerli arkadaşlar, işte ileri? "Noteri kaldırıyoruz." diye bas bas bağırdığınız uygulama bir yıl sonra devreye girecek. Belki yine sendikaların baskısıyla gecenin bir yarısında, o statükoyu korumak isteyen sendikaların birisinin isteğiyle, bir gece torba yasayla "Noter uygulaması aynen devam eder." diye bir düzenleme yine bizim önümüze gelirse hiç buna şaşmam çünkü burada siyaset iradesi yerine birkaç sendikanın günübirlik talepleri karşılanma adına buralarda ödün verilmiştir, varılan mutabakatlar yok sayılmıştır. Bu sürece bizim dâhil edilmemiz, bu sürece katkı vermemiz göz ardı edilmiştir, ondan sonra da "Ya, sürekli konuşuyorsunuz, her maddede konuşuyorsunuz. Nedir bu kadar bağırmanız çağırmanız?" diye bizi eleştiriyorsunuz.
İşte, bu kadar net, bu kadar açık, bu kadar şeffaf bir noktayı bile aşamayan ve burada siyasi iradeyi koyamayan bir bakanın bu duruşundan dolayı gerçekten üzüntü duyuyorum, bunu kınıyorum ve bu duygularla bir kez daha hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)