GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: EXPO 2016 ANTALYA KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:14
Tarih:31.10.2012

MHP GRUBU ADINA MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Hamzaçebi'nin dikkate getirdiği hususa katıldığımı ifade etmek için huzurlarınızda bulunuyorum.

Bu önergenin altında imzam da var. Gerçekten, doğal afetle varlığını kaybetmiş insanlara devlet olarak, toplum olarak, bir sosyal maliyet hesabı da yapmadan, bir borç olarak, bir borç ifası olarak, ödenmesi gereken bir borç olarak, varlığını kaybetmiş insanların vergi yükünü terkin etmek gerekiyor, ortadan kaldırmak gerekiyor. İnsanlar varlıklarıyla birlikte canlarını da kaybediyorlar, evlatlarını, kardeşlerini, çocuklarını kaybediyorlar. Dolayısıyla, bunlara devletimizin, toplumun bir insanlık borcu olarak yani borçlarını ertelemenin, ertelemenin faizlerini silmenin çok da fazla bir önemi yok, bu önergeyle bunu yapıyoruz. Hükûmetin, iktidar grubunun bu teklifine biz de onay verdik, doğru bir önergedir diye komisyon üyelerimizi de gönderdik. Ancak, bu önergeyle getirilen husus, eksik bir husus, arkadaşlar. Yani, Türkiye Cumhuriyeti devleti Türkiye Büyük Millet Meclisine, bana göre, yakışmamış bir tavır. Yani elinizi tutan mı var? Faizi siliyorsunuz da alacağınızı niye silmiyorsunuz, bunun neresinde ağalık var? Ağalık yapacaksanız bunu akıllı uslu yapın.

Ben, tabii, televizyon yayınının olmadığı bir saatte bu konu üzerinden siyaset yapmak, muhalefet yapmak, bir yerlere selam göndermek, propaganda yapmak kastıyla söylemiyorum. Televizyon yayını yok ama bu türlü konularda, Hükûmetin hemen her konuda gösterdiği bu tavrın doğru olmadığını ifade ediyorum.

Yalnız deprem felaketiyle varlığını kaybeden insanlar değil, Türkiye'miz doğal afetlerin çok sık yaşandığı, gerçekten acı örneklerin olduğu bir ülke, bir coğrafyada yaşıyoruz. Dişiyle tırnağıyla, çoluk çocuğuyla ürettiği ürününü kaybeden çiftçimizin uğradığı zararın karşılanmasında Türkiye Büyük Millet Meclisinin koyduğu kriter, varlığının yüzde 40'ını kaybetmek şartıdır. Değerli arkadaşlar, çiftçinin varlığının yüzde 40'ını kaybetmesi hâlinde uğradığı afetin zararlarının karşılanmasını biz buradan kanun olarak çıkarttık. Şöyle düşünecek olursanız, hiç doğru bir tavır değil bu, varlığının yüzde 40'ını kaybetme şartı bu afet karşısında çiftçimizin devlet tarafından sahipsiz bırakılması gibi bir sonucu getiriyor. Dişiyle tırnağıyla, çoluk çocuğuyla ürettiği ürünü sel gelip alıp götürüyor, dolu alıp vurup gidiyor ve hasat mevsiminde o ızdıraba düşüyor.

Şimdi, sizin o insana "Varlığının yüzde 40'ını kaybetmedin, dolayısıyla sana yardım edemem." deyişinizin hiçbir haklı, tutarlı tarafı yok. Devlet, bizim inancımızda "devlet baba" olmak durumunda. Zor duruma, mağdur duruma düşmüş insanının derdini, sorununu çözmek mecburiyetinde. E şimdi, aynı tavrı bu önergeyle de ortaya koyduk. Van'da varlığını kaybetmiş, hayatını kaybetmiş insanların borçlarının, vergi borçlarının faizini silmek ağalık değil, devlet olmak değil, atıfet hiç değil. Yapacaksak bir iyilik, o vergi borcunu bütünüyle terkin etmektir. Bunun örneği tarihimizde var. Mensubu olmakla övündüğüm 57'nci Cumhuriyet Hükûmetinin Marmara depremi, Düzce depremi sonrasındaki tavrı bu olmuştur, varlığını kaybeden vatandaşlarımızın devlete olan tüm borçları silinmiştir.

Bugün yaptığımız, ortak, birlikte yaptığımız, iktidar grubunun Sayın Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli'nin öncülük ederek yaptığımız ve bu EXPO Antalya kanununa ilave ettiğimiz bu düzenleme, maalesef eksik çıkmıştır değerli milletvekilleri. Bunu ifade etmek durumundayım. Olana teşekkür ediyorum ama bu, Van depremi mağdurlarına bir atıfet olmamıştır. Bunu da hatırlatmak niyetindeyim.

Ümit ederim ki bir başka kanunda, Van depreminin mağdurlarının vergi borçlarını ortadan kaldıracak bir düzenlemeyi yaparız temennisiyle hepinize saygılar sunuyor, bu önergeye destek vereceğimizi ifade ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Şandır.