| Konu: | KAMU İHALE KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 15 |
| Tarih: | 01.11.2012 |
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; Tekirdağ Çorlu ilçesinde yapılacak katı atıkla ilgili imar planı talebi tarafımızdan değerlendirilmiştir. Ancak katı atık tesisi sadece imar planına dayalı olarak değil, aynı zamanda ÇED raporuna göre de düzenlenmektedir. ÇED raporu da mahallindeki mahalli yöneticiler, muhtar, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşları, kamunun ilgili kuruluşlarının temsilcileriyle yapılan toplantı neticesinde verilecek karara göre değerlendirilmektedir. Buradaki halkın, orada yaşayan halkın, Tekirdağ Çorlu ilçesinde yaşayan halkın ne kadarının, yüzde kaçının bu işi istediği istemediği de orada belli olabilmektedir veya oylama yapıldıktan sonra belli olabilir. Onun için biz, kamu adına gereği neyse, doğrusu neyse onu yapmaya çalışıyoruz.
Saygıyla arz ederim.
Sayın Gök milletvekilimizin Atatürk Orman Çiftliği ile ilgili sorduğu soru; bizim yapmış olduğumuz yasal düzenlemede Atatürk Orman Çiftliğinin Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Yüce Atatürk'ün vasiyetine ve o günkü yasanın ruhuna uygun bir şekilde koruma ve kullanma dengesi içinde ve değerlendirme dengesi içerisinde geliştirilmesi için ve değerlendirilmesi için düzenleme yapılmıştır ve Ankara Büyükşehir Belediyesi de, Ankara halkının oylarıyla seçilen bir kurumdur Ankara'ya hizmet etmesi gereken, Başkente hizmet etmesi gereken; dolayısıyla tüm Türkiye'ye de mesaj vermesi, hizmet etmesi gereken bir kurum ve kuruluştur. Bu bakımdan 30 hektar alanda gerekli, yapılması gereken o hizmetin yeterli olmaması hasebiyle bu alan artırılmıştır ve burada da imar durumu verilmemiştir. Verilen yüzde 10 rekreasyon imar hakkıdır. Buranın yeşilinin, doğasının, tabiatının, faunasının, florasının, endemik hayatının korunması için yapılan bir düzenlemedir. Böyle bir düzenleme tüm dünyadaki bilimsel kurallara uygun bir şekilde araştırılarak verilmiştir. Saygıyla arz ederim.
Sayın Işık Bey'in soruduğu soru çok haklı bir sorudur. Biz Erzincan'da dünyadan ödül alan kentsel dönüşüm yaptık Çarşı Mahallesi'nde. Hakikaten, eskiyle yeniyi Erzincanlılar biliyorlar. Erzincan milletvekillerimiz de, siz de takdir ettiğiniz için ben teşekkür ediyorum. Fakat son iki üç yılda yapılan binalarla ilgili "Beton deney yapacak mısınız?" sorusu gerçekten takdire değer bir sorudur.
Çok değerli milletvekilleri, şimdi, biz diyoruz ki: Depremlerde, afetlerde insanlarımız can kaybetmesin. Bunu beraber yapmamız lazım. Eğer biz bu yasayı? Hayatı korumaya, insanların canını korumaya, insanların yaşama hakkını korumaya yönelik yasa? Bir taraftan aynı partinin milletvekilleri diyor ki: "Bu yasaya karşıyız, bu yasa rant yasasıdır." Ben de ifade etmeye, arz etmeye çalışıyorum, diyorum ki: Benim ihale yapacak param yok, ihale yapmayacağım. Bizim elimizdeki parayla kira yardımı yapacağız, taşınma yardımı vereceğiz. Vatandaşlarımıza afet kapsamında, "Ben bu evde duramıyorum, ben bu evden çıkacağım, ev alacağım, param yok, bana kredi desteği verin." diyenlere yardım edeceğiz. Bizim yasamızdaki durum bu. Öbürünü, esas itibarıyla, vatandaşımızı bilinçlendirmek, hep beraber bilinçlendirmek? Vatandaşımız kendi evinden şüpheleniyorsa, vatandaşımızın da sorumlu olması gerekir. Evine gidip karotla veya başka bir şekilde, yapı denetim kuruluşlarına, belediyelere, Bakanlığın kuruluşlarına, üniversitelere kendilerinin deney yaptırması ve evlerinin depreme dayanıklı olup olmadığını, binalarında kullanılan betonun, demirin, donatının, betonarmenin sağlıklı olup olmadığını tespit etmeleri sorumluluğu vardır. Ama biz bir tehlike görürsek resen de yapabiliriz. Yapmak sorumluluğu vatandaşımızındır, arkasından belediyelerindir, arkasından devletindir ama biz devlet olarak tamamından sorumluyuz. Eğer tehlikeli bir yer görürsek, gideriz, onun denetimini yaparız; Erzincan'da da yaparız, Hakkâri'de de yaparız, Tekirdağ'da da yaparız, İstanbul'da da, Kocaeli'de de yaparız, yapmak zorundayız ama esas itibarıyla görevimiz vatandaşa yardımcı olmaktır, kentsel dönüşüm yapmak isteyenlere, evini yapmak isteyenlere yardımcı olmaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Özellikle arz ediyorum.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ona yazılı cevap verin Sayın Bakan.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Sayın Özel burada değildi, cevabı verdim. Eğer müsaade ederseniz -Sayın Özel burada- bir dakikada?
BAŞKAN - Buyurun.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Efendim, Sayın Özel "Ataşehir'deki araziler sizin babanızın olsa siz bunları yüzde 30'la verir misiniz?" dedi. Bunu açıkladım. Tekrar arz ediyorum, yüce Meclise arz ediyorum.
Çok değerli milletvekilleri, bakınız, Ataşehir'deki arsalar, bizim iktidara geldiğimizden kısa bir süre önce 50 milyon dolara satılmıştı. Ben de TOKİ Başkanı olarak savcılığa şikâyet ettim, bununla şahsen uğraştım, aldığım en ağır tehditlere karşı durdum ve gittim, onu devlete mal ettim.
Oradaki arsaları biz nasıl ihale ediyoruz? Açık ihaleyle. SPK'ya bağlı ekspertiz firmalarından tespit edilen değere göre arsanın değeri kaç lira? 100 lira. Arsayı bir nevi satışa çıkıyoruz, diyoruz ki müteahhide: "Siz bu arsamıza kaç lira verirsiniz? "En yüksek verene -diyelim ki 100 liralık arsaya 200 lira verdiler- artı diyoruz ki: "Bana 200 lira vereceksin fakat biz devlet olarak bu işin içerisindeyiz; güvenlik bakımından içerisindeyiz, ruhsat olarak içerisindeyiz, denetim olarak içerisindeyiz; O bakımdan, bize sen 200 lira verirken kaç lira hasılat toplayacaksın, örneğin 400 lira. 400 liradan daha çok hasılat toplarsan bize artı pay vermen lazım." O zaman verdiği arsanın fiyatını esas almak suretiyle yüzde 10, yüzde 5, yüzde 1, yüzde 30, yüzde 40, yüzde 50 bize pay verecek. Esas olan verdiği oran değil, esas olan verdiği arsanın değeridir. Ondan sonra da bize arsanın bedelini öderken sattığı konutların parası bizim kasamıza giriyor, biz onları alıyoruz, inşaatı yaptıkça hak edişe göre müteahhide serbest bırakıyoruz. Bu, böyle bir sistemdir çok değerli arkadaşlar. Yani bunu soruyu soran arkadaşıma özellikle ifade etmek istiyorum. Bunu çok daha detaylı bir şekilde sunabilirim, anlatabilirim.
Bu sistem güzel bir sistemdir, dünya tarafından takdir edilen bir sistemdir. Samimiyetle arz ediyorum, Amerika, Brezilya, dünyanın birçok ülkesi "Bu sistemi bize de öğretin, biz de bunu yapalım, devletin arazilerini, 50 liralık arsasını 200 liraya satalım?" 50 milyon dolara satılan Ataşehir'in arsasından devletin kasasına eski rakamla 3,5 katrilyondan fazla -4 katrilyon diyemiyorum ama 3,5 katrilyondan fazla- para koyduk çok değerli arkadaşlar.
İstirham ediyorum, rica ediyorum yani lütfen bunu araştırın, bunu konuşalım, tartışalım, paylaşalım, beraberce bir fikir etrafında buluşalım. Hatamız varsa cezamıza razıyız biz.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Beraber bir televizyon programında konuşalım Sayın Bakan.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Etmeyin, eylemeyin?
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Beraber bir televizyonda konuşalım.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Değerli arkadaşlar, istirham ediyorum?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - O SPK uzmanlarının belgeleri iptal edildi, biliyorsunuz değil mi?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Bakınız, bunlar ülkeye zarar verir, bunlar vatana zarar verir, bunları yapmayın.
Şunu da söyleyeyim, müsaade edin: Bakınız, oradan, bir firma ihalelerden sadece müşavirlik yaptı diye yüzde 8 pay alıyordu. Ben mahkemelere gittim, uğraştım. Burada CHP'li arkadaşlarımız karşı çıktı, çok sert karşı çıktı. Devletten 1 katrilyon para alacaklardı, kendim burada gece gündüz gittim milletvekillerine yalvardım yakardım, dedim ki: "Bu parayı bizden alıyorlar. Aman, bir kanun yapalım, bundan kurtaralım; 1,5 katrilyon devletten para alacaklar." CHP'li milletvekilleri buna çok sert bir şekilde karşı çıktı, Anayasa Mahkemesine gittiler. Anayasa Mahkemesinden ben kendim sözlü müdafaa istedim, gittik, Anayasa Mahkemesinden davayı kazandık, devleti yine bu Ataşehir'deki davalardan dolayı 1,5 katrilyon koruduk. Yani bunları biz hep çok tartışırız ama, bunu defaten anlıyoruz ama sizi anlayamıyoruz.
Tekrar sevgiyle, saygıyla arz ederim.(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayın Bakan, bu arsaları değerlendiren SPK uzmanlarının belgeleri sırf arsaları düşük değerlendirdiler ve devleti zarara soktular diye iptal edildi mi, edilmedi mi? Bunu Sayıştay raporu söylüyor, ben söylemiyorum Sayın Bakan.
BAŞKAN -Teşekkürler Sayın Erdoğdu, zabıtlara geçti.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ben başka bir şey söylüyorum: Arsa şahsi malınız olsa bu şekilde verir misiniz?
BAŞKAN - Bir dakika efendim, bir dakika?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Sayın Başkanım, müsaade eder misiniz.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan, bir dakika süre veriyorum.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Arkadaşlar, benim hakkımda bir dava açılmışsa -yaptığım 35 bin ihaleden mutlaka dava açılabilirdi- soruşturma açılmışsa, ben, burada, yüce Meclisin huzurunda söz veriyorum, bu dakika istifa edeceğim; milletvekilliğinden de Bakanlıktan da istifa edeceğim! (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Eğer siz bunu doğru demiyorsanız kendinize ne dersiniz? Ben istifa ediyorum. Eğer benim hakkımda TOKİ'deki 35 bin ihaleden bir soruşturma, bir dava varsa istifa etmeye hazırım. Bugün istifa ediyorum.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Onlar istifa etsinler.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Siz karşılığında kendiniz için ne diyorsunuz? Varsa getir. Elinde ilam var mı? Elinde ilam var mı açıldığına dair? Getir.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayın Başkan?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Getir, istifa edeceğim. İstifa etmezsem şerefsizim. Siz kendinize ne diyorsunuz? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Bakan.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - İstifa etmezsem şerefsizim. Getir, var mı? Hoca hakkında açılan geç teslimden dolayı davaları mı?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayın Başkan, müsaade ederseniz kürsüde? Önemli bir iddia var.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Yazıklar olsun!