GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
Yasama Yılı:3
Birleşim:104
Tarih:15.05.2013

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz kanun tasarısının 8'inci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Buradaki değişiklik teklifimizin gerekçesi: Kurulun bütün ilgili üyelerinin bu çalışmalardan daha erken haberdar olabilmesi için bir değişiklik teklifi verdik.

Arkadaşlar, gecenin bu saatinde herhâlde bizden başka sokakta çalışan sadece gece bekçileri kaldı ama bu kanunun içerisinde de gece bekçileriyle ilgili bir düzenleme yok. Şimdi, tabii ki bu kanun tasarısını şöyle bir ele aldığımız zaman gene her zaman olduğu gibi bir AKP klasiğiyle karşı karşıyayız, torba kanun. Ee tabii, bu kanunun sosyal güvenlikle ilgili kısmını, Sayın Bakan elbette ilgileniyor, takip ediyor ama varlık barışı vesaire gibi birçok konuyla ilgili de kendisinin bilgi sahibi olmadığı sorulan sorulara verdiği cevaptan anlaşılmaktadır.

Şimdi, bu Mecliste aşağı yukarı iki senedir hep birlikte çalışıyoruz. Çalıştığımız süre içerisinde her ne hikmetse hiçbir kanun ilgili komisyonda, ilgili bakanlıkta hazırlanarak bu Meclise gelmiyor. İllaki bir torba kanun yapma hastalığıdır, başından beri böyle başladık, böyle devam ediyor. Arkadaşlar, bu torba kanunla siz komisyonlara saygısızlık yapıyorsunuz, ilgili kurumlara saygısızlık yapıyorsunuz, Meclisin kanun yapma tekniğini allak bullak ediyorsunuz. Hangi kanunda ne gibi değişiklikler yapıldığını kendiniz dâhil kimse bilmiyor.

Ayrıca, tabii ki bir de yayınlar kesilerek bunlar vatandaştan da gizleniyor. Geçtiğimiz hafta Sayın Cumhurbaşkanıyla birlikte Portekiz'e gittik. Portekiz Parlamentosunda meclis televizyonu bütün çalışmaları yayınladığı gibi, ayrıca meclisin içerisindeki yayın bölümünden, isteyen bütün televizyonların istediği kadar canlı yayın yapmasına imkân sağlayan bir bölümü de bütün partilerin milletvekilleri hep birlikte gördüler.

Şimdi, arkadaşlar, ben kanunun tümü üzerinde Sayın Bakana sordum, dedim ki: Vatandaşa bu kanunun getirdiği yük nedir? "Yok." dedi. Ee şimdi, ben Muğla milletvekiliyim, AKP döneminde, Muğla'ya hiçbir tane hastane yapılmadı. AKP döneminde, nüfusu yüzde 20'den fazla artan Muğla'ya, son on bir senede ilave edilen kamu yatak sayısı sadece 42 arkadaşlar. Şimdi, vatandaşı siz özel hastanelere mecbur edeceksiniz, ondan sonra, özel hastanedeki katkı paylarını artıracaksınız, "Efendim, biz kimseye yük getirmedik." Yani bunu gidin vatandaşa anlatın, böyle bir şey var mı yok mu. Siz özel hastanelere para kazandırmak için her türlü tedbiri alacaksınız, kamuya doktor vermeyeceksiniz, yeni hastane yapmayacaksınız, vatandaşa tedavi için yeni imkânlar vermeyeceksiniz, ondan sonra da gelip burada "Biz kimseye yük getirmedik." diyeceksiniz.

Bir de tabii, bu "varlık barışı" dediğiniz mesele. Siz tabii ki ne kadar sıkıntılı iş varsa adına "barış" koyup buraya getiriyorsunuz ama adı "barış" olunca ortada bir barış yok. Şimdi, ekonomiden sorumlu Sayın Bakanın, Başbakan Yardımcısının açıkladığı, Türkiye'ye gelmesi beklenen 150 milyar dolar kimin parasıdır arkadaşlar? Bunun içinde benim param yok, sizin içinizde bunlardan gelecek parası olan var mı? Kimin parasıdır bu gelecek olan para? Bu paranın miktarını nasıl hesapladınız? Bu para sizin döneminizde kimler tarafından yurt dışına çıkarıldı? Ayrıca, bu paranın içerisinde PKK'nın uyuşturucudan sağladığı para var mıdır, yok mudur? Eğer yoksa, terörün finansmanıyla ilgili uluslararası sözleşmeyi buradan niye geriye çektiniz? Yani bunların cevabını çıkıp ilgili Başbakan yardımcılarının burada bize ve dolayısıyla Türk milletine anlatması lazım. Türk milletinden gizleyerek yaptığınız kanunların hepsi yarın ayağınıza dolanacak arkadaşlar. Burası Türk milletinin Meclisi, Türk devletinin Meclisi. Siz bu milletin ve bu devletin bekasını, haklarını korumakla mükellefsiniz. Yoksa, kaçakçının, dolandırıcının, hırsızın, uğursuzun hakkını korumakla ilgili bir görevimiz hiçbirimizin yok arkadaşlar.

Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)