GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ASKERLİK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (S.S.:82)
Yasama Yılı:2
Birleşim:25
Tarih:29.11.2011

MHP GRUBU ADINA MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 82 sıra sayılı Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 4'üncü maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün üzerinde konuştuğumuz kanun tasarısı tam bir AKP klasiğidir. Günü kurtarmak amacıyla hazırlanmış, istisnalardan ibaret bir kanun tasarısı üzerinde gecenin bu yarısında yüce Meclisin zamanını heba ediyoruz. Esasında bugün burada konuşmamız gereken içerideki ve dışarıdaki gelişmeler ışığında, kahraman Türk ordusunun günün ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırılması olmalıdır. AKP hükûmetleri 2002 yılından bu yana bedelli askerliği hep gündemde tutmuştur. Bu şekilde oluşturulan beklenti sebebiyle bugün bu lüzumsuz kanun tasarısıyla vakit kaybetmekteyiz.

Bilindiği gibi, ülkemizde terör faaliyetleri artarak devam etmektedir. Yine, AKP hükûmetlerinin komşularla sıfır sorun politikası da iflas etmiştir. Önümüzdeki dönemde Suriye'de, Irak'ta, İran'da ne gibi gelişmeler olacaktır, işin doğrusu bunu bilen de yoktur. Yine Mısır'da, Libya'da, Tunus'ta cereyan eden olaylar nasıl sonuçlanacaktır, nereye gidecektir, bunu da pek bilen yoktur. İsrail ve Ermenistan ile olan ilişkilerimiz bundan sonra nasıl devam edecektir, bunu da bilemiyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Rum tarafı arasındaki görüşmeler nasıl sonuçlanacaktır, işin doğrusu Hükûmetin bu konuda da pek belirgin bir politikası yoktur. Kısaca, içeride ve dışarıda cereyan etmekte olan bu gelişmeler ışığında Türkiye'nin güvenlik konsepti ne olacaktır, esas sorun budur. Türk ordusunun bu iç ve dış gelişmeler karşısındaki caydırıcılığının devam ettirilmesi en önemli meseledir. Ordumuzun iç ve dış düşmanlarımız üzerinde caydırıcılığını devam ettirebilmesi için her bakımdan güçlü olması zorunluluk arz etmektedir. Tabii ordunun en önemli unsurlarından birisi de insan kaynağıdır. Tarih bu konuda sayısız örnekle doludur. Ordunuzu teknik olarak istediğiniz kadar geliştirin, ordunuza dünyanın en gelişmiş silahlarını ve araçlarını alın, onu kullanacak bilgi ve donanıma sahip askeriniz yoksa, askerinizin moral gücü yüksek değilse cephede başarılı olmanız imkânsızdır. Askerin moral gücünün yüksek olması için, ordunuzun insan kaynağının doğru planlanması gerekir. Eğer ordunun insan kaynağını doğru planlayamazsanız, askere giden gençleriniz Anayasa'nın 10'uncu maddesindeki "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir." İlkesinden kendilerinin yararlandırıldığını görebilmelidir. Anayasa'nın 10'uncu maddesinin herkese eşit olarak uygulanabilmesi için, böyle bir defalık kanunların konuşulmaması, gerçekleştirilmemesi gerekir. Bu tasarıda eşitsizlik alenidir. Öyle ki parası olanlar için bile eşitlik yoktur. Yine Anayasa'mızın 72'nci maddesi "Vatan hizmeti, her Türk'ün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir." hükmünü amirdir. Anayasa'nın bu hükmüne göre askerlik kanununda yapılacak düzenlemenin devamlı olması şarttır, sadece bir defalık düzenlemeyle sayılı insanların yararlanması Anayasa'daki bu hükmün yerine getirilmesini sağlayamaz.

Kısaca, yukarıda izah etmeye çalıştığımız hükümler çerçevesinde kahraman ordumuzun ihtiyaçlarına göre kalıcı, herkese eşit olarak uygulanacak ve herkesin temel askerlik eğitimine tabi tutulmasını sağlayacak bir kanunu tartışalım. Yapacağımız kanun hem ordumuzu hem gençlerimizi mutlu etsin. Bunu gerçekleştiremezseniz oluşan beklentileri ortadan kaldırmak için pansuman tedbir niteliğinde daha çok kanun çıkarırız burada. Bir gün bedelli askerlik, bir gün vicdani ret konusunu tartışarak ordunun moralini yüksek tutamazsınız.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu kanunun en önemli eksiklerinden birisi de temel askerlik eğitiminin kaldırılmasıdır. Bu düzenleme başlıca iki temel sakınca içermektedir. Birincisi, bu şekilde askerlik yapan kişiler ihtiyaç hâlinde yedek personel olarak ne iş yapacaklardır, ne işe yarayacaklardır? İkincisi, bu kanuna göre temel eğitimin kaldırılması ordu-millet bağının  zayıflamasına da temel teşkil edecektir. Sonuç olarak bu kanun hem ordunun insan kaynağını planlama açısından yetersiz bir kanundur hem de askere gidecekler açısından eşit uygulanması imkânsız bir kanundur. Çözüm, ordunun yeniden yapılandırılması, ordunun insan kaynağının doğru planlanması ve herkese eşit olarak uygulanabilecek bir askerlik sisteminin kurulmasıdır.

Bu kanunda kamu vicdanını sızlatacak başka bir düzenleme daha vardır: "Bu kanuna göre ödenecek paralar ayrı bir hesapta toplanacaktır. Özel hesapta toplanan paralar Bakanlar Kurulunun uygun göreceği şekilde şehit yakınları, gaziler, özürlüler, muhtaç erbaş ve er aileleri, Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup vazife malulleri ile emniyet hizmetleri sınıfına mensup vazife malullerine yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerinin finansmanında kullanılır." ibaresidir. Bir kere, burada iki tane sıkıntı vardır. Birincisi, bu işin nasıl yapılacağının Meclis tarafından düzenlenmemesi.

İkincisi de -Sayın Başkan, değerli milletvekilleri- bu ibare, şehit yakınlarımızı ve gazilerimizi derinden incitecektir. Bu ibare, vatan için canını veren şehitlerimizin ve gazilerimizin yaptığı kahramanlığı ve fedakârlığı küçültecektir, hem de sanki devletimiz bu fedakâr ve cefakâr insanlar için yeterli kaynak ayırmaktan aciz görüntüsünün ortaya çıkmasına sebep olacaktır.

Sonuç olarak Hükûmete tavsiyemiz: Günü kurtarmak için geçici kanunlarla ülke ve Meclis gündemini meşgul etmeyiniz. Ülkemizin savunma ihtiyacını kalıcı olarak düzenleyecek bir sistemi buraya gecikmeden getiriniz. Hem ordumuz hem milletimiz hem de gençlerimiz bu işten rahat etsin, mutlu olsunlar. Gençlerimizi vicdani ret ile cüzdanı ret arasında sıkıştırmayınız.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime son verirken yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum, bu kanunun hayırlara vesile olmasını diliyorum. (MHP sıralarından alkışlar)