GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MERA KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (S.S: 242)
Yasama Yılı:3
Birleşim:71
Tarih:27.02.2013

MHP GRUBU ADINA MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Bakanın sözleri üzerine birkaç cümle daha söylemek gereğini duydum.

Değerli arkadaşlar, birçok defa ifade etmişimdir, biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu memlekete, bu millete bir gram hizmeti dokunan herkese şükranlarımızı sunuyoruz ama siyasetçinin görevi yaptığıyla övünmek değil, yapamadığıyla özür dilemektir. Sayın Bakanın burada, ikide bir gelip "Tarımı şu noktaya getirdik.", "Çiftçiye bu kadar para verdik.", "Şu kadar destek verdik." diye övünmesi, sanki çiftçiye, hani "Başa kakma" diye bir şey vardır? Babanızın kesesinden, cebinden mi veriyorsunuz? Milletin parasını millete veriyorsunuz ama bir sonucunuz var, bir sonucunuz var Sayın Bakan- iktidarınızın sonunda, on yılınızın sonunda, bugün, Türkiye et ithal eder duruma gelmiştir. Başarılı tarım politikalarınızın sonucu budur. Türkiye hayvancılığı bugün, samanı ithal eder duruma gelmiştir. Siz ne yaparsanız yapın, sonuç itibarıyla, Türkiye gibi bir coğrafyada insanlar kendi kaynaklarıyla kendi çocuklarının karınlarını doyuramaz hâle geldilerse durup düşünmek, bu işin sorumlusu, siyasi sorumlusu olarak da sizin bir vicdan muhasebesinden geçmek gibi bir sorununuz olduğunu düşünüyorum. Yoksa, tabii ki yapacaksınız, iktidarsınız, ama benim esas itiraz ettiğim konu şu: Bu türlü kanunlarla ikide bir oynamamak lazım. Çünkü, bunlar toplumsal karşılığı olan kanunlar.

Bakın, şimdi, bu 2 maddelik kanunu çıkartıyorsunuz, bakınız ne kadar yağma olacak, göreceksiniz. Yani, meralar, bu ülke açısından tarım arazileri kadar önemli çünkü hayvancılığın girdisi meralar.

Şimdi, yüzde 1 mera dışı kullanımına müsaade ediyorsunuz, Bakanlar Kurulu kararıyla da bunu yüzde 2'ye çıkartıyorsunuz. Otomatikman zaten mera alanlarını en az yüzde 1 oranında azaltıyorsunuz demektir. 5 defa kanunda değişiklik yaptınız, her değişiklik sonrasında Türkiye meracılığı biraz daha geriye gitti Sayın Bakan.

Anayasa'mızın 44'üncü maddesi, devletin tarım topraklarını ve tarımı korumak, çiftçiyi korumak gibi bir yükümlülüğü var. Siz meraları ıslah etmekle sorumlusunuz. Çiftçiyi, üreticiyi korumakla sorumlusunuz, toprağı korumakla sorumlusunuz. Bir aczinizi ifade ediyorsunuz, diyorsunuz ki burada: "Biz bunu yapamadık, koruyamadık özel sektöre devredelim, onlar korusun, onlar ıslah etsin."

Evet, kanunun 12'nci maddesine göre, kiraya verilebilir. Ama hangi şartla kiraya verilir, özel sektöre tahsis edilebilir? Islah etmek kaydıyla kiraya verebilirsiniz. Siz burada tesis yapmaya izin verdiğiniz takdirde, bakınız, önümüzdeki süreçte ne kadar çok mera yağmasıyla karşılaşacağız.

Değerli arkadaşlar, hükûmetlerin veya devletin görevi sorun çözmektir. Mera konusunda Türk çiftçisiyle devlet arasında çok ciddi ihtilaflar vardır. Bakın, 2/B konusunda birikmiş, kangrene dönmüş sorunları çözebilmek için, Anayasa'ya aykırı olmasına rağmen, bir çözüm üretildi burada. Bitti mi sorunlar? Bitmedi çünkü mahkemelere düşmüş konulara bir çözüm getirmediniz. Yine, Türk çiftçisiyle orman idaresi hasım hâlinde, mahkeme kapılarında sürünüyor. Merayla ilgili de aynı durum var. Mera arazilerinin, mera vasfını kaybetmiş arazilerin 1998 öncesindeki işgali, kullanımıyla ilgili bir çözüm üretmiyorsunuz. Bundan dolayı, köylüsüydü kentlisiydi, insanımız yine mahkeme kapılarında. E bu sorunları yok sayarak iktidar olmak iddiası nasıl olacak?

Bu sebeple, biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konuyu çok önemsediğimizden? Her iki, yani İçişleri Komisyonu üyesi arkadaşlarımızın ve Tarım Komisyonu üyesi arkadaşlarımızın muhalefet şerhinde önerdiği o kadar önemli hususlar var ki hiçbirini dikkate almıyorsunuz. Değerli arkadaşlar, mesela bunlardan birini size söylemek isterim: Kiralama miktarında bir sınır getirecek misiniz? Ne kadar kiraya vereceksiniz? Kiralamayı hangi usulle yapacaksınız? İhale yapacak mısınız? Özel sektöre devrettiğiniz yerdeki tesisler kiralama sonrasında, sürenin bitiminden sonra ne olacak, kime devredilecek? Yani birçok sorun var, birçok soru var, bunlara cevap vermiyorsunuz. Biz "Adrese teslim." diyoruz, Sayın Bakan üzülüyor. E yani şimdi bu sorulara cevap vermezseniz, bu konuyu, bu önemli konuyu dört dörtlük tanzim edip faydayı hasıl edecek bir düzenleme yapmazsanız, bu şekilde, birinin sorununu çözecek şekilde, geçici, eksik, yarım bir düzenleme getirirseniz bunu nasıl değerlendireceğiz Sayın Bakan?

Değerli milletvekilleri, meracılık, tüm insanımızı ilgilendiren mera konusu, çünkü beslenmeyle ilgili bir konu, hepimizi ilgilendiriyor ama mera konusu, mera, otlak, yaylak, kışlak, yaylalar konusu ve bunların ıslah edilmesi, usulüne uygun kullanılması bir başka anlamda da çok daha önemli; o da erozyon. Mera alanları maalesef devletin yanlış uygulamaları, yanlış politikaları doğrultusunda, bir yandan haksız tasallutlara, saldırılara maruz, bir yandan da erozyona muhatap.

Şimdi, meraların, yaylaların kullanımında getireceğiniz uygulamalarla yine, Türkiye topraklarını -bize ait değil, gelecek nesillerin emanetçisiyiz biz- gelecek nesillere ait olan bu toprakları rüzgârın, suyun acımasız insafına terk edeceksiniz. Mera konusu ormancılığı da ilgilendiren bir konu, tarımı da ilgilendiren bir konu ama maalesef her meseleye para gözüyle bakmak, gelir gözüyle bakmak -tüccar siyaset diyorsunuz ya, bihakkın doğrusunuz- ticari gözle bakmak sizin temel yaklaşımınız. Öyle de baktığınız takdirde, bekleriz ki bir sorun çözün, yani toplumsal karşılığı olan, halkın tümünü ilgilendiren bir konuda sorunların tamamını çözecek veya halkın sorunlarını, halkı merkeze, insanı merkeze alarak onun sorunlarını çözecek bir yaklaşım içerisinde olsanız itiraz etmeyeceğiz ama birilerinin sorunlarını çözmek için bu milletin Meclisini bu denli meşgul etmenizi gerçekten kabul edebilmek mümkün değil.

Bu sebeple ben? Bu kanun eksik bir kanun, sonuçları itibarıyla faydasız bir kanun, yani merayı ıslah etmek için, köylünün, kentlinin kullanımının dışında kalan, hayvan sayısının ötesinde kalan mera alanlarının özel sektöre tahsis edilmesi zaten mevcut kanunda var ama bunun üzerine hayvancılık için gerekli tesislerin kurulması amacıyla böyle bir kanunun getirilmiş olmasını gerçekten anlamsız, gereksiz, faydasız ve meseleyi yanlış noktalara çekecek, istismar edecek bir zemin oluşturacağı anlamında doğru ve faydalı bulmamaktayım.

Bunu tekrar düşünmenizi takdirlerinize sunar, hepinize saygılar sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)