GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 338 SIRA SAYILI KANUN TASARISI?NA YENİ İL VE İLÇE KURULMASINA İLİŞKİN YENİ MADDE EKLENMESİNİ ÖNGÖREN ÖNERGELERİN İŞLEME ALINMAMASININ İÇ TÜZÜK?E UYGUN OLUP OLMADIĞI HAKKINDA
Yasama Yılı:3
Birleşim:18
Tarih:08.11.2012

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 6'ncı madde hakkında vermiş olduğumuz önerge üzerine söz almış bulunmaktayım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, bütün ülkenin idari yapısını değiştiren veya ele alan bir düzenlemeden bahsediyoruz ama bu tasarı ele alınırken sivil toplum örgütlerinden, meslek örgütlerinden, siyasi parti gruplarından -deyim yerindeyse- saklanarak hazırlanarak Meclise getirildiğine tanıklık ediyoruz. Mecliste, aynı şekilde Komisyon sırasında yangından mal kaçırırcasına geçirilen bir yasa tasarısı. Genel Kurulda da halkın bilgilenmediği, 74 milyonu ilgilendiren bir tasarıyı 74 milyonun gözünden kaçıracak şekilde ele alan bir yaklaşım var. Dolayısıyla burada sadece bu tasarının bu şekilde ele alınış şekli bile antidemokratiktir ve mevcut idari sorunların hiçbir şekilde bu tasarıyla aşılamayacağının da en temel göstergesidir.

Ülkemizde temel olan sorun şudur: Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar katı, merkezîyetçi, bürokratik, hantal bir idari sistem vardır. Çağdaş demokrasilere baktığımız zaman ulaşmak istediğimiz Avrupa Birliği kriterlerine, normlarına baktığımız zaman yerinden yönetimi esas alan, yerindenlik ilkesine uygun ademimerkezîyetçi bir yönetimi esas alan bir idari yapının olduğunu görüyoruz. Çağdaş demokrasilerde, Avrupa Birliği kriterlerinde insan haklarıyla ilgili, demokrasiyle ilgili, hukukun üstünlüğüyle ilgili olmazsa olmaz kriterlerden birisi de bu yerelleşmeyle ilgili sürecin tamamlanmasıdır. Yani  desantralizasyon dediğimiz yerelleşmeyle ilgili süreci siz tamamlayamadığınız zaman orada herhangi bir şekilde demokrasinin, katılımcı demokrasinin gereğinden bahsetmeniz mümkün değildir.

Bakın, buradaki tasarıya bakıyoruz yani valilerin ve kaymakamların bile hâlâ merkezî hükûmet tarafından atanmış olarak yetkilerinin daha fazla artırıldığı, il üzerindeki en üst bir seviyede tutulan karar merci olarak dikte ettirildiği, dayatıldığı bir noktayı görüyoruz. Bunun kabul edilebilmesi mümkün değil. Yani, bir vali, bir kaymakam gitmiş olduğu yerin bütün yereline yabancı, bütün o özgürlüklere, kültürel zenginliklere yabancı bir şekilde merkezî hükûmetin talimatları doğrultusunda çalışırsa orada bir idari reformdan bahsetmek mümkün değildir. Eğer gerçekten bu şekilde bir düzenleme yapmak istiyorsanız valileri ve kaymakamları halkın seçmesinden korkmayacaksınız. Valileri ve kaymakamları o bölgedeki, yereldeki halkın kendisi seçecek. Bunu yapmadan siz yerelleşmeden bahsedemezsiniz.

Diğer taraftan, beldelerdeki halkın görüşünü almadan, herhangi bir referandum süreci ya da bir ortaklaşma mekanizmasını esas almadan belde belediyelerini kapatıyorsunuz. Yani oradaki halkın karar alma süreçlerine, kendileriyle ilgili yetki veya denetim konusundaki bütün yetkilerine el koyuyorsunuz ve bunu merkezî bir yapıya bağlıyorsunuz. Dolayısıyla, bu başlı başına antidemokratik, yerelleşmenin önüne geçen, merkezîyetçi vesayeti artıran bir uygulamadır.

Diğer birtakım sakıncaları arkadaşlarımız dile getirdiler yani köyün tüzel kişiliğini kaldırmak, bu ülkenin sosyolojik ve demografik yapısını göz önünde bulundurmamak, başlı başına, daha önceki yasa tasarılarınıza da baktığımız zaman ekolojik talanla ilgili birtakım kaygıları bizde uyandırıyor. Biz, özellikle, yerel yönetimlerle ilgili bir düzenleme yapılacaksa bunun temel referansının Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uygunluk olduğunu düşünüyoruz. Buradaki tasarının tamamının Avrupa Birliğinin bu Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'na aykırı olduğunu düşünüyoruz.

Diğer taraftan, muhalefetin, diğer muhalefet partilerinin bölgesel yönetimlerle ilgili, eyalet sistemiyle ilgili kaygıları var, keşke öyle olmuş olsa, öyle olsaydı en büyük desteği biz sunacaktık. Yani sadece buradaki Bakana baktığınız zaman, bu İçişleri Bakanının, bırakın özerklikle ilgili, herhangi bir özellik taşıyan bir tasarıyı hazırlama yeteneği olmadığını hepinizin bilmesi gerekiyor. Gazdan, bombadan, panzerden, TOMA'dan, operasyondan başka bir şey bilmeyen bir Bakanın özerklik gibi, bölgesel yönetim gibi son derece iddialı, çağdaş demokrasilerin bel kemiği olan bir düzenlemeyi esas alan kanun tasarısını getirmesi mümkün değildir. Ama umarız ki?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İDRİS BALUKEN (Devamla) - ?bir an önce bölgesel yönetimi esas alan, yerelleşmeyi esas alan birtakım düzenlemeler yapılır.

Teşekkür ediyorum.