| Konu: | MECLİS ÇALIŞMALARINDA ANAYASA'YA AYKIRILIK İDDİALARININ NE ŞEKİLDE İLERİ SÜRÜLECEĞİNİN İÇ TÜZÜK'TE AÇIKÇA İFADE EDİLDİĞİNE VE ANAYASA MAHKEMESİNİN TELEVİZYONLARDA FARKLI DİL VE LEHÇELERİN KULLANILMASIYLA İLGİLİ 2001 YILINDA VERDİĞİ KARARA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 23.01.2013 |
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Tabii, usul tartışmasını dinledik ama aslında bize referans teşkil eden Meclis çalışmalarında, Anayasa ve İç Tüzük olması gerekiyor. Gerek Anayasa gerekse de İç Tüzük'ümüzün amir hükümleri, özellikle İç Tüzük'ümüzün 38'inci, 84 ve 87'nci maddeleri Anayasa'ya aykırılık iddialarının ne şekilde öne sürüleceği, ileri sürüleceği ve bunun nasıl değerlendirileceği çok açık bir şekilde ifade edilmiştir.
Şimdi, öncelikle şunu ifade edeyim ki burada herhangi bir dayatma yok, herhangi bir kişi, olay ya da kurumla da alakası yok. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6'ncı maddesiyle Anayasa'mızın 36'ncı maddesi gereği adil yargılanma hakkını düzenliyoruz ve sadece ana dilde savunma değil bu. Aslında, kendini daha rahat ifade edebileceği, meramını anlatabileceği herhangi bir dil olabilir bu; Almanca olabilir, İngilizce olabilir, Arapça olabilir, Kürtçe de olabilir. Niye karşı çıkıyorsunuz? Burada adil yargılanma hakkının tesisinden bahsediliyor.
Yine, bu tür tartışmalar İç Tüzük'ümüzün 38'inci maddesi gereği Komisyonda tartışıldı mı, Adalet Komisyonunda? Enine boyuna, daha çok, daha detaylı bir şekilde tartışıldı ve Komisyon bu tartışmalar neticesindeki önergeleri reddetti.
Yine, Genel Kurulda, geldiğimizde, 84 ve 87'nci maddeleri gereği madde üzerine geçtiğimizde, madde üzerinde Anayasa'ya aykırılık iddiasını verebilir, -usul tartışmasıyla değil- orada da bu görüşülür ve Genel Kurulun onayına sunulur. Gündemde olan bir konuyu, görüşülmekte olan bir konuyu? Meclis Başkanlık Divanının zaten inisiyatifinde de değil, Genel Kurulun onayına sunulacak. Bu tür aykırılık iddialarının tamamen yersiz olduğunu ifade ediyorum. Kaldı ki değerli arkadaşlar, Anayasa Mahkememizin çok önemli bir kararı var. Bakın, 2001 yılında değiştirilen bir kanun var ve Anayasa hükmü aynı zamanda. Orada, televizyonlara farklı dil ve lehçelerin kullanılmasıyla ilgili yayın yapmayla ilgili bir imkân tanıyor 2001 yılında, bizden önceki dönemde, yine aynı şekilde özel kursların açılmasıyla ilgili?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Değerli arkadaşlar, o dönemde bir yasal düzenleme yapılıyor ve buna ilişkin olarak da Anayasa Mahkemesine gidiliyor. Anayasa Mahkemesi "Anayasa'nın 3, 4, 5, 14 ve 42'nci maddelerine aykırılık teşkil etmiyor." diye karar da veriyor, çok açık kararlar veriyor. Sadece bu dönemde yapılmıyor, daha önceki dönemlerde de bu yapılıyor. O zaman 2001 yılında bu yapıldığında, o dönem yapan iktidar, ülkeyi bölmek adına mı bunu yaptı?
BAŞKAN - Konu açıklığa kavuşmuştur Sayın Aydın.
Teşekkür ederim.