GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CEZA MUHAKEMESİ KANUNU İLE CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:57
Tarih:24.01.2013

SIRRI SAKIK (Muş) - Sevgili arkadaşlar, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Biz, kendimizi Türkiye ile birlikte tanımlıyoruz. Kaderini ve geleceğini bu topraklarda arayan bir halkız. Türkçeye karşı, resmî dile karşı herhangi bir itirazımız yok. Türk halkının değerlerine hep saygılı olmuşuz, bundan sonra da olacağız ama herkes şunu iyi bilsin: Burada Türklerin dışında da halklar yaşıyor, herkes bu halklara da saygılı olmalıdır.

İki gündür burada tartışmalar devam ediyor, izliyoruz. Bir halkın diline yasaklar konulmuş. Cumhuriyet kurulurken ortak vatan şiarıyla 1921'lerde ortak vatandan bahsetmişiz ve sonra 1924'lerde tek ırka indirgemişiz, Türk halkını yaratmışız ve diğer halklara zulmetmişiz ve bugün burada ana dilde savunmayla ilgili iki gündür tartışmalar var. Biz, Milliyetçi Hareket Partisini anlıyoruz ama Cumhuriyet Halk Partisinin bu konudaki direncini? Evet, sizi de anlıyoruz çünkü genetik mirasınızda ret ve inkâr politikaları var. Dün, sizin bir sözcünüz buradan aynen şöyle söylüyor: "Türkiye'de Kürt sorunu yoktur. Türkiye'de siz sorunu Türk sorunu yaptınız. Türk ulusuyla Kürt milliyeti eşit olamaz. Bundan sonra biz savunmadayız, bundan sonra da meşru müdafaa hakkımızı kullanacağız." diyor. Vallahi siz hayatınız boyunca -meşru müdafaa hakkı mazlumların hakkıdır- sürekli saldırı hakkınızı halklara karşı kullandınız. Bu, ırkçı bir söylemdir, faşist bir söylemdir. Bu söylem tek parti döneminde var. Bakın, o tarihte de -yıl 1930, 19 Eylülde- Mahmut Esat  Bozkurt ne diyor biliyor musunuz? "Türk bu ülkenin yegâne efendisidir, yegâne sahibidir, saf Türk soyundan olmayanların bu memlekette tek hakları vardır, hizmetçi olma hakkı vardır, köle olma hakkı vardır, dost ve düşman ve dağlar bu hakikati böyle bilsin." Sizin atalarınız, belki torunlarısınız, çocuklarısınız.

Coşkun Kırca, yıl 1994, yine bu kürsüde, bizim dokunulmazlıklarımız kaldırılırken ne diyordu? Aynen Mahmut Esat Bozkurt'un söylediklerini söylüyor "Kürtler susabilir ve hizmetçilik dışında hiçbir hakka sahip olamaz." Siz, bugün, aslında bu siyasetin bir parçasısınız, sizler ret ve inkâr politikalarının parçasısınız. Sizin grubunuzdan bazı şahsiyetler, dün ta bizim grubumuza kadar saldırıyorlardı. Size bir çift sözüm var benim. Bakın, buraya saldıran Kayseri milletvekilini sonra araştırdım ki bu Kayseri milletvekili, 12 Eylül öncesinde amcasını kimlerin öldürdüğünü çok iyi biliyor. Eğer, bu kadar yiğitseniz, eğer bu kadar cesursanız?

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Faşistler öldürdü! Faşistler öldürdü! Kim öldürecek?

SIRRI SAKIK (Devamla)  - Konuşma!  Konuşma be! Seni ciddiye de almıyoruz zaten.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Alma!

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Biz de sizi almıyoruz!

SIRRI SAKIK (Devamla) - Eğer, bu kadar cesursanız, bakın, sizin Kayseri'de İl Başkanınız Avukat Mustafa Kulkuloğlu öldürülüyor, ilçe başkanınız öldürülüyor, bir avukat partiliniz  öldürülüyor. Adana'da il başkanınız öldürülüyor. Üçüncü yargı paketinde bu katiller aklandı ve bu katiller şu anda dışarıda dolaşıyor ve sizin sesiniz sedanız çıkmadı.

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Kim akladı? Kim akladı?

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Kim akladı? Biz mi akladık?

SIRRI SAKIK (Devamla)  - Yüreğiniz yetiyorsa kendi yoldaşlarınızın hukukunu savunacaksınız.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Eliniz kolunuz?

SIRRI SAKIK (Devamla)  - Öyle, bu masalara gelip buralara saldırmayacaksınız.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Biz ulusun bütünlüğünü savunuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'ni savunuyoruz.

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Musa Çam konuştu bu kürsüden, aynen bunları söyledi. 

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Biz ölünceye kadar devam edecek bu.

SIRRI SAKIK (Devamla) - "Efendim, biz meşru müdafaa hakkımızı kullanacağız." Siz ateş olsanız ne yapabilirsiniz? Bundan sonra, bizimle konuşurken dikkatli konuşacaksanız.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Tehdit mi ediyorsun yani? Tehdit mi ediyorsun?

SIRRI SAKIK (Devamla) - Bakın, size söyleyeyim, siz hangi gelenekten geliyorsunuz.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Biz Kuvayımilliye geleneğinden geliyoruz.

SIRRI SAKIK (Devamla) - 7 Şubat 2008'de, sizin eski genel başkanınız ne diyordu biliyor musunuz? "Ya Kurtuluş Savaşı yaparsınız, Anayasa'yı değiştirirsiniz ya da ihtilal yaparsınız idamı göze alırsınız, Anayasa'yı değiştirirsiniz." Bu Parlamentoyu militarizmle tehdit ediyordu. O dönem yargıyı da, tankı da, topu da, silahı da arkasına alarak Parlamentoyu tehdit ediyordu. Vallahi biz bakın, bize ne yargıdan ne Parlamentodan ne tankınızdan ne topunuzdan korkmuyoruz. Biz, Türkçeyi de iyi biliyoruz, Türkçe de konuşuyoruz ama Kürtçeyi özgürleştirmek adına 10 bin mahkûm bugün eğer ana dilde savunma istiyorsa ana dilini özgürleştirmek için bunları yapıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SIRRI SAKIK (Devamla) - Yoksa, biz Türkçeyi sizden daha iyi biliyoruz, Türkçeye bir itirazımız da yok; bütün itirazımız faşizme karşıdır, ırkçılığa karşıdır. Vallahi buradan yürüyen birçok şahsiyeti görüyorum, her tarafından ırkçılık ve faşizm akıyor. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.