| Konu: | BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 11.11.2012 |
ALİ ÖZ (Mersin) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 23'üncü maddeyle ilgili önerge üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
Görüştüğümüz yasa, yaklaşan mahallî idareler seçimi öncesinde, yerel yönetimlerin farklı kademelerinde çok ciddi sorunlara yol açacaktır. Pek çok kesimin görüş ve düşünceleri alınmadan özensiz bir şekilde, âdeta milletten ve milletvekillerinden kaçırılarak hazırlanıp yüce Meclise sunulmuştur.
Yasa tasarısına baktığımızda 1.582 belde belediyesinin bir kısmı büyükşehir kapsamına alınarak, bir kısmı da nüfusu 2 binin altında kaldığı gerekçesiyle kapatılmaktadır. Ayrıca, büyükşehir yapılan 29 ildeki il özel idareleriyle, bu illerdeki 16.082 köy tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüştürülmektedir. 29 ilin büyükşehir belediye sınırı il mülki sınırı olacak şekilde genişletilmekte, yeni büyükşehir olacak 13 ilde 23 yeni ilçe kurulmaktadır.
Yerel yönetimlerin güçlendirilmesine, hizmetlerini sunmasındaki hız, kalite ve kapsamı makul seviyeye çıkarmak maksadıyla alınacak iyi niyetli tedbirlere ve yeni oluşacak olan büyükşehirlere karşı çıkmak elbette imkânsızdır. Ancak tasarıyla ülkemiz, mahallî idareler üzerinden bir ayrışma tuzağına çekilmektedir. Türk yönetim sisteminin temel dayanağı olan merkezî kontrol ve üniter özellikler ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.
Büyükşehir kanun tasarısıyla, federe devlet modelinin altyapısı oluşturulmak istenmektedir. Pek çok açıdan Anayasa'ya aykırılıkların söz konusu olduğu bu düzenleme, Türk idare sisteminin esaslarıyla taban tabana zıtlıklar içermektedir.
Bu düzenlemeyle 29 ilde il özel idareleri kaldırılmakta, büyükşehir sınırları il sınırlarına genişletilerek il idaresi sistemi zaafa uğratılmaktadır. Büyükşehir belediye sınırlarının il sınırları ile örtüştürülmesi, resmen bölge sistemine geçiştir. Bu sistem, yerelleşme iddiasıyla genelleşme yapan bir sistemdir.
Tasarıyla 1582 belde belediyesi lağvedilmekte, belde halkının hizmete erişimi engellendiği gibi, en tabii hakkı olan yönetime katılım ve hesap sorabilme hakkı da elinden alınmaktadır.
Aynı şekilde, 29 büyükşehir bünyesindeki 16.082 köy tüzel kişiliği kaldırılarak sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan ciddi sıkıntılara kapı aralanmaktadır.
Köylerin mahalleye dönüştürülmesiyle köy tüzel kişiliklerine ait olan köy varlıklarına el konulmakla kalınmayıp köylünün, köye ait maddi ve manevi değerleri koruma direnci yok edilerek, yağma ve talana zemin hazırlanmaktadır.
Aidiyetleri, hatıraları ve manevi izleri ortadan kaldıracak bu düzenlemeyle, köylünün şehirlilerle aynı vergi ve yükümlülüklere tabi kılınması yoksullaşmaya, köylerin boşalmasına ve zaten zor şartlarda yapılan tarım ve hayvancılığın bitmesine sebebiyet verecektir.
Değerli milletvekilleri, bir kez daha ısrarla belirtmek isterim ki biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak il belediyelerinin büyükşehir yapılmasına karşı değiliz, büyükşehir belediye sınırlarının il mülki sınırlarına genişletilerek bölgesel yönetimlerin oluşturulmasına karşıyız. Köylerin tüzel kişiliğinin kaldırılmasına karşıyız ve il özel idareleriyle belde belediyelerinin kapatılmasına karşıyız.
İl encümeni, ihale komisyonu olarak yapacağı toplantılarda 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 14'üncü maddesi uyarınca eksiksiz toplanmak zorundadır. Bu tasarıya ilave edilen bu kanundaki, maddedeki 5302 sayılı Kanun'un 2'inci fıkrasında "Encümen üye tam sayısının salt çoğunluğuyla toplanır ve katılanların salt çoğunluğuyla karar verir. Oyların eşitliği durumunda başkanın bulunduğu taraf çoğunluk sayılır. Çekimser oy kullanılamaz." denilmektedir. Görüşmekte olduğumuz yasa tasarısının 23'üncü maddesiyle, bu fıkraya "Encümenin ihale komisyonu olarak yapacağı toplantılarda da bu fıkra hükümleri geçerlidir." ibaresi eklenmiştir. İhale komisyonu toplantılarına hâkim olması gereken şeffaflık ve adalet duygusunu zedeleyici bu maddeye, vermiş olduğumuz önergeyle karşı olduğumuzu ifade ediyoruz.
Suistimallere zemin hazırlanmayacak mıdır bu maddeyi kabul etmekle? Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu duruma şiddetle karşı olduğumuzu belirtmek istiyorum.
Türkiye'nin sonu belirsiz bir ortama sürüklenmesi ve millî varlığının coğrafi düzlemde dağıtılmaması amacıyla en başta Adalet ve Kalkınma Partisi olmak üzere herkes sorumlu, duyarlı ve vicdanlı davranmak mecburiyetindedir diyor, yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.