GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ORMAN KÖYLÜLERİNİN KALKINMALARININ DESTEKLENMESİ VE HAZİNE ADINA ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARILAN YERLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:58
Tarih:29.01.2013

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; maalesef, bir şekil şartını yerine getiriyoruz, yoksa bir müzakere falan yaptığımız yok. Meselenin sahibi yok, ilgilisi yok ne kadar konuşursak konuşalım. Yani biraz önce Sayın Vahap Seçer, daha önce konuşan arkadaşlarımız çok önemli şeyler söyledi. Ben inanıyorum ki konuyla ilgili olan sayın milletvekillerimizin birçoğu da bu söylenenlerin çoğuna katılıyor. Ama, gelin bir milim düzeltelim şu işi, imkânı yok çünkü bu işin muhatabı burada değil, sahibi burada değil. Bu sebeple, bir şekil şartını yerine getiriyoruz. Gecenin bu saatinde maalesef birbirimizi yoruyoruz. Ancak bilesiniz ki bu kanun çok sayıda vatandaşımızı ilgilendiriyor. Ben inanıyorum ki bilgisayarı olmayan bile bilgisayarı olan komşusuna gitti, bilgisayar üzerinden, İnternet üzerinden bugün bizleri izliyorlar çünkü bu konu bugünün konusu değil.

Sayın Orman Genel Müdürümüz de biliyor ki özellikle dar gelirli kırsal kesimde, orman içinde ve kenarındaki vatandaşlarımızın kullandıkları bu arazilerle ilgili, demin Sayın Canikli'nin çok talihsiz bir beyanı oldu "işgalci" dedi, haksızlık yaptı, öyle değil. Bunlar bu arazileri tırnaklarıyla imar etmişler, ekonomiye kazandırmışlar, çoluk çocuklarını -rızkı- geçindiriyorlar.

Değerli milletvekilleri, millet olmasa ne devlet olur ne vatan olur. Siz bu milleti suçlama hakkına sahip değilsiniz. Evet "Milletin geri kalanının hakkını savunuyoruz." falan diyorsunuz ama yani o dağın başında o toprakları işleyerek geçimini sağlamaya çalışıp, şehirlere yük olmadan orada yaşamakta ısrar eden insanlara "işgalci" derseniz yanlış olur, yanlış olmuştur. Ben, inanıyorum ki Sayın Canikli de bu maksatla söylemedi ama yanlış oldu, bana göre vatandaşımız bu konuda haksızlığa uğradı.

Değerli arkadaşlar, gelin, doğruyu yapalım. Niye 400 metrekareye yüzde 50 rayiç bedelini indiriyoruz? Yani devlet bu kadar âciz mi ya? Bu kadar muhtaç duruma mı düştünüz? Devletinizin memurunun maaşını ödeyemiyor musunuz da böyle dar gelirli insanların vereceği üç kuruş paraya tenezzül mü ediyorsunuz arkadaşlar? Gelin, bunun tamamını yüzde 50'ye indirelim, zaten öyle geldi Hükumetten, nereden kim karıştırsa yüzde 70'e çıkar. E, şimdi 400 metrekare için yüzde 50'e indiriyorsunuz gerisi gene yüzde 70'te olacak. Kime rüşvet veriyorsunuz?

Değerli arkadaşlar, benim bir endişem var. Bakın, bu değerli bulduğunuz yerlerdeki 2/B arazilerinin satışa konu olan arazileri vatandaşın elinden çıktı. Artık rantiyecinin veya emlakçıların eline geçti. Siz onlara böyle yüzde 20'lik bir indirim yaparak bir ilave rant mı çıkartıyorsunuz? Bakın, bu suçlama altında kalırsınız, bunu yarın meydanlarda kullanırız biz. Gelin, bunu genelleyelim. Toros dağlarında veya tarımda kullanılan arazilerde sınır da koymayın ya. Yani ne yapacaksınız değerli arkadaşlar, mekân önemli, mekâna bir prim verelim ama üretimde kullanılan hazine arazilerinin, 2/B arazilerinin sahiplerine daha fazla imkân tanımak lazım. Ya, onlar yüzde 25'e indirelim. Adam tarımda kullanıyor, adam üretimde kullanıyor, ödüllendirmek gerekir ama inat ediyorsunuz, alamıyorsunuz da. Bakın, bir yıla yaklaştı satamadınız, iktidarınız on yıla yaklaştı çözemediniz. Dolayısıyla, yanlış yapıyorsunuz.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak diyoruz ki özellikle orman içi ve kenarı köylerinden hiçbir bedel alınmasın özellikle tarımda kullanılan arazilerin kullanımından daha düşük bedeller alınsın. Mülkiyeti verilsin, tapusu verilsin önemlidir ama benim daha önemli söylediğim bir şey var. Biraz önce sordum, bölük pörçük rakamlar söylediler. Ben biliyorum o rakamları yani milyonun üzerinde insan -çok uzun yıllar devam eden- devletle ihtilaflı, hısım değil hasım olmuş. Gelin, bu davaları bitirelim; gelin, idareyle vatandaşın arasındaki bu davaları bitirecek, özellikle bu tapu iptal davalarını bitirecek bir düzenleme yapalım. Affetmeyelim, af orman sınırlarını sıkıntıya sokar. Ormancı olarak benim orman affı istemek gibi bir yanlışım olmaz ama burada öyle düzenlemeler yaptık ki devletle vatandaş arasındaki barışı sağladık. Gelin, bu konuda da sağlayalım diyorum. Bence bu kanun maalesef yanlış tanzim edilmiştir, eksik tanzim edilmiştir. Tekrar önünüze gelecektir, haberiniz olsun.

Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Şandır.