| Konu: | ORMAN KÖYLÜLERİNİN KALKINMALARININ DESTEKLENMESİ VE HAZİNE ADINA ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARILAN YERLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 59 |
| Tarih: | 30.01.2013 |
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
396 sıra sayılı Yasa Teklifi üzerine verdiğimiz değişiklik önergesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, kamuoyunda 2/B yasası olarak bilinen bu 6292 sayılı Kanun, bildiğimiz gibi, Nisan ayı 2012 tarihinde kabul edilmişti. O dönemde de biz muhalefet olarak mümkün olduğunca sizi doğruya çekmeye çalışmıştık; buradan görüşlerimizi, önerilerimizi sunmuştuk, değişiklik önergeleri vermiştik ama bütün o önergelerin, önerilerin hiçbirisine maalesef siz dikkat etmediniz, dikkate değer bulmadınız ve sayısal çoğunlukla, parmak çoğunluğuyla yasayı geçirdiniz. Aradan bir yıl geçmeden, daha dokuz ay dolunca tekrar Genel Kurula getirdiniz. Niye böyle oluyor? Çünkü, adaletsiz ve hakkaniyetsiz bir yasa yapınca bunu mutlaka tekrar bir toparlama ihtiyacı doğuyor. Dolayısıyla, bugün getirmiş olduğunuz bu teklifin de adalete ve hakkaniyete uygun olması beklenirdi, hepimizin beklentisi oydu ama içeriğine baktığımızda, mevcut yetersizlikler, adaletsizlikler aynı şekilde duruyor.
Her şeyden önce şunu belirtelim ki biz Barış ve Demokrasi Partisi olarak, ormanların, sadece insanlığın değil tüm canlıların yaşadığı, mutlaka korunması ve geliştirilmesi gereken alanlar olarak değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Hükûmetinizin bakış açısının bu olmadığını çok iyi biliyoruz; daha çok, bütçe açığını kapatmaya yönelik bir kaynak olarak bakan, ormanla ilgili -maalesef- sermayeyi kayıran bazı düzenlemeleri yaparken son derece pervasız davranan bir noktadasınız.
Değer vermediğiniz için, işte, iki gündür 8 milyon yurttaşı da ilgilendiren bir tasarıyı görüşüyoruz, burada Orman Bakanı oturmuyor; dün Kalkınma Bakanı vardı, bugün Millî Savunma Bakanı var. Ormanla ilgili, eminim ki bu yasa değişikliklerinden çok fazla bir şey de anlamıyorlar ama bu önergelerimiz, bu önerilerimiz en azından milletvekilleri tarafından değerlendirilsin diyoruz, öyle de bir gayreti sizlerde görmüyoruz.
Bakın, bu yaz döneminde, seçim bölgem olan Bingöl'de, Dersim'de, Hakkâri'de, Şırnak'ta binlerce hektarlık orman alanları kül oldu. Askerî birtakım gerekçelerle, güvenlik gerekçeleriyle ormanlar yakılırken biz ne bir bürokrata ne de bu Hükûmetin yetkililerine ulaşabilme fırsatını maalesef yakalayamadık.
Sadece ormanlar için değil, meralar, akarsular, göller, bu ülkenin doğal, tabii kaynaklarının tamamına bakış açısı bu olduğu sürece herhangi bir değişiklik de beklemiyoruz. Bir bakıyorsunuz, korunması gereken alanlardan beş yıldızlı oteller, golf sahaları, lüks villa siteleri fışkırıyor.
Şimdi, bütün bunları yaparken, bir yasa teklifi buraya getirdiniz, 8 milyon vatandaşı ilgilendiren bir düzenleme. Burada adalete ve hakkaniyete uygun bir şekilde, en azından bu 8 milyon vatandaşın mağduriyetini giderecek şekilde bir düzenleme yapmanız gerekiyorken, bakıyoruz, siz yine herkesi aynı kefeye koymuşsunuz. Yani orman içi köylüsüyle orman sahasında fabrika yapanı, beş yıldızlı otel yapanı, golf sahası yapanı aynı kefeye koyarsanız orada herhangi bir adaletten bahsetmek mümkün değil.
Diğer taraftan, getirdiğiniz düzenlemede, mevcut ücret üzerinden rayiç bedelinin yüzde 70'i gibi bir düzenleme getirmişsiniz; peşin ödeyene yüzde 20, yarısını ödeyene yüzde 10 düzenleme. Peki, parası olmayanlar ne yapacak? Şimdi, bu 8 milyon köylü yurttaşımızın ekonomik durumunu inceleyen bir araştırma yaptınız mı? Bunlardan ne kadarının bu parayı ödeyecek güçte olduğunu biliyor musunuz? Buraya getirdiğimiz bu değişiklik teklifi, bu orman içi köylülerine hak ettikleri bu alanları bedelsiz olarak vermeyi; fabrika sahiplerini, sermaye sahiplerini, otel sahiplerini ise hem ekonomik kazançları üzerinden hem de kullanım amaçlarına uygun olarak bir fiyatlandırma üzerinden değerlendirmeyi öngörüyor. Adalete ve hakkaniyete uygun olan ve yıllardır var olan sorunun çözümüne katkı sağlayan yaklaşımın bu olması gerektiğini düşünüyoruz.
Bu nedenle, değişiklik önergemize destek vermenizi bekleyerek Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim.(BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Baluken.