| Konu: | TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ DİSİPLİN KANUNU TASARISI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 59 |
| Tarih: | 30.01.2013 |
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, tekrar yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Biraz önce, ikinci bölüm üzerine yapmış olduğum konuşmada süre yetersizliği dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetlerindeki sivil memurların sorunlarına çok fazla zaman kalmamış idi. Bu şahsi konuşmamı da onların sorunlarına ayırmak istiyorum.
Millî Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde çeşitli meslek dallarında, 657 sayılı Yasa ile yaklaşık 55 bin çalışan sivil memur vardır. Bu memurlar, asker kişiler olmadığı hâlde Askerî Yüksek İdare Mahkemesinde yargılanmaktadırlar; temyizi kabil olmayan kararlar dolayısıyla da mağdur olmaktadırlar. Kendileriyle görüşüyoruz, bütün siyasi parti gruplarını da -Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu da dâhil olmak üzere- ziyaret ettiler. Türkiye Büyük Millet Meclisine soruyor bu arkadaşlarımız, diyorlar ki: "Türk Silahlı Kuvvetleri beni özlük hakları açısından yahut statü açısından askerî personel kabul etmiyor ama yargılama hususuna gelince askerî mahkemeye çıkarıyor. Artık bir karar versin, ben asker miyim yoksa sivil miyim?" Doğrusu, bu eleştiri çok yanlış bir eleştiri değil ve bu sorunun bir an önce çözülmesi gerekiyor. Çözülmesini zorunlu kılan, Anayasa Mahkemesinin de 20 Eylül 2012'de verdiği bir karar var -ki bu karar 1 Aralık 2012'de Resmî Gazete'de yayımlandı- bu kararda da sivil memurların sivil kişilikleri vurgulanıyor.
Yine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde 31 Mayıs 2012'de verilen bir kararla da, sivil kişilerin askerî mahkemelerde yargılanamayacağı hükmünden hareketle Türkiye Cumhuriyeti'ni 15 bin euro tazminata mahkûm etmiş.
Anayasa'nın 145'inci maddesinde, savaş zamanı dışında sivil kişilerin yine askerî mahkemelerde yargılanmayacağı belirtiliyor.
Tüm bunları bir araya getirdiğimizde ciddi bir yanlışlık var. Bu yanlışlığın ortadan kaldırılması için biz bir önerge verdik Milliyetçi Hareket Partisi olarak, biraz sonra bu önerge de gündeme gelecek. Tabii, İç Tüzük'e göre yeni bir madde ihdası olarak algılanıyor ve Komisyonda Komisyon çoğunluğu Adalet ve Kalkınma Partisinde olduğundan, Komisyonda muhtemelen bu çoğunluğun, eğer Adalet ve Kalkınma Partisi destek vermezse sağlanamayacağı gözüküyor. Ancak, biz buradan bir kez daha Adalet ve Kalkınma Partisine sesleniyoruz: Bu değişikliği bir an önce lütfen getirin, biz de Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu değişikliğe destek olalım. Aileleriyle birlikte yaklaşık 250-300 bin kişiyi bulan bu sivil memur ailesini bir an önce hak etmiş oldukları bu statüye kavuşturalım. Kıymetli arkadaşlar, gerçekten çok ciddi sorunları var. Ben, Milliyetçi Hareket Partisi adına bu kürsüden üç kez sivil memurların sorunlarını dile getirdim. Zaman zaman Sayın Millî Savunma Bakanımıza da şifahi olarak aktarıyoruz, Milli Savunma Komisyonu Başkanımız Sayın Oğuz Kağan Köksal Beyefendi'ye de aktarıyoruz ancak maalesef bugüne kadar bu sorunların aşılması konusunda gözle görülür bir ilerleme sağlanmadı. Kendileri de zaman zaman iyi niyetlerini, temennilerini iletiyorlar ama maalesef bir adım atılmış değil. Artık bu arkadaşlarımız, hiç olmazsa kanun çıkarmakla çözülebilecek sorunları bir tarafa bırakmışlar, Bakanlık tebliğleriyle, Bakanlık talimatlarıyla çözülecek çok basit sorunlarının çözüldüğünü görmek istiyorlar ve Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı, kendi bakanlığına karşı ümitvar olmak istiyorlar. Sanıyorum, beklentileri de çok büyük beklentiler değil. Millî Savunma Bakanlığının özellikle bu kardeşlerimizin moral ve motivasyonunu temin etmek üzere, bu konuya bundan sonra biraz daha fazla eğileceği inancını taşıyorum. Bu konuda kendilerinden de Milliyetçi Hareket Partisi olarak talebimizi yineliyoruz.
Sözlerime burada son verirken hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Korkmaz.