GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TERÖRİZMİN FİNANSMANININ ÖNLENMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:62
Tarih:06.02.2013

OKTAY VURAL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu önerge vesilesiyle, bu terörle mücadele konusunda bir iki değerlendirmemi paylaşmak istiyorum. Tabii, terörle mücadelede güvenlik güçlerinin başarılı olması için birtakım unsurların bu terörle mücadelenin esası hâline dönüştürülmesi lazım. Bu unsurlardan en önemlisi finansman kaynaklarının kesilmesidir ki görüyoruz ki terörle mücadelede maalesef terör örgütünün finansman kaynaklarını kesecek ciddi bir tedbir ve uygulama olmamıştır. Bir taraftan terörle mücadele ederken diğer taraftan terör örgütünün finansman kaynakları devam ederse güvenlik güçlerinin mücadele imkân ve kabiliyetini kısıtlamış olursunuz, diğerlerini güçlendirmiş olursunuz.

İkincisi: Terörle mücadelede halkın desteği kesilmeli ama maalesef PKK terör örgütü sanki Kürt kökenli vatandaşlarımızın temsilcisiymiş gibi bir konuma yükseltildi; üstelik İmralı canisi de onların politik lideri konumuna dönüştürüldü. Bu bakımdan halkın, açıkçası, temsilcisi konumuna düşürülmesiyle bir kere terörle mücadeleye büyük zarar verilmiştir.

Terörle mücadele önemlidir ama terörün amaç ve hedefleriyle mücadele etmek lazım. Amaç ve hedefleriyle mücadele etmeyip o amaç ve hedeflerini meşrulaştırdığınız zaman, zaten terör örgütüyle mücadele imkânlarını ortadan kaldırmış oluyorsunuz.

Yapılması gereken bir diğer konu da iletişim kaynaklarını kesmektir. Bugün, terör örgütü, her türlü imkânla, maalesef, iletişim kaynaklarıyla, üstelik ceviz ağacının altında kurduğu basın tribünleriyle mesajlarını gayet rahat bir şekilde, manşetlerle milletimize iletebilmektedir, dayatabilmektedir.

Uluslararası meşruiyet imkânlarını kesmeniz lazım. Kesmediniz, Barzani besliyor Kandil'de güvenli bölgesini. Kalmadı, yetmedi, Suriye'de yeni bir güvenli bölge oluşturuluyor. Burası da doğrudan doğruya Kürt kökenli insanlarımızla ilgili değildir; doğrudan doğruya terör örgütünün egemenlik alanı oluşturduğu bir husustur.

Bütün bunları yapması gereken kim? Siyasi otorite. Siyasi otorite bunları yapmayıp da güvenlik güçlerini desteklemezse geldiğimiz nokta ne olur? Terörle mücadele yerine terörle müzakere safhasına gelmiş oluruz.

Bu bakımdan, getirilen, doğrudan doğruya terörle mücadeleden vazgeçilerek, siyasi bir sonuç almak amacıyla mücadeleden vazgeçildiğini ortaya koyuyor.

Bu vesileyle de terörle mücadele konusunda uluslararası terörizm açısından çok sakıncalı gördüğüm bir hususu da ifade etmek istiyorum: Amerika Birleşik Devletleri'nin terörle mücadele millî stratejisi var. Amerika Birleşik Devletleri'nin terörle mücadele millî stratejisinin eş başkanı da Türkiye oldu. Bakın, peki bu millî stratejide ne var? On yedi sayfalık bu millî stratejide, ABD'nin millî stratejisinde ideolojiden bahsediyor. Peki, ideoloji olarak hedeflediği ne? İslam. El Kaide'nin tarifini, terörünü, ideolojisini tarif etmiyorlar, doğrudan doğruya İslam'ı hedef alan bir terörle mücadele konsepti geliştiriliyor ve bu kapsamda da El Kaide'yi tanımlıyor ve bunların güvenli bölgelerinin ortadan kaldırılması gerektiğini söylüyor, ve Türkiye, bugün, onun eş başkanı durumunda.

"PKK bölücü terör örgütü var mı?" "Hayır, yok." Yani şimdi, Amerika Birleşik Devletleri'nin millî stratejisini uygulamak üzere eş başkanı oluyorsunuz. "El Kaide, Hamas, Hizbullah da bunun içindedir." diye söylüyor, hatta "İran terörü finanse ediyor, destekliyor." diye burada yazıyor, Türkiye bunun eş başkanı oluyor. Şimdi, dolayısıyla, uluslararası destekleri bizim lehimize çevirebilmenin yolu, bizim de terörle mücadelemize destek almaktır ama maalesef, bu konsept içerisinde yürüttüğünüz terörle mücadele, Türkiye'nin terörle mücadelesinin uluslararası desteklerini kesiyor, aksine yabancıların bu coğrafyada uygulamak istediği projelerin Türkiye aracılığıyla gerçekleştirilmesi için bir zemin hazırlıyor. Bunun bir boyutu, biraz önce ifade ettim uluslararası meşruiyet alanları itibarıyla bu konuda Türkiye'yi sevk ve idare ediyor.

Şimdi, burada kimse kimseyi kandırmasın. Türkiye'nin uluslararası politikasıyla ilgili? ABD'nin millî stratejisinde Türkiye'nin ne işi var, ne işi var Türkiye'nin? Türkiye'nin millî stratejisi olur terörle mücadelede ama maalesef terörle mücadele stratejisi olmadığı için İmralı'dan başka bir adres kalmamış, müzakere, Türkiye'ye bir çözüm olarak dayatılıyor. O bakımdan, böyle bir anlayışın terörle mücadele yerine, terörün amaç ve hedeflerini gerçekleştirme yolunda adım attığı gayet açık ve nettir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

OKTAY VURAL (Devamla) - Bu bakımdan, terörün finansmanıyla ilgili bu kanun bir aşama olmakla birlikte, müzakere sürecinden böyle bir kanunun geçirilmesinin esasen anlamsız olduğunu da ifade etmek istiyorum.

Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.