GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE LİBYA HÜKÜMETİ ARASINDA ASKERİ EĞİTİM İŞ BİRLİĞİ MUTABAKAT MUHTIRASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:28
Tarih:22.11.2012

DIŞİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VOLKAN BOZKIR (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; konu görüşülürken Cumhuriyet Halk Partisi adına söz alan Sayın Korutürk'ün bazı ifadeleriyle ilgili olarak Genel Kurulu bilgilendirme ihtiyacını hissettiğim için söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle Patriotlarla ilgili olarak, sanıyorum, burada bazı bilgilerle Genel Kurulu mücehhez kılmamız gerekiyor.

Şöyle ki: İlki, keşif uçağımızın Suriye tarafından düşürülmesinin ardından 26 Haziran tarihinde; ikincisi de 3 Ekimde Suriye'den açılan ateş neticesinde Akçakale'de 5 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi ve pek çoğunun yaralanması sonucu -aynı gün olmak üzere- NATO Konseyi ülkemizin talebine binaen Kuzey Atlantik Anlaşması'nın 4'üncü maddesi kapsamında 2 kez olağanüstü toplanmıştır. Bu toplantıda, müttefiklerimizin, ittifak güvenliğinin bölünmezliği ilkesi ve ittifak dayanışması temelinde ülkemizin savunmasına yönelik kararlılıklarını güçlü ifadelerle teyit ettikleri hepinizin malumlarıdır.  

Geçen zaman zarfında Suriye'deki kriz bir çözüm emaresi göstermemiş ve rejimin sivil halka yönelik saldırıları ve çatışmaları artarak sürmüştür. Suriye'deki gelişmelerin NATO'nun güneydoğu sınırındaki ülkemizin güvenliği bakımından doğurduğu riskler nedeniyle tarafımızdan NATO bünyesinde gerekli istişareler sürdürülmüş ve müttefiklerimize düzenli bilgi iletilmiştir. Bugün gelinen aşamada, 4'üncü madde kapsamında yapılan istişareler ve Suriye'de devam eden kriz ortamından neşet eden güvenlik riskleri göz önüne alınarak, müttefiklerimizden ülkemizin savunmasına yönelik olarak NATO kapsamında da somut önlemler içeren adımlar atılmasının talep edilmesi kararlaştırılmıştır. Bu çerçevede, NATO nezdindeki daimî temsilcimiz, savunmamızın daha önce, 1991 ve 2003 yıllarında da olduğu üzere takviyesi amacıyla ülkemize Patriot füzesavar bataryaları konuşlandırılması yönündeki talebimizi bir mektup yayımlamak suretiyle NATO'da resmen gündeme getirmiştir.

Bu Patriot sistemleri tamamen savunma amaçlı, ihtiyati bir tedbirdir ve bunların taarruzi bir harekât için kullanılması söz konusu değildir. Bu sistemler ülkemizde en geniş kapsamayı, mümkün olabilecek en geniş kapsamayı ve halkımıza azami korumayı sağlayabilecek şekilde, askerî yetkililerimizin değerlendirmeleri ışığında konuşlandırılacaktır. Patriot sistemleri ayrıca NATO dayanışmasının somut bir tezahürü olarak caydırıcılığı da güçlendirecektir. Bu sistemlerin konuşlandırılmasında güdülen bir diğer amaç ise Suriye'deki krizin daha fazla tırmanmasını ve ülkemizi tehdit eder hâl kazanmasını önlemektir.

Şimdi tabii bazı sorular akla gelebilecektir. Bunlardan birincisi, Patriot sistemlerinin menzilinin ne olduğudur. Patriot sistemleri -Suriye'nin de sahip olduğu bilinen- kısa menzilli balistik füzeleri önlemek üzere geliştirilmiştir. Patriot sistemlerinin nerede konuşlandırılacağı konusunda ise? Yine mümkün olan en geniş kapsama alanında, azami koruma sağlayacak üzere tespit edilecek mevkilerde konuşlandırılacaktır. "Patriot konuşlandırılmasıyla birlikte ülkemize yabancı asker gelecek mi?" sorusunun cevabı ise, söz konusu sistemlerin işletiminde görev almak üzere müttefik askerler ülkemize daha önce olduğu gibi yine geleceklerdir. "Patriot sistemleri ve yabancı askerler için Meclis tezkeresi gelecek midir?" sorusunun cevabına gelince: Söz konusu konuşlandırmalar NATO kapsamında yapılacaktır. Bu itibarla geçmişteki uygulamalarla aynı doğrultuda, NATO çerçevesinde yapılacak konuşlandırmalar için ayrı bir Meclis kararı istihsal edilmesine gereksinim bulunmamaktadır.

Sayın Korutürk'ün bahsettiği Rusya Dışişleri Bakanının açıklamalarına değinmek istiyorum. Tabiatıyla, Rusya Dışişleri Bakanının açıklamaları olayın tek doğrusu değildir. Rusya Dışişleri Bakanının açıklamalarına bakarken, aslında neden bu açıklamayı yaptığını düşünmek, bunu irdelemek belki de doğru olacaktır. Rusya, Suriye'nin bugün bütün silah sistemini sağlayan ülkedir ve yılda 1 milyar dolarlık da silah satışını hâlen Suriye'ye sürdürmektedir. Suriye rejimi bugün eğer kendi halkını öldürüyorsa, 40 bin kişinin kanına girmişse bu Rus silahlarıyla gerçekleştirilen bir eylemdir.

Şimdi, Rus Dışişleri Bakanı, bu silah sistemini sağladığı ülkeye, silah satışını sürdürdüğü ülkeye yönelik olarak Türkiye sınırlarında Patriot füzesinin kurulmasını "Aman ne iyi ettiniz, Patriot füzelerini kurdunuz! Benim eğer Suriye'ye verdiğim silahları bu katil Esad bir gün kullanmaya kalkar da Patriot füzeleri benim füzelerimi düşürürse" diye bir mülahaza içinde olduğunu anlamamak da bence gerçekten hayretler yaratacak bir unsurdur. Gayet tabiî ki, Rus Dışişleri Bakanı ben olsam, aynı şekilde Patriot füzelerinin kendi füzelerini düşürüp Rusya'nın füzelerinin, dünya ülkeleri nezdinde karizmasını çizdireceğinden endişe ederek böyle bir demeç verirdim.

Foreign Policy dergisinden alıntı yapmak tabiî ki mümkündür. Dünyada her yerde, basında makaleler çıkar, yayınlar olur ama Foreign Policy dergisinin -Amerika'da görev yapanlar gayet iyi bilir- kimin etkisi altında olduğu düşünülürse böyle bir makaleyi yadırgamak da herhâlde yine aynı şekilde şaşırtıcı olacaktır benim için. Foreign Policy dergisinin yayınlarına bakıldığı gibi bizim bölgemizdeki yayınlara da bakmak lazım ve bu ülke insanlarının Arap Baharı'ndan sonra Türkiye'ye nasıl baktıklarını ve nasıl takdir hisleriyle gönüllerinde Türkiye'yi yücelttiklerini de hatırlamak gereklidir.

Burada tabii, ateşkes anlaşması sırasında Bayan Clinton'la Mısır Cumhurbaşkanı arasındaki basın toplantısında bunu sanki sadece Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanıyla Mısır Cumhurbaşkanı gerçekleştirmiş gibi ifadelere bakıp da aynı anda orada olan Mısır Dışişleri Bakanının "Bu ateşkesin sağlanmasında Türkiye'nin de büyük rolü vardır." demesini görmemek tabiatıyla üzüntü vericidir.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Kim söyledi onu?

DIŞİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VOLKAN BOZKIR (Devamla) - Türkiye'nin, orada günlerce süren ateşkes müzakereleri sırasında hem Sayın Başbakanımız oradayken hem Dışişleri Bakanımız Gazze'deyken hem bizim yetkililerimiz bu ateşkes için çaba sarf ederken bu çabaları olmasaydı ateşkesin sağlanamayacağını da bilmek gerekir. Bayan Clinton Cumhurbaşkanı Obama'yla birlikte Uzak Doğu'da gezerken Türkiye, Başbakanımızla, Dışişleri Bakanımızla o bölgede bu ateşkesin sağlanması için çaba sarf ediyordu. Bayan Clinton ayağının tozuyla Mısır'a gelip de bu anlaşmayı sağladığını iddia ediyorsa?

SELAHATTİN KARAAHMETOĞLU (Giresun) - Obama sizi doğrulamıyor.

DIŞİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VOLKAN BOZKIR (Devamla) - ?o zaman bunu bir de orada gerçekten katkıda bulunmuş insanlara sormak lazım. Gerçekten de zaten Mısır Dışişleri Bakanı bu beyanıyla gerçekleri ortaya koymuştur.

HAYDARA AKAR (Kocaeli) - Kendinize pay çıkarmayın her şeyden.

DIŞİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VOLKAN BOZKIR (Devamla) - Sayın milletvekilleri, saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.