GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:65
Tarih:13.02.2013

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Cumhuriyet Halk Partisinin yurt dışında çalışan Türkiye kökenli arkadaşlarımızın sorunlarının araştırılması üzerine verdiği önerge üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bir yanları sıla, bir yanları gurbet, bir yandan yaşam mücadelesi, bir yandan hasret, yıllarca emek verilmiş bir hayat, emek dolu mücadele ve kazanılmış onca hak.

Sosyal hayatın hemen hemen hemen tüm alanlarını kapsayan Türkiye-Avrupa Birliği ortaklık hukukunun temelinde eşit muamele ve ayrımcılık yapmama ilkeleri yer almaktadır. Avrupa Birliğinde çalışma ve sosyal güvenlik hayatında eşit haklara sahip olduğumuz varsayılmıştır ancak bu varsayımın bugün dahi üye devletlerce benimsenip uygulandığını söylemek mümkün değildir. Mevcut Türkiye-Avrupa Birliği ortaklık hukukunda değişiklik girişimleri ve hukuka ilave yeni anlaşmaların yapılması 5 milyon Türkiye kökenli vatandaşımızı derinden kaygılandırmaktadır.

Vatandaşlarımızı kaygılandıran önemli süreçlerden bir tanesi, Türkiye ve Avrupa Birliği yetkililerinin Brüksel'de 22 Haziran 2012 tarihinde bir araya gelmeleriyle parafe edilen geri kabul anlaşmasıdır. Aynı tarihte Avrupa Birliği Konseyi, Türkiye vatandaşlarına yönelik vize muafiyeti sürecini başlatmıştır. Her şeyden önce, vize, iyi niyetli bir adım olmayıp  geri kabul anlaşması için başlatılan bir süreç olarak istenmiştir. Türkiye-Avrupa Birliği ortaklık hukukuna göre hizmet sunucuları için vize zaten uygulanamaz. Üstelik bu konuda Avrupa Birliği Adalet Divanının yani ABAD ve yerel mahkemelerin çok sayıda kararları bulunmaktadır. Vize muafiyetinin olması Türk vatandaşlarının her istediklerinde Avrupa Birliği ülkelerine rahatça gelebilecekleri anlamına gelmemektedir.

ABAD kararlarında herhangi bir suçtan hüküm giymiş bir Türk vatandaşının cezasını çektikten sonra sınır dışı edilmeyeceği açıklanırken, Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından parafe edilen geri kabul anlaşması ABAD kararlarının ortadan kalkmasına neden olmaktadır.

Geri kabul anlaşmasının getirdiği olumsuzluklar hayli ciddidir değerli arkadaşlar. Anlaşmaya göre, bir üye devletin başvurusu üzerine, söz konusu üye devletin topraklarına girme, ülkesinde bulunma veya ikamet etmeye ilişkin koşulları sağlamayan tüm kişiler, Türkiye vatandaşı olduğunu kanıtlanması şartıyla, söz konusu üye devletler tarafından bu anlaşmada öngörülen işlemler dışında başka bir işlemin yerine getirilmesine gerek kalmaksızın geri kabul edilecektir.

Bu anlaşma tüm Türkiye kökenli, Avrupa Birliğinde yaşayan yurttaşlarımızın sorunudur. Bu, bundan sonra Avrupa Birliğine girecek tüm yurttaşlarımızın da ayrıca sorunudur. İnsanlara "iade edilen bir mal" muamelesi yapmak en temel insanlık suçudur. Bugüne kadar sosyal haklar bağlamında mücadele ederek kazanımlar sağlanmış ve emek verilmiş bir süreç heba edilmek üzeredir.

Yurt dışında yaşayanların karşılaştıkları ve çözüm bulunmasını istedikleri diğer problemler şunlardır değerli arkadaşlar. Burada da Avrupa'dan gelen, Almanya'dan gelen, iş yerinde çalışan işçi arkadaşlarımız Meclisi izlemektedir. Onların emeklilikle ilgili sorunları vardır. Emeklilik, yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşlarının veya Türkiye'de ikamet eden bakmakla yükümlü oldukları kişilerin yararlanma şartları ancak ikili anlaşmalarda kapsama dâhil edilmiş ise söz konusu olabilmektedir. Bu nedenle, ortaya çıkabilecek riskleri asgariye indirebilmek amacıyla genel sağlık sigortası kapsamında var olan ikili anlaşmaların gözden geçirilerek kısa vadeli sigorta kollarını kapsamayan ikili anlaşmaların yenilenmesine yönelik bir çalışma yapılması gerekmektedir.

Yurt dışında ikamet eden Türklerin prim borçlanması için ikili anlaşmaların olduğu ülkelerde çalışmalarını belgeleme şartı aranmaktadır. Uygulamada bu ülkelerde birçok yurttaşımız kaçak olarak çalışmış, bu çalışmalarını da belgeleme şartını yerine getirememektedir. Bu nedenle, sadece beyana dayalı yeni bir borçlanma hakkının tanımlanması gerekmektedir. Bu çerçevede yasal bir değişiklik yapılabilir mi? Bunun araştırılması da ayrıca gerekmektedir değerli arkadaşlar.

Pasaport harçları önemli bir sorundur. Pasaport harçlarına gelen yüksek artış nedeniyle hakkaniyetsiz bir durum ortaya çıkmıştır yani bundan üç yıl önce, dört yıl önce 40 Türk lirasına pasaportun vizesini alırken arkadaşlarımız, şimdi 500 Türk lirasına yükselen bir oran söz konusudur. Pasaport harçlarına gelen bu anlamsız artışın bir an önce düzeltilmesi gerekmektedir.

Diğer bir konu, aile birleşiminde dil şartı değerli arkadaşlar. Avrupa'nın birçok ülkesi, Türkiye`den gelecek gelin ve damatları önce bir dil kursuna tabi tutuyor ancak bu sınavı geçen kişinin Avrupa`ya gelmesine izin veriliyor. Bu sınavlar Honduras, Japonya gibi birçok ülke vatandaşından talep edilmezken Türk vatandaşlarının doğuştan itibaren girdiği sınavlar yetmezmiş gibi, bir de evlenebilmeleri için yabancı ülkeler tarafından sınava tabi tutuluyorlar.

Avrupa Birliği ülkelerinde, değerli arkadaşlarım, Müslüman mezarlıkları ve Türkçe hizmet veren huzurevleri konusunda da ciddi problemler var. Yaşadıkları ülkelerde defnedilmek isteyen Türk vatandaşlarına mezarlıklarda bir yer gösterilmektedir. Bu yerler beş, on, on beş, otuz yıllık gibi sürelerle kiralanmakta, süre geçince para da ödeyen çıkmazsa mezar sökülmekte ve aynı yer başkasına satılmaktadır. Yani Avrupa'daki vatandaşlarımızın böyle bir ciddi sorunu var. Avrupa'daki Müslüman mezarlıklarında mevta ebediyete kadar rahatsız edilmemelidir. Bu konuda Avrupa Birliği ülkeleriyle, üye ülkelerle görüşülerek ortak çözüm bulunmalıdır.

Yukarıda belirttiğim hususlar doğrultusunda geri kabul anlaşması, Türkiye-Avrupa Birliği ortaklık hukuku, vize, serbest dolaşım, sosyal güvenlik, ABAD kararlarının yaygınlaştırılarak uygulanması başlıklarına yönelik, Avrupa Birliğinde yaşayan yurttaşlarımız için hangi çalışmaların yapılması gerektiği, nerelerde eksikliğin olduğu ve önümüzdeki dönemde Meclisin bu konuda yürütmesi gereken faaliyetlerin ortaya çıkarılması ve çözüm önerilerinin tespit edilmesi amacıyla bu araştırma önergesine katkılarınızı ve desteklerinizi bekliyoruz. Bunu Almanya'da çalışan bütün yurttaşlarımız bekliyor. Muhalefet-iktidar ayrımı yapmadan, gelin? Gerçekten yurt dışı işçilerinin burada anlattığım ama çokça sorunlarının enine boyuna tartışıldığı bir Meclis araştırmasına ihtiyaç var.

Ben, biliyorsunuz DİSK Genel Başkanlığından geliyorum. DİSK'in de bugün kuruluş yıl dönümü, 46'ncı yılı. Dolayısıyla, önemli bir demokrasi mücadelesinden, direnişlerden? 12 Eylül direnişlerine karşı, darbelerine karşı mücadele vermiş DİSK'in kuruluş yıl dönümünü de kutluyorum. (CHP sıralarından alkışlar) Emekçi sınıfına kazandırmış olduğu haklardan dolayı onların önünde, o mücadeleyi verenlerin önünde saygıyla eğiliyorum, hepinizi saygıyla, sevgiyle bir kez daha selamlıyorum.

Bu önergemize, özellikle iktidarın destek vermesini diliyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Çelebi.