GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BDP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:101
Tarih:02.05.2012

PERVİN BULDAN (Iğdır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, aslında geçen dönem de Parlamentoda görev yaptığımız sırada bu konuya ilişkin sürekli araştırma önergelerimizi gündeme getirmemize rağmen, ne yazık ki, AKP Hükûmetinin bu konudaki duyarsızlığı ortada, verdiğimiz her araştırma önergesi AKP Grubu tarafından ne yazık ki reddediliyor. Bu dönem tekrar bu konudaki ısrarımızı, bu konudaki en azından duyarlılığımızı sizlerle ve kamuoyuyla paylaşmak adına ve beklenilen çözüm önerilerini gündeme getirmek açısından tekrar, bu dönem, faili meçhul cinayetlerle ilgili vermiş olduğumuz araştırma önergelerini gündeme getirmek ve bu konudaki duyarlılığı sağlamak adına bir kez daha söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Evet, değerli arkadaşlar, faili meçhul cinayetlerin, kayıpların ve yargısız infazların bir an önce araştırılması ve sorumluların yargılanması Türkiye'nin aslında en önemli meselelerinden bir tanesi ve ne yazık ki bu mesele çok fazla gündemde olmasa bile Barış ve Demokrasi Partisi olarak biz bu konuda üzerimize düşen sorumluluğu her zaman yerine getirmek adına bir kez daha bugün Genel Kurulda bu konuyu gündeme aldık.

Değerli arkadaşlar, çok büyük acıların yaşandığı bir dönemden bahsediyoruz, 1990'lı yıllar, 1995'e kadar olan dönem yani o konsept içerisinde Türkiye'de binlerce insan yaşamını yitirdi, kaybedildi ve hâlâ kendisinden haber alınamayan binlerce insanımız var. Dolayısıyla bu konunun bir an önce AKP Grubu tarafından da gündeme alınması ve araştırma komisyonunun bir an önce kurulması talebimiz var. Şimdiye kadar Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu konuda üç tane komisyon kurulmuş, biri Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu, biri Susurluk Komisyonu, bir diğeri de Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu ama ne yazık ki bu komisyonlar belli bir süre çalışmışlar ama belli bir süreden sonra da bir tıkanıklık yaşanmış ve bu komisyonlar işlevsiz hâle gelmiş ama çok bir şey kaybettiğimizi düşünmüyorum, en azından şimdi bile bu konuyu gündemimize alıp bir araştırma komisyonu kurabilirsek dışarıda beklentisi olan binlerce insanın en azından vicdanının rahatlaması açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Tabii ki dışarıda insanların, faili meçhul cinayete kurban giden insanların yakınları, yine kaybedilen insanların yakınları, yargısız infazlarda yaşamını yitiren insanların yakınlarının bir beklentileri var ve bunların bir talepleri de var.

Geçtiğimiz dönem, Başbakanın İstanbul'da kayıp yakınlarıyla yapmış olduğu bir toplantı vardı. Bu toplantıda, kayıp yakınları taleplerini Sayın Başbakana iletmişlerdi. Ben, bu talepleri, buradan bir kez daha sizlere hatırlatmak isterim:

Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde özel bir yasayla gözaltında kayıpları araştırmak için bağımsız bir komisyonun kurulması, yine insanlığa karşı işlenen suçlara dair devlet sırrı olarak saklanan belge ve bilgilerin kamuoyuna açıklanması, kaybedilen kişilerin ailelerine gerçeği öğrenme hakkını tanıyan Birleşmiş Milletlerin Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme'nin derhâl imzalanması ve yürürlüğe konulması, gözaltında kayıp ve faili meçhul bırakılmış cinayetlerin Türkiye Ceza Kanunu'nda "İnsanlığa karşı suçlar" başlığı altında düzenlenmesi, bu suçların yargılanmasında devlet sırrı ve zaman aşımı savunmasına yer verilmemesini sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılması, yine gözaltında kayıplara dair soruşturma dosyalarının yeniden açılması ve etkili soruşturma yapılmasının önündeki engellerin kaldırılması, gözaltında kayıp ailelerinin kimlik tespitine yarayan genetik bilgilerin depolandığı, ücretsiz hizmet veren bağımsız bir merkezin oluşturulması, adli tıp ve mezarlıklar müdürlükleri kayıtlarında kimliği belirsiz olarak gösterilen cesetlere ilişkin bilgilerin ilgili kurumlara, savcılıklara, başvuran ailelere ve kamuoyuna açıklanması, toplu mezarlar ve ölüm kuyularının açılması ve incelenmesi sırasında bugüne kadar uygulanan ve delillerin karartılmasına yol açan ilkel yöntemlerin terk edilerek Birleşmiş Milletlerin Minnesota Protokolü çerçevesinde bilimsel esaslara uygun inceleme ve delil toplanması için eğitim ve ekipman sağlanması, toplu mezarların bağımsız uzmanlarca oluşturulan komisyonlarca açılması, kayıplar ve faili meçhul cinayetler gerçeğiyle yüzleşilebilmesi için kayıp yakınları ve insan hakları örgütleri ile diyalog başlatılması gibi, çok makul ve demokratik talepler var ve bu taleplerin bir an önce dikkate alınması gerektiğini ifade ediyoruz. Biz her seferinde buraya, Genel Kurula bu konuyu getiriyoruz ama ne yazık ki AKP Hükûmeti, AKP Grubu her seferinde bu konuyu reddediyor.

Mehmet Ağar olayına değinmeden geçemeyeceğim tabii ki. Özellikle "Ben devlet adına bin operasyon yaptım." diyen Mehmet Ağar şu anda Aydın Yenipazar Cezaevinde ve özel olarak hazırlanmış bir cezaevine konuldu. Çete oluşturmaktan beş yıl ceza aldı ama bunun sadece iki yılını cezaevinde geçirecek.

Şunu ifade etmek isterim: Tabii ki Mehmet Ağar kendisi de ifade ediyor, "Ben devlet adına bin operasyon yaptım." diyor ve bin operasyonun içerisinde Türkiye'de yaşanan bu 17 bine yakın faili meçhul cinayetten belki bin tanesi var ama Mehmet Ağar'ın cezasının bu olmaması gerektiğini ifade etmek istiyorum.

Tabii bununla birlikte, Tansu Çiller'in bugün hâlâ yargılanmamış olmasını, Türkiye'nin aslında demokratik gelişimine bir darbe olarak görmek gerekiyor çünkü Tansu Çiller'in de bir dönemin karanlık olaylarında parmağı olduğu ve Kürt iş adamlarının katledilmesi konusunda açıklama yaptığı, "PKK'ye yardım eden Kürt iş adamlarının listesi elimizde, bunlardan hesap soracağız." demesiyle birlikte Türkiye'de özellikle iş adamlarına yönelik faili meçhul cinayetlerin başladığı da bir gerçek. Dolayısıyla, bu insanların en azından yargı önüne çıkarılması, yargılanması ve gerekli cezalara çarptırılması konusunun mutlaka gündeme alınması gerektiğini ifade ediyorum.

Bu vesileyle, vermiş olduğumuz araştırma önergesinin bütün grupların oylarıyla kabul edileceği ümidini taşıyarak Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Buldan.