GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YERALTI SULARI HAKKINDA KANUN İLE KAMULAŞTIRMA KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:66
Tarih:14.02.2013

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; şimdi ben aslında sataşmadan söz alabilirdim ama şu anda da zaten konuşma sırası bendeydi, onun için söz almak istedim.

Sayın Elitaş, sizinle ilgili dinleme kayıtlarını ben de dinledim, bütün kamuoyunda yayınlandığı gibi dinledim ve yargıyı etkileme suçunu işlediğinizi iddia ediyorum çünkü siz bir milletvekilisiniz, Grup Başkan Vekilisiniz. Bir yasal dinleme sürecinde, Kayseri Şeker Fabrikasıyla ilgili bir soruşturmada bir dinleme kararı almış mahkeme, o dinleme kararı çerçevesinde "Ali Çamlı" diye bir vatandaş dinlenirken, siz de onunla konuşurken dinlenmişsiniz. Bu yasal bir dinleme kararıdır, öncelikle o konuda hemfikir olalım.

Siz orada diyorsunuz ki: "Sabah gazetesi ve Taraf gazetesinde yapılan yayınları bu nasıl durdurur? Bu hâkim bizden değil miydi?"

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Yayınlar ne?

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - "Bu hâkim nasıl basındaki bu gelişmeleri durdurur? Siz buna neden mukayyet olmuyorsunuz?" anlamına gelen, gelecek şeyleri söylüyorsunuz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Yayınlar ne? Yayınların içeriği ne?

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Şimdi, bakın, siz Grup Başkan Vekili olabilirsiniz. Taraf gazetesi ve Sabah gazetesi buna itiraz ederler, eğer yargıç onu uygun görüyorsa kaldırır, uygun görmüyorsa da devam ettirir. Sizin bu konuda alınmış bir tedbir kararına, alınmış bir durdurma kararına "O hâkim bizden değil miydi? O hâkimin kardeşinin işini yapacaktık, iyi ki yapmamışız. Neden böyle yapıyor o hâkim?" gibi bir sorgulamaya hakkınız yoktur.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - İçeriğinin hiç mi değeri yok? İçeriği ne onların, içeriği ne?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - O gazetelerin yayını ne, onu söyler misiniz?

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - O yönüyle, adil yargılamayı, yargı yapanı etkileme suçunu, Türk Ceza Kanunu 277'yi işlemiş durumdasınız.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Gazetelerin yazdığı ne, onu söyler misiniz?

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Tabii, buna savcılık karar verecektir. Böyle bir iddia vardır, onların sümen altı edilmesi doğru bir şey değildir. Bu konuda sizin fezlekenizin düzenlenmesi ve Meclise gönderilmesi gereklidir.

Şimdi, biraz önceki kamulaştırmayla ilgili konuya gelelim. Orada diyorsunuz ki: "Yani, daha önceden kamulaştırılmış, daha sonra da o kamulaştırma kararı ortadan kaldırılarak bir başka yere satılmış belediye tarafından." Sayın Elitaş, şimdi, kamulaştırma kararıyla beraber? Kamulaştırma nedir? Kamu tarafından kamu yararı nedeniyle el konulan bir yerin kamu yararı çerçevesinde kullanılması demektir. Eğer bu amaç ortadan kalkıyorsa siz, yasa gereği, mülkiyet hakkının gereği o vatandaşlara bilgi vermek durumundasınız. Ha, yani o dönemdeki parayı ödeyerek olmaz elbette, Yargıtay öyle demiş, mahkemeler öyle demiş, elbette o doğrudur. Yani, uyarlama yapılır, bugünün paralarıyla uyarlama yapılır ve ardından da kullanım bedeli belli bir anlamda düşülür, hakkaniyet çerçevesinde onun çözümü bulunur. Burada eğer bir düzenleme yapmak istiyorsanız, Kamulaştırma Yasası'nda bir düzenleme yapmak istiyorsanız aynen Yargıtayın söylediği doğrultuda bir düzenleme yapabilirsiniz ama şimdi ne diyorsunuz siz? "Bir kere orası kamulaştırmaya ilişkin, o amaca ilişkin kullanıldığı takdirde artık bir daha bu konuda hak iddia edilemez." Olmaz öyle bir şey. Şimdi, vatandaşın siz malına el koyacaksınız, yirmi yıl sonra ya da yirmi yıl da olmayabilir, üç yıl sonra, iki yıl sonra "Bu amacı ben değiştirdim. Şimdi burayı satıyorum." diyeceksiniz, vatandaş size ses çıkaramayacak.

Şimdi, bakın, aynı şey Uşak'ta hastanelerle ilgili alanda bizim başımıza geliyor. Hastanelerle ilgili alanın TOKİ'ye devredilerek alışveriş merkezi yapılmasının söz konusu olması var Uşak'ta. Biz buna karşı bu nedenle dava açmayı düşünürken pek çok hastane yerleri de ya da belediyenin kamulaştırdığı yerler de bu şekilde özel mülkiyete konu yapılabilirse o zaman bu vatandaşların iki eli sizlerin yakanızda olur arkadaşlar. Hepinizin bu başına gelebilir, ben bunu söylüyorum. Bugün mutlak güç sizdedir, iktidar sizdedir, işinize geldiği gibi kullanabilirsiniz ama her birinizin -mal canın yongası diye bir şey vardır- malına el konulabilir. Ondan sonra, üç yıl sonra da "Amacı değiştirdik biz efendim, bir başkasına satıyoruz, alışveriş merkezi yapıyoruz, oraya toplu konut alanı yapacağız, birilerini zengin edeceğiz." derseniz işte, vatandaş o zaman size hakkını helal etmez. O zaman, bu değer yargıları sizin için çok önemliyse burada vatandaşın hakkını korumayı, sizin birinci hedef olarak görmeniz lazım.

Yargıtay bu konuda çözümü bulmuş zaten. Bu çerçevede bir değişiklik yapılır. Burada pek çok hukukçu arkadaşımız var. Arkadaşlar, bunun çözümü böyle midir? Yargıtay burada bir yol gösterdiyse neden o doğrultuda bir önerge hazırlayıp da vermediniz? Burada vatandaşın hakkını ortadan kaldıracak şekilde bir düzenlemeye "evet" diyorsunuz. Nasıl vicdanınız elveriyor sizin? Ben onu gerçekten anlamıyorum. Nasıl böyle bir şeye izin veriyorsunuz, vicdanınız elveriyor?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DİLEK AKGÜN YILMAZ (Devamla) - Ama sizin vicdanınız elvermeli arkadaşlar. Vatandaşlarımız sizin yaptığınız bu hatayı hiçbir zaman affetmeyecek. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Yılmaz teşekkür ediyorum.