GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KONYA MİLLETVEKİLİ MUSTAFA KALAYCI VE MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ GRUP BAŞKAN VEKİLİ İZMİR MİLLETVEKİLİ OKTAY VURAL İLE 2 MİLLETVEKİLİNİN, (2/208) ESAS NUMARALI 14/7/1965 TARİHLİ VE 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN BAZI MADDELERİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ?NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN ÖNERGESİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:33
Tarih:04.12.2012

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesini içeren kanun teklifimiz hakkında açıklamalarda bulunmak üzere söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Öğretmenlerimizin aylık ve ek ders ücretleri insanca bir hayat sürmeleri için yeterli değildir. Öğretmenlerimiz emeklilikte de geçimini sağlamakta çok büyük sıkıntı çekmektedir. Öğretmenler, AKP'nin on yıllık iktidarı döneminde yoksullaşmış, kamu çalışanları arasında en düşük ücreti alan kesim olmuştur. Eşit işe eşit ücret verileceği gerekçesiyle 2 Kasım 2011 tarihli ve 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile memur maaşlarında yapılan iyileştirmelerden öğretmenlerimiz maalesef yararlandırılmamıştır.

Çocuklarımıza bir harf öğretebilmek için heyecanla görev yapan, milletimizin aydınlık geleceğine katkı vermek için fedakârca hizmet veren öğretmenlerimizin ekonomik problemler karşısında çaresiz kalmaları kabul edilemez bir durumdur. Her şeyin en iyisine layık öğretmenlerin en temel ihtiyaçlarını gidermekte zorluk çekmeleri iktidar partisinin bir ayıbıdır. Öğretmenlerimizin elinden tutulmasının ve layık oldukları ekonomik ve sosyal seviyeye taşınmalarının vakti gelmiştir, hatta geçmektedir. Bu kutlu mesleğin mensuplarının, hangi gerekçeyle olursa olsun, çözemediğimiz sorunlarının milletimizin geleceğinde ağır bir bedelinin olacağını bilmek ve öngörmek durumundayız.

Milliyetçi Hareket Partisi milletvekilleri olarak verdiğimiz bu kanun teklifinde, 1'inci derecede görev yapan öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmek suretiyle ek göstergelerinin yükseltilmesi, eğitim-öğretim tazminat oranlarının da derecelerine göre 45 ila 50 puan artırılması öngörülmektedir.

Bu kanun teklifinin kabulü hâlinde öğretmenlerimizin maaşı bulundukları derecelere göre yaklaşık 300-350 lira arasında, emekli öğretmenlerimizin aylığı da 330 lira civarında artacaktır. Öğretmenlerimizi biraz olsun rahatlatabilmek için bu kanun teklifinin siz değerli milletvekillerince destekleneceğini ümit ediyorum. Bizleri yetiştiren ve hepimizin üzerinde eşsiz hakları olan öğretmenlerin katlanan ve derinleşen sorunlarına çözüm ve çare bulunmazsa, geleceğin mutlu ve müreffeh ülke idealine ulaşmamız imkânsız olacaktır.

Değerli milletvekilleri, meselenin yalnızca parasal boyutunun olmadığı, eğitim sisteminin çok yönlü bir reforma ve iyileştirmeye tabi tutulmasının gerektiği de ortadadır. Millî Eğitim Bakanlığının özür grubu tayinlerini yılda bir defaya çekmesi, bununla birlikte il ve ilçe emrini kaldırması büyük sıkıntılara neden olmaktadır. Derslik ve öğretmen eksikliğinden kaynaklanan açmazlar, fiziki ve çevre şartlarındaki uygunsuzluklar, sayıları 300 bini aşan atama bekleyen öğretmenler eğitim sistemini âdeta trajediye çevirmiştir.

Atama bekleyen öğretmenler, Başbakandan beş dakika randevu alıp dertlerini anlatmak ve şubat atamasının gereklerini bildirmek için günlerce Ankara'nın soğuk ayazında Abdi İpekçi Parkı'nda beklemişlerdir. Okullarımızdaki öğretmen açığının bir nebze de olsa kapatılması için şubat ayında 30 bin atama yapılmasını istemişlerdir. Maalesef 350 bini aşan, atamayı bekleyen öğretmenler, Sayın Başbakan ve AKP Hükûmeti tarafından görmezden gelinmiştir.

Evet, kim ne derse desin, şu anda ciddi bir öğretmen açığı vardır. Hem şubat ayında hem ağustos ayında her branştan öğretmen atamaları mutlaka yapılmalıdır. Eğer, ülkemizi yeniden ayağa kaldırmak, sözü dinlenen ve kudretli bir konuma getirmek istiyorsak mutlaka eğitim ve öğretimin sorunlarını ve öğretmenlerimizin sıkıntılarını bitirmek durumundayız.

Öğretmen, yarının müjdecisi, güçlü Türkiye'nin, birlikte yaşamaktan başka tercihi olmayan Türk milletinin teminatıdır. Hem harf öğreten hem de adap öğreten öğretmenlerimizdir. Öğretmen, millî ve manevi kıymet hükümlerinin elçisi ve tebliğ edenidir. Körpe dimağları uyandıran, hayatın engebelerine dikkat çeken, zihnindeki birikimi kalbindeki sevgiyle birleştirip aç ve istekli ruhlara aktaran fedakâr kişilerdir.

Hâlen görev yapan ve emekli olmuş tüm öğretmenlerimizi saygı ve minnetle anıyorum.

Destekleyeceğinizi tekrar ümit ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.