GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (2/236) ESAS NUMARALI İBADET YERLERİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN TEKLİFİ'NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:107
Tarih:21.05.2013

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; ben de İç Tüzük 37'ye göre gündeme alınmış yasa teklifine destek vermek için söz almış bulunmaktayım.

Evet, yasanın özü belli -Değerli Milletvekilimiz Sayın Ali Özgündüz ifade ettiler- ibadet yerlerinin düzenlenmesi. Peki, neden böyle bir yasa teklifine ihtiyaç duyuldu? Değerli milletvekilleri, Türkiye'de insanlar istedikleri yerde, arzu ettikleri yerde ibadet edebilme şansını bulamadıkları için, birileri onlara sürekli bir şeyler dayattığı için, bu konunun yasal düzenleme altına alınması zorunlu olduğu için böyle bir düzenleme getirildi. Aslında hukukçu olarak baktığınızda, böyle bir yasal düzenlemeye bile bugün ihtiyaç duymamamız gerekirdi bizim. Arkadaşlar, Anayasa'mız din ve vicdan özgürlüğünü teminat altına almış ancak biz buna rağmen, Anayasa'mızda güvence altına alınmış olan bir konuyu, maalesef, yasalarımızda, mevzuatımızda ve uygulamalarda görmezlikten geliyoruz.

Sadece bir tek somut örnek vereceğim size. Aranızda belediye başkanları var, belediye meclis üyeliği yapmış olanlar var. Belediyelerin hâlen çok büyük çoğunluğunun imar planlarında "ibadet yeri", "ibadet alanı" ibaresi geçmez; hâlâ birçok imar planında "cami alanı" olarak geçer bunlar. Yani, bu öyle bir dayatmadır ki, Türkiye'de sadece Sünniler yaşıyor, Türkiye'de sadece Sünnilerin yaşamaya hakkı var ve bütün düzenlemeler, bütün uygulamalar Sünni mezhep esasına göre düzenlenmiş; bu ülkede Sünni olmayan milyonlarca Alevi ve milyonlarca gayrimüslim görmezlikten gelinmiş arkadaşlar. İşte, biz bu yüzden böyle bir yasal düzenlemeyi Türkiye Büyük Millet Meclisi önüne getirmek zorunda kaldık.

Arkadaşlar, artık şu konuda Türkiye halkı olarak kendi kendimizle yüzleşme zamanımız geldi diye düşünüyorum: Arkadaşlar, bakın, bu ülkede herkes Sünni değil, herkes Sünni olmak zorunda da değil, bu ülkede herkes ibadetini camide yerine getirmek zorunda da değil veya herkes sizlerin dayattığı gibi ibadet etmek zorunda da değil. Arkadaşlar, şu konuda niye anlayış göstermiyoruz? Bir yurttaşımız çıkıyor diyor ki: "Ben de sizin gibi Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıyım ama ben Sünni değilim, benim ibadet etme şeklim farklı, benim inancım da farklı. Neden bana saygı göstermiyorsunuz?" sorusunu sorduğunda buna verecek bir cevap bulamıyorsunuz ama bu dayatmaya da sürekli olarak devam ediyorsunuz. Hatta öyle bir yanlış içerisindeyiz ki yıllardır, Alevilere Aleviliği biz anlatmaya çalışıyoruz. Neden bu konuda bir dayatma yapıyoruz, bunu ben anlamakta güçlük çekiyorum. Bırakın, "Ben Aleviyim." diyen nasıl inanıyorsa, nasıl düşünüyorsa, nerede ibadet etmek istiyorsa, hangi şekilde ibadet etmek istiyorsa o şekilde ibadet etsin. Biz, Alevilere "İlla siz şunu yapmalısınız, Aleviliğin gerekliliği budur. Siz şurada ibadet etmelisiniz, farklı arayışlar içerisine girmelisiniz." dayatmasını niçin yapıyoruz?

Arkadaşlar, bakın, Türkiye'de çok dayatmacı bir Başbakanımız var. Türkiye'de ne içeceğimize Sayın Başbakan karar veriyor, ne yiyeceğimize Sayın Başbakan karar veriyor, ne giyeceğimize Sayın Başbakan karar veriyor, kaç çocuk yapacağımıza veya yapmayacağımıza Sayın Başbakan karar veriyor.

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - İstediğini yap, istediğini düşün, bağlayıcı değil.

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Ya, şu Sayın Başbakana lütfen söyleyin, en azından "İnsanların nerede, ne şekilde, nasıl ibadet edeceklerine, kime inanacaklarına, inanmayacaklarına kendi karar verme özgürlükleri vardır." deyin. Ben sizden bunu istirham ediyorum.

Arkadaşlar, bakın, Türkiye'de bir Diyanet İşleri gerçeği var, bunu da konuşmamız lazım. Türkiye Cumhuriyeti devleti Sünni esaslar üzerine kurulmuş bir devlet değil ama Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir devlet kuruluşu olan Diyanet İşleri Başkanlığı tamamen Sünni esaslara göre, Sünni teamüllere göre idare edilen bir kurum. Şimdi ben size şunu soruyorum: "Ben Sünni değilim." diyen milyonlarca vatandaşımız var Türkiye'de. Onların vergileriyle biz Diyanet İşleri Başkanlığını finanse ediyoruz. Peki, niye bu insanlar Diyanet İşleri Başkanlığına bir talep ilettiklerinde bunu görmezlikten geliyoruz? Niçin bu insanların cemevi talebine biz Sünniler olarak soğuk bakıyoruz? Arkadaşlar, bunun cevabını bizim bulmamız lazım. İnsanlara artık bir şeyler dayatmamamız lazım. İnsanlar nasıl inanmak istiyorsa, nasıl yaşamak istiyorsa, nerede ve ne şekilde ibadet etmek istiyorsa, tekrar ediyorum, bırakalım, o şekilde yaşasınlar. İşte, bu yasal düzenlemenin veriliş sebebi de budur. Bu yasaya destek vermenizi bekliyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)