GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:107
Tarih:21.05.2013

KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 460 sıra sayılı torba yasanın 9'uncu maddesinde verdiğimiz önerge üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Mülkiyeti Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne ait olan Ceylânpınar Tarım İşletmesinin arazileri üzerinde, yirmi beş ayrı yerde "göçer" olarak tanımlanan gruplar yerleşik düzene geçmek suretiyle, işletme arazilerini işgal etmişlerdir. Önceleri göçer konumda işletme arazilerinden faydalanan kişiler, izin verilmemesine rağmen, işletme arazilerinin bir gün kendilerine dağıtılacağı düşüncesiyle, kerpiç ve taştan ev, barınak inşa ederek mezra ve köy oluşturmuşlardır. İşletme arazilerini izinsiz kullanmak suretiyle bazı yerleşkelere kaçak elektrik de götürmüşlerdir. Zamanla, ahır, samanlık gibi tesisler yapmak suretiyle işgalin boyutları artmıştır. 2005 yılında, ev, ahır, samanlık yapan göçerlerin tespiti sırasında çıkan arbedede 1 kişinin silahla ölümünden sonra, bazı kamu kurum ve kuruluşları tarafından yasal olmayan şekilde altyapı hizmetlerinin yerleşim birimlerine götürüldüğü teftiş raporlarından da görülmektedir. Göçer grupların işletme arazileri üzerinde yerleşmesinin yasal bir dayanağı bulunmadığından, geçmiş yıllardan beri haksız kullanım ve iktisaplarından dolayı çok sayıda men ve kal davaları açılmıştır. Bu fiilî durumun yasal olmayan yönü yanında, sosyal bir boyutu olduğu da bir gerçektir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunun da etkin girişimleriyle problemin çözümü amacıyla 5543 sayılı İskân Kanunu'na 5608 sayılı Kanun'la bir geçici madde eklenmiş ve Kanun 28/3/2007 tarih ve 26476 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanun'da 31/12/2013 tarihi itibarıyla arazi içerisinde yaşayanların tespiti ve hak sahipliği belirtilerek "5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda getirilen sınırlamalara uyulmak koşuluyla, Ceylanpınar Tarım İşletmesi Müdürlüğüne ait arazi dışında Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenecek uygun alanda, bu Kanun hükümlerine göre iskân edilirler. Hak sahibi ailelere, hayvanlarını otlatmaları için mera vasıflı arazi tahsis edilir ve isterlerse yeni yerleşim yerinde konut yapmalarını desteklemek amacıyla, kendi evini yapana yardım metoduyla bu Kanun hükümlerine göre kredi kullandırılabilir." hükmü yer almıştı. Ama, ne yazık ki çıkarılan bu kanun uygulanamamış veya muhtelif gerekçelerle uygulanmamıştır.

Değerli milletvekilleri, gelinen noktada 25 ayrı bölgede, genellikle yerleşim konumunda, 669 aileden oluşan 4.329 nüfus ve yaklaşık 34 bin küçükbaş hayvan ve yazın dışarıdan gelenlerle birlikte 100 binden fazla koyun işletmenin tapulu arazisi içerisinde yasal olmayan bir şekilde barınmaktadır. Yaklaşık 350 bin dekar arazi işgal altındadır. İşletmeye komşu olan 55 köy ve mezrada barınan 754 ailenin 50 bin başı aşkın koyunu da, göçerler örnek alınarak, işletmenin ekili arazilerini talan etmektedir, ciddi bir ürün kaybına neden olmaktadır. İşletmenin ekili alanları göçerler tarafından sürekli taciz edildiği, ekili alanların sık sık otlatıldığı, görevli bekçilerle istenmeyen olayların vuku bulduğu KİT Komisyonu olarak 27 Nisan 2013 tarihinde işletmeye yaptığımız incelemelerle dile getirilmiştir.

Ceylânpınar Tarım İşletmesi stratejik önemi haiz bir işletmedir, bütünlüğünün bozulmaması daha iyi olurdu. Keşke göçerler 5608 sayılı Kanun uygulanarak işletme dışında uygun bir alanda yerleşime tabi tutulsalar idi, sorun altı yıl önce çözülmüş olsa idi. Bugün yaklaşık 170 bin dekar ile başlayacak olan bu yerleşim, yarın tüm işletmeyi tahrip edecek noktaya gelebilecektir. Tabiri caizse bu 170 bin dekarlık birinci sınıf sulu tarım arazisi TİGEM'in sarı öküzüdür. İlk kurban verilmiştir. Arazilerine sahip çıkmayan TİGEM işletmesine de hayırlı uğurlu olsun.

Bu kanun da 2007'de çıkan 5608 sayılı Kanun gibi uygulanmaz ise yeni yeni ve pek çok işgaller olabilecektir ve üç beş yıl sonra konu tekrar sorun olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinin önüne gelebilecektir. Bu kanun işletme arazilerinin işgalini sonlandırmayacak, aksine pek çok yeni işgallerin de önünü açacaktır.

Değerli milletvekilleri, Ceylânpınar Tarım İşletmesi, arazi büyüklüğü ve bölgenin tarıma elverişliliği ve yeni tarım tekniklerinin uygulanabilirliği bakımından büyük bir potansiyele sahiptir; iyi kullanıldığı takdirde Türkiye'nin hububat tohumu ve damızlık hayvan ihtiyacının en az yarısını karşılayabilecek kapasitedir. Ama maalesef bu kanun da sizin oylarınızla çıkacaktır.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Hayırlı uğurlu olsun. (MHP sıralarından alkışlar)