| Konu: | CHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 108 |
| Tarih: | 22.05.2013 |
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; CHP grubunun vermiş olduğu önerge lehinde söz almış bulunmaktayım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, doğrusu, burada AK PARTİ'li vekilin savunmasını, açıklamalarını dinleyince ben de dehşete düştüm. Bir kere, eğer bu kadar kendinizden eminseniz, bu kadar bu bilgilerin doğruluğundan eminseniz, gelin, bu sefer bizi şaşırtın, bir araştırma komisyonu kurulsun. Bütün Bingöl halkının tartıştığı, bütün Bingöl halkında ciddi bir rahatsızlık uyandıran bir konuyu her dört siyasi partimizden temsilcilerle birlikte gidip araştıralım, ondan sonra bir rapor hâlinde getirip burada Genel Kurula sunalım. O zaman niye bu şekilde karşı çıkıyorsunuz? Nedir yani bu kaygınız nedir? Eğer sunduğunuz maddelere uygun, yasalara uygun bir durum varsa, bir yolsuzluk durumu söz konusu değilse, ilk defa, gelin, bir araştırma önergesinde bizi şaşırtın.
Sayın CHP'li milletvekili arkadaşımızın söylediği hususların tamamı uzun süredir Bingöl kamuoyunda konuşulan ve doğruluğu açısından da Bingöl kamuoyunda ciddi düzeyde bir kanaatin, bir fikrin oluştuğu bir durumdur. Şimdi, buraya gelip "730 milyar değil de 630 milyar -bilmem- yüzde 18 değil de yüzde 16 tenzilat" demenin bir mantığı var mı? 1 lira bile olsa, ki bahsetmiş olduğumuz rakamlarla siz bütün bir Bingöl şehrinin sorunlarını bitirirsiniz. Hadi, 500 milyar olduğunu kabul edelim, 500 milyar lirayla siz Bingöl'ü Paris'e çevirirsiniz. Yaşanamaz bir kent hâline gelmiş bir şehrin sorunlarını, halkın sorunlarını çözmek yerine, bir firmanın cebine akıtırsanız tabii ki muhalefet partisi buraya araştırma önergesi de getirir, soru önergesi de getirir. Geçen, Meclis kürsüsünde ben de söyledim, Sayın Ulaştırma Bakanı, sağ olsun, Bingöl'le ilgili vermiş olduğumuz soru önergelerine herhâlde cevap verme tenezzülünde bulunmuyor, herhâlde canımız sıkıldığı için bu önergeleri yazdığımızı sanıyor, bizim canımız sıkıldığı için, kendi canını da sıkmak için bu önergeleri verdiğimizi sanıyor. Böyle bir durum yok. Yani, Hükûmet üyesi olmak, Kabine üyesi olmak, muhalefetin söylediğini önemsemek başlı başına bir bakanın görev ve sorumluluk dâhili içerisindedir. Bugün isterdik ki, böyle önemli bir konu yolsuzluk iddiası buraya gelmiş, Sayın Bakan gelip buradan rakamlarla objektif bir şekilde bunun olmadığını ortaya koysun.
Ben, CHP'li milletvekili arkadaşımızın söylediği konuşmanın, burada dile getirdiği hususların tamamına imzamı atıyorum.
BAŞKAN - Sayın Baluken, bir saniyenizi rica edeceğim.
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) Çeşitli İşler
1.- Genel Kurulu ziyaret eden Fas Temsilciler Meclisi Maliye ve Ekonomik Kalkınma Komisyonu Başkanı Said Khairoune ve beraberindeki heyete Başkanlıkça "Hoş geldiniz." Denilmesi
BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Cemil Çiçek'in konuğu olarak ülkemizde bulunan Fas Temsilciler Meclisi Maliye ve Ekonomik Kalkınma Komisyonu Başkanı Said Khairoune Başkanlığındaki heyet Genel Kurul salonunu teşrif etmişlerdir, kendilerine Meclisimiz adına "Hoş geldiniz." diyorum. (Alkışlar)
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
3.- CHP Grubunun, Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı ve 24 milletvekili tarafından Murat Nehri üzerinde inşa edilen HES'lerin Palu-Genç-Muş demir yolu hattına etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 24/4/2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin Genel Kurulun 22 Mayıs 2013 Çarşamba günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Baluken, devam ediniz.
İDRİS BALUKEN (Devamla) - Bu konuyla ilgili sayın milletvekilinin yeterince açıklama yaptığını düşünüyorum.
Ben, Bingöl'deki HES projeleriyle ilgili ve -bugün gündem dışı konuşmada da belirttim- devreye konmak istenen termik santrallerle ilgili birkaç hususu tekrar paylaşmak istiyorum. Otuz yıldır yaşanan çatışmalı süreçte köy yakmadan mera yasaklarına kadar, orman yakmadan bir bütün olarak bölgeyi insansızlaştırmaya kadar giden çok büyük zulüm politikalarıyla Bingöl halkı karşı karşıya kaldı. Şimdi yeni yeni, Bingöl halkında yeniden doğaya yönelik, çocuklarının yaşamına yönelik, gelecek nesillerin yaşamına yönelik bir umut belirmişken AKP iktidarı Bingöl'ün her tarafını HES çöplüğü durumuna getirmiş. Yani, burada sayın vekil enerji ihtiyacıyla ilgili bazı hususları dile getirdi. Bakın, bu HES'le ilgili defalarca bu kürsüden dile getirdik. 2 binin üzerinde HES yapıldı, 2 binin üzerinde HES yapılması planlanıyor. Toplam bu HES'lerden elde edilecek enerji miktarının tamamı, sadece eskimiş enerji nakil hatlarının onarımıyla elde edilecek enerji miktarından daha fazla değildir. O zaman doğayı tahrip eden, halkın karşı çıktığı, bir bütün olarak bölgeyi insansızlaştırmayı hedefleyen bu projelerdeki ısrarınızın sebebi nedir? Bunu açıklamak zorundasınız.
Bakın, Karlıova Derinçay köyünde HES projesi yapıldı. Geçen aylar içerisinde oradaki köylüler, Halifan köylüleri birkaç kez oraya yürüyüşler yaptılar "Bu HES projesi bir bütün olarak sosyal, toplumsal hayatımızın tamamını yok etmek üzere yapılmış bir projedir." dediler. Niye dikkat etmiyorsunuz? Niye bu sese kulak vermiyorsunuz? Derinçay köyünün mezarlıklarını sular altında bırakacak şekilde HES projesi yapmanın dinen, ahlaken, vicdanen herhangi savunulabilir bir tarafı var mı? Yani, bir köyün maneviyatını, manevi dünyasını oluşturan mezarlığını siz sular altında bırakarak birilerinin cebine, yandaş birkaç çantacının, müteahhidin cebine para aktarmak durumunda olursanız, kusura, bakmayın, orada muhalefet tabii ki bu tutumunuzu sorgular ve bununla ilgili de Meclisi göreve çağırır.
Sadece Derinçay'da değil, Bingöl'ün her tarafında bu HES projelerinin getirdiği mağduriyetler var. Bakın, Derinçay'daki HES projesinin hafriyatından çıkan molozların belediye tarafından, yerel yönetimler tarafından denetlenmemesi sonucu orada insan eliyle oluşturulmuş bir heyelan faciası yaşandı. Tam on gün boyunca Bingöl ili susuz kaldı, bütün bir kent on gün boyunca susuz kaldı, bunun sizin için hiçbir önemi yok ama, o HES projesinden kimin cebine ne akacak, siz daha çok burayla ilgileniyorsunuz.
Şimdi, mezarlıklarla ilgili söylediğimiz bu husus bile başlı başına bu HES projelerini tekrar değerlendirmenizi gerektirmiyor mu? Bakın, şu anda Bingöl'ün her tarafına yeni karakollar yapılıyor. Genç ilçesinin Doğanevler köyünde yeni karakol köy mezarlığına yapılıyor. Temel kazma işlemi sırasında her taraftan kemikler çıktı. O köyde yaşayan insanların atalarının, dedelerinin kemiklerine, manevi değerlerine saygısızlık temelinde, oraya karakol yapılması planlanıyor. Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Hazarşah köyünde aynı, Yedisu ilçe merkezinde aynı. Yani insanı, halkı önemsemeyen, kendi merkezine almayan projeler yaptığınız zaman bunun karşısında tabii ki halk duracak.
Solhan ilçesinde de durum aynı. Solhan ilçesinde Kale Barajı'nı yaptığınız köylerin tamamına buyurun birlikte gidelim. Hangi köye giderseniz, köyde o baraj projesine karşı halkın müthiş bir tepkisi var çünkü halkla ortaklaştırmamışsınız, halkın görüşünü almamışsınız, Solhan halkı bu HES projesi hakkında ne düşünüyor, bunu öğrenmek istememişsiniz. Bu arada, para kazanan birkaç müteahhidin cebine ne girecek ona bakmışsınız, ondan dolayı da halka karşı olan süreçleri Bingöl halkının önüne getiriyorsunuz.
Şimdi, yetmiyor, Solhan'da Masala Deresi'ne yeni bir HES projesi götürüyorsunuz. Ben on gün önce Solhan'daydım, halkın yine bu projeye karşı çok büyük bir tepkisi var.
Yayladere ilçemiz de aynı. Peri Suyu Vadisi Türkiye'nin görülmesi gereken en güzel coğrafik bölgelerinden biri, bir cennet köşesi, bir cennet parçası. Dersim'de Munzur Vadisi'ni nasıl AKP iktidarının bu HES projeleri katlettiyse şimdi de Peri Suyu Vadisi'nde oluşturulan HES'lerle tek tek Peri Suyu Vadisi'ni katletmekle meşgulsünüz. Yedisu ilçemizdeki HES projelerinin Bingöl halkı açısından taşımış olduğu değer de aynı, Genç ilçesinde hakeza. Tarım ve hayvancılık alanlarını öldüren, köylülerin yaşam alanlarını ortadan kaldıran, bir bütün olarak o bölgeyi insansızlaştıran, gelecek nesillere doğayla ilgili, insan yaşamıyla ilgili bir şey bırakmayan projelerden vazgeçmeniz gerekiyor. Bingöl'ün her tarafına HES yapıyorsunuz; Solhan halkına rağmen Solhan'a HES yapıyorsunuz ama Solhan ilçesinde elektrik gitmeyen köyler var, Genç ilçesinde hâlâ bu devirde elektrik gitmeyen köyler var. Böyle bir anlayış, böyle bir yönetme mantığı olabilir mi? O nedenle, bu HES projeleriyle ilgili mevcut tutumunuzu Hükûmet olarak bir an önce gözden geçirmelisiniz.
Bakın, tüm bir Bingöl Ovası'nı sulayacak bir Gülbahar Barajı Projesi var, tam on yedi yıldır yapılmadı, on yedi yıldır -ki son on yılı size ait- bir sulama barajı yapamadınız ama işin içinde müteahhitlerin cebine milyon dolarlar akması varsa, maşallah, Bingöl'ün her tarafını bir HES çöplüğüne çevirdiniz. Böylesi bir yaklaşımı kabul etmek mümkün müdür?
Dolayısıyla, burada sayın milletvekilimizin dile getirdiği, milletvekili arkadaşımızın dile getirdiği hem yolsuzluk iddialarının araştırılması hem de Bingöl halkının HES projeleriyle ilgili tutumunun belirlenmesi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İDRİS BALUKEN (Devamla) - Bundan sonra Bingöl'de buna göre HES planlamasının yapılması açısından bu araştırma önergesinin desteklenmesi gerekiyor.
İlk defa, AK PARTİ Grubundan da -bizi şaşırtarak- böylesi bir doğrultuda oy kullanmalarını Bingöl Milletvekili olarak talep ediyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)