GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:109
Tarih:23.05.2013

MHP GRUBU ADINA REŞAT DOĞRU (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

463 sıra sayılı kanun Teklifi'nin birinci bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, bir Adalet ve Kalkınma Partisi klasiğiyle karşı karşıyayız. Bir torba kanun, tekrar, aceleyle, Türkiye Büyük Millet Meclisine getirilmiştir. Tabii, içerisinde birçok madde var. Bu maddelerin her birisinin ayrı ayrı görüşülmesi gerekiyordu. Ayrı ayrı görüşülmemiştir.

Hatta bakınız, aynı kanun teklifiyle ilgili olarak, yani bu kanunun bazı maddelerini içeren bölümleriyle ilgili olarak bir arkadaşımızın da kanun teklifi vardı Mersin Milletvekilimiz Ali Öz'ün. Ali Öz'ün kanun teklifi de maalesef görüşülmemiştir. Hâlbuki arkadaşımız, 13 Eylül 2012 tarihinde de bu şekilde bir kanun teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülmesi ve kanunlaşması için vermişti. O arkadaşımızın kanun teklifi bile maalesef bu kanun içerisine konulmamıştır. Yani acele çıkartılmaya çalışılan bir kanun teklifiyle karşı karşıyayız.

Biz Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak bu kanun teklifinin tabii bütün maddelerine karşı değiliz, bazı maddelerinin çıkarılması, kanunlaştırılması gerektiği kanaatindeyiz ancak bazılarına şiddetle karşıyız.

Sayın milletvekilleri, teklifin 1'inci maddesinde bir af konusu gündeme getirilmektedir. Hâlbuki bu konu önemli bir konudur, Adalet Komisyonunda görüşülmesi gerekir. Yine, alkolle ilgili, bağımlılıkla ilgili çok önemli maddeler vardır; bunların da millî eğitimle ilgili komisyonlarda, ayrıca sağlıkla ilgili komisyonlarda da görüşülmesi gerekmektedir. Ancak, bunların, maalesef, hiçbirisi görüşülmemiştir.

Ayrıca, alkole ilişkin düzenlemeler sadece yasak ve cezaları kapsamaktadır. Yani konunun eğitim bölümleri, bireysel temel hak ve özgürlükler yönü ihmal edilmektedir. Gençleri uyuşturucu maddelerden, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan korumak için maalesef hiçbir düzenleme de bu kanun içerisinde görülmemektedir. Hâlbuki bağımlılık konusu çok önemlidir. Ülkemizde, son yıllarda artık ülkemizin dışında da, dünyanın her tarafında bağımlılık konusu ilk gündem maddesi olarak gerçek yerini almaya başlamıştır. Şöyle ki: "Bağımlılık" derken sadece madde bağımlılığı da değildir, bunun içerisinde İnternet bağımlılığı vardır, cep telefonu bağımlılığı vardır, televizyonlardaki çeşitli konularla ilgili bağımlılıklar vardır. Ancak bağımlılık konusu Sağlık Bakanlığının çok önemli bir konusudur yani sağlıkla ilgili çok ciddi bir konudur. Ancak madde bağımlılığıyla ilgili olsun veyahut da diğerleriyle ilgili olarak hiçbir şekilde bağımlılıkla ilgili bir konu da burada gündeme getirilmemiştir.

Tabii buradan şunu ifade etmek isterim ki: Türkiye'mizin ve dünyanın önemli bir konusu olan bağımlılık yani madde bağımlılığı konusu, maalesef, ülkemizde TUBİM gibi, devletin çok fedakâr kuruluşlarına bırakılmıştır. TUBİM dediğimiz, Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi. Burada çalışan tüm yetkilileri candan tebrik ediyorum. Hakikaten cansiparane çalışıyorlar yani uyuşturucu mücadelesini neredeyse sadece bu kurum yürütür şeklinde bir görüntü vardır. Tabii, bunun yanında sivil toplum kuruluşları, Yeşilay başta olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşu da çok ciddi manada bu yönde olan çalışmalar içerisindedir. Oradaki çalışan tüm insanları yani STK'larımızın hepsini de candan tebrik ediyorum ve başarılarının devamını diliyorum.

Sayın milletvekilleri, alkol alışkanlığı insanın sadece kendisine değil çevresine de büyük zararlar vermektedir. Ayrıca, her geçen gün bağımlılığa dönüşen alkol kullanımı, kişide birçok hastalığın da maalesef sebebini oluşturmaktadır. Alkol ve madde bağımlılığı toplumsal bir hastalıktır. Alkol bağımlılığının insana ve çevreye verdiği zararın başında alkollü iken yapılan kazalar gelmektedir. Alkollü insanın kazası hiçbir surette kabul edilemez. Maalesef ülkemizde insanlar alkol almakta ve almış olduğu alkolle beraber de, ayakta duramayacak şekilde arabalara binmekte ve çeşitli kazalar meydana gelmekte ve insanlarımızın da canı yanmaktadır. Yani kendisine verdiği zararın daha fazlasını başkasına vermeye hiç kimsenin ama hiç kimsenin hakkı yoktur. Böyle özgürlük olmaz, bu konuda hiçbir şekilde mazeretde kabul edilemez. Cezalar ama cezalar mutlaka caydırıcı olmalıdır, ağırlaştırılmalıdır; insanlar böyle bir durumla karşılaşmamalıdır.

Ayrıca, aşırı alkol kullanımı insanı suç işlemeye teşvik etmekte ve intiharlara, cinayetlere kadar varan birçok olaya da sebep olabilmektedir. Birçok alışkanlığın başlangıcı maalesef alkol bağımlılığı olabilmektedir. Bilhassa, yapılan araştırmalar, esrar, eroin gibi uyuşturucu alışkanlığında başlangıcın alkol bağımlılığı olduğu şeklindedir. Yine, yapılan araştırmalara göre ülkemizde 15 milyon civarında insan alkol kullanmaktadır. Bunların da 5 milyon civarı bağımlı olmuş, sürekli alkol tüketmektedir. Enteresandır, bu sayı her geçen gün katlayarak artmaktadır; artış ürkütücü ve telaşlandırıcı boyuta da gelmektedir.

Sayın milletvekilleri, alkol kullanım ve bağımlılığı üniversite öğrencileri üzerinde de önemli bir sağlık sorunu ve sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bakınız, son zamanlarda Ege Üniversitesinde bir araştırma yapılmış. Öğrencilerin yüzde 76'sının alkol kullandığı, yüzde 8,8'inin alkol bağımlısı, yüzde 14'ünün de alkolü çok kötü şekilde kullandığı şeklinde bir tespitle karşı karşıya kalınmıştır.

Ayrıca, alkol bağımlılığının 17-19 yaş grubundaki öğrencilerde daha yüksek olduğu ve yurtta kalan öğrencilerde ise daha düşük düzeyde olduğu tespit edilmiştir.

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki, alkol kullanımı üniversiteli gençlerde çok yüksek düzeyde olup gittikçe artmaktadır ve maalesef çok süratli bir şekilde en azından önlemlerin alınması gerektiğini de ortaya koymaktadır.

Ülkemizde alkolün yanında sigara ve uyuşturucu kullanımı da giderek artmaktadır. Devletin insan sağlığını koruması Anayasa gereği görevidir. Devlet her türlü önlemi almak mecburiyetindedir ancak maalesef her geçen gün alkol, sigara ve uyuşturucu kullanımı ve bağımlılığı da acaba neden artmaktadır? Bunun da mutlaka cevabı ortaya konulmalıdır.

Şöyle ki: Alınan tedbirler yetersizdir. Bu artış ciddi boyutlara ulaşmakta, geriye dönüşü olmayan ağır durumlarla karşılaşmamıza da sebep olmaktadır. Bundan dolayı da hükûmetlerin ve ilgili bakanlıkların alınacak tedbirleri aksatmaması, konu üzerinde ciddi şekilde durmaları gerekmektedir. Sivil toplum kuruluşları, devlet kuruluşları beraber çalışmalı, konu çözümlenmelidir.

İnsanların özgür iradesine hiç kimse müdahale etmez. Herkes istediği her şeyi içebilir, yiyebilir, kullanabilir. Ancak, sağlıkta en önemli konu hastalığa yakalanmamak ve korunmaktır. Bağımlılık da böyledir; insanlar bağımlılık yaratan maddelerle, olaylarla karşılaşmamalı, "Bir kereden bir şey olmaz." dememelidir. Her türlü bağımlılık "Bir kereden bir şey olmaz."dan sonra maalesef başlamaktadır ki bu konu, bu süreç çok önemlidir; bunu her ailenin, herkesin çok dikkatli bir şekilde takip etmesi ve çocuklarına da öğütlerde bulunması gerekmektedir.

Konu böyle olunca, insanların kendilerinin dışında çevresine, okullara, yöneticilere de çok önemli görevler düşmektedir. Aile çocuğuna sahip çıkarak, her türlü kötü alışkanlığı önce kendisi yapmamalı, sonra tavsiyelerini yapmalıdır. Ailede ana baba kendisi alkol, sigara, uyuşturucu kullanıyor ve bağımlılık varsa çocuklarına ve diğer insanlara neyi tavsiye edip başarılı olabilir ki?

Devletin ve hükûmetlerin de konuyu önemseyip koruyucu uygulamayı desteklemesi gerekir. Çok sigara içenlerin ileriki hayat dönemlerinde nefes alamayacakları, kronik bronşitten kansere kadar çeşitli hastalıklarla karşılaşabilecekleri, insanlara çeşitli boyutlarda mutlaka anlatılmalıdır. Bu anlatım basın yayın, televizyon gösterileriyle etkileyici olabilir. Ayrıca, alkol kullanımının, bağımlılıkların bilhassa ağır kullanımların karaciğerde ağır hastalıklara, hatta siroza sebep olabileceği; midede gastrit ve ülsere kadar birçok hastalığın da tetikleyici esas ana unsuru olabileceği de anlatılabilir.

Ülkemizde madde bağımlılığı için devlet tarafından kurulmuş AMATEM, alkol ve madde bağımlılığı tedavi merkezleri vardır. Biraz önce Sayın Bakana sordum, hakikaten onunla ilgili de geniş ve güzel açıklamalarda da bulundular. Ancak, bu AMATEM merkezleri, sayın milletvekilleri, desteklenmelidir. Özellikle AMATEM merkezleri sayı ve kalite yönünden desteklenmelidir. Oralarda psikolog noktasında, psikiyatri uzmanları noktasında, çalışan personel noktasında sıkıntılar vardır. Bilhassa da orada tedavi görmüş olan insanlar evlerine gönderildikleri zaman veyahut da kendi bulundukları merkezlere gönderildikleri zaman yine aynı durumla karşı karşıya kalmaktadırlar, ondan dolayı da bir takip sistemi konulmalıdır. Zaten ülkemizdeki esas konu da buradadır yani bağımlılıkla ilgili, devletimizin çok ciddi manada bir politikası olmalı, çok ciddi manada da bir mücadele sistemi olmalıdır.

Bakınız, bunlarla ilgili, geçmiş dönemlerde araştırma komisyonları kurulmuştur. Bu komisyonlar marifetiyle çok önemli çalışmalar da yapılmıştır ancak Adalet ve Kalkınma Partisinin yetkililerini bir türlü ikna edemedik. Zaman zaman burada gündeme getirdik konuları yani "Gelin, bu kanunları çıkartalım. Orada önerilen konuların hepsi önemli konulardır, bunların kanunlaşması gerekmektedir." Ancak enteresandır, bu konuda başarılı olamadık. Başarılı olunmamasının kim zararını çekiyor? Bizim insanlarımız çekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

REŞAT DOĞRU (Devamla) - Dolayısıyla da bu noktada da ciddi önlemlerin alınması gerekir diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)