| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 109 |
| Tarih: | 23.05.2013 |
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 463 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesiyle ilgili vermiş olduğumuz önerge üzerinde görüşlerimizi bildirmek üzere Cumhuriyet Halk Partisi adına söz almış bulunuyorum.
Şimdi, burada, teklifin geliş tarzına baktığımızda, önce Plan ve Bütçe Komisyonuna gönderildiğini, esas komisyonun olduğunu, Adalet Komisyonunun; Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunun; Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonun; Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunun ise tali komisyon olduğunu görmüş bulunuyoruz. Ama ben Adalet Komisyonu üyesiyim, ne böyle bir teklif geldi elimize, ne bizden bir böyle görüş istendi.
Şimdi, bu kadar yangından mal kaçırırcasına, gerçekten ciddi anlamda incelenmeden, sakıncaları ya da eksikleri incelenmeden teklifin bu şekilde Genel Kurula getirilmesi gerçekten de hepimizi üzüyor. Bu kadar yangından mal kaçırırcasına yapmak istediğiniz şeyin anlamı nedir? Bu alkol meselesi ile şu anda AKP'nin içine düştüğü durumu biraz daha insanların gözünden saklamak için mi yapıyorsunuz? Herhâlde bunun için yapıyorsunuz, bunun bu kadar acele getirilmesinin başka bir anlamı olamaz.
Öte yandan, komisyonların ne işe yaradığını ben yeniden buradan sizlere sormak istiyorum. Komisyonlarda bu konular konuşuluyor, alt komisyona sevk ediliyor, daha sonra da ana komisyonda konuşuluyor ama burada yeniden yeniden önergeler getiriliyor. O zaman, komisyon çalışmalarını lağvedelim, komisyon çalışmaları olmasın, nasıl olsa görüşülen ya da mutabakata varılan konuların hiçbirisine dikkat etmiyorsunuz. Siz, kendi istediğiniz gibi, iktidar çoğunluğu olarak istediğinizi yapıyorsunuz, bu komisyonları lağvetmenizi öneriyorum. Çünkü İç Tüzük görüşmeleri oluyor, bu komisyonlar ortadan kaldırılsın, size önerim bu.
Şimdi, biz bu önergemizde şunu söylüyoruz, diyoruz ki: Özelilikle, bu içki satışı ruhsatı alınan yerler, 100 metre uzaklıkta olan yerlerle ilgili, eğitim kurumları, dershaneler, öğrenci yurtları ve ibadethaneler olarak belirtilmiş. Ama perakende satış yapılan yerlerin, gerçekten de bu şekilde 100 metre uzaklığının olması gerekebilir. Peki, toptan satış yapılan yerler, alınıp da içilemeyecek yerlerle ilgili neden bizim önergemize onay vermeyeceğinizi de merak ediyorum. Toptan satılacak çünkü, kimsenin orada alıp da o içkiyi içme şansı olmayacak. Önergemizin bu nedenle de kabulü gerekiyor.
Diğer yönden, "dershanelere uzaklığı 100 metre olmalı" demişsiniz. Ama "dershaneler" derken KPSS için hazırlanan dershaneler ya da diyelim ki başkaca sınavlar için üniversiteliler için hazırlanan dershaneler de var. Onun için, bu dershanelerin ilk, orta ve lise dershanelerine ilişkin olması gerektiğini, bu sınırlamanın o dershanelere ilişkin olması gerektiğini buradan yeniden hatırlatıyoruz. O nedenle de, çok olumlu olan, gayet mantıklı olan bu önergemize sizlerden destek istiyoruz. Belki, biraz daha, yanlış yapılan şeyleri düzeltmek adına.
Şimdi, ben şunu söyleyeceğim, halk arasında söylenen bir söz var, bunun farkında mısınız siz bilmiyorum. Artık deniyor, önceden ibadet evinde yapılırdı, kimse istismar edilmemesini isterdi. İbadet evinde yapılırdı, alkol dışarıda içilirdi ama şimdi artık, AKP iktidarıyla beraber pek çok insan korkusundan, memurlar özellikle gelecek baskılarından dolayı, korktuklarından dolayı ibadeti dışarıda yapıyorlar sizlere gösteriş olsun diye ama alkolü evinde içiyorlar. Siz, böylesi bir ikiyüzlülüğü ya da insanları korkutarak bu şekilde bir baskı unsuru oluşturarak bunların olmasına neden oluyorsunuz.
Ben, şuradan başlamak istiyorum: IV. Murat mantığıyla siz aslında hareket ediyorsunuz. IV. Murat, devlet otoritesinin tesisi için, İstanbul'daki büyük yangını bahane ederek, 1631 yılında tütün, alkol ve kahveyi yasakladı. Buna uymayanlar o dönemde öldürüldü. Bundan dört yüz yıl sonra -şu anda 2013 yılındayız- aynı mantıkla hareket ediyorsunuz, alkol ve sigara kullanımını sonuna kadar yasaklıyorsunuz. Aynı şekilde, kendi tek tip insanınızı yaratmak için, devlet otoritesini insanların üzerinde daha fazla hissettirmek için kahveyi ne zaman yasaklayacaksınız, ben bunu da merak ediyorum. Herhâlde sıra ona da gelecek. Kahve de keyif veren bir içki olduğu için onun da yasaklanması gerekir diye zaman içinde düşüneceksiniz, öyle anlaşılıyor.
Anayasa'mızın 58'inci maddesi gerçekten, gençlerin korunması gerektiğini söylüyor; uyuşturucudan, her türlü kumar vesair kötü alışkanlıktan ya da suçluluktan ve alkol düşkünlüğünden kurtarılması gerektiğini söylüyor ama arkadaşlar "alkolden" demiyor bakın. Dünya Sağlık Örgütü de diyor ki: "Alkolün fazla tüketilmesi sağlık açısından zararlıdır." Ama siz ne yapıyorsunuz? Alkolü tamamen insan yaşamından kaldırmaya çalışıyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Konuşmam bitmedi ama umarım gerekli mesajları verebildim.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)