GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:109
Tarih:23.05.2013

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Sayın Başkan, Türk milletinin saygıdeğer milletvekilleri; 463 sıra sayılı Teklif'in 5'inci maddesi üzerine vermiş olduğumuz değişiklik önergesi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değişiklik önergemizle teklifle getirilen geçici 1'inci maddedeki son fıkra değiştirilmek istenmektedir. Böylece, maddenin yürürlüğünden önce satış belgesi olanlara ilave olarak, birinci derecede kan ve sıhri hısımlara devredilen işletmelerin de istisnalara dâhil edilmesi amaçlanmaktadır.

Bilindiği üzere, ülkemizde birçok işletme aile işletmesi olarak faaliyet göstermektedir. İşletme sahibinin vefatı, yaşlanması, hastalanması gibi durumlarda ailenin diğer bireyleri işletmenin faaliyetini devam ettirmektedir. Bu duruma düşecek işletmelerin, söz konusu düzenlemeden zarar görmemesi açısından, anayasal bir ilke olan kazanılmış hakların korunması prensibi çerçevesinde, düzenlemeden istisna tutulması uygun olacaktır.

Müzakere ettiğimiz torba kanun teklifi, esas komisyon olan Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından tali komisyon raporları görülmeden değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Torba kanun anlayışını kendi hukuk dışı anlayışına uyduran AKP zihniyeti, Anayasa'yı, İç Tüzük'ü çiğnemekte bir mahzur görmemektedir. Hukuk devleti anlayışından oldukça uzak olan bu anlayış ortada durur iken Meclis Başkanlığı da bu anlayışı, bu yanlışları düzeltmek yerine, bugünlerde milletvekillerine memnuniyet araştırması için anket yaptırarak durumu kurtaracağını zannetmektedir.

Bu Mecliste, Meclisin namusu sayılabilecek olan Meclis İçtüzüğü, devletin namusu sayılabilecek olan Anayasa her gün çiğnenebilmektedir. Bu Meclis, şeffaf bir meclis değildir. Milletvekillerinin sözlü ve yazılı soru önergelerine gelen cevaplar düzgün ve doğru değildir. Bu Mecliste Türk milletinin ve devletinin yasama çalışmaları yapılırken muhalefet görüşleri dikkate alınmamaktadır. Bu Meclis, bir parti genel merkezinden yönetilmektedir. Dikkate alınmayan muhalefet görüşleri sonrasında Meclisten çıkmış bir kanun, daha yılını doldurmadan 2-3 defa tadil edilmek zorunda kalınmaktadır ve bu Meclis çalışmaları Türk milleti tarafından takip edilememektedir. Kritik görüşmeler televizyon yayınlarının olmadığı gün ve saatlere alınmaktadır. Bizlere memnuniyet anketi göndermek yerine bu sorunların giderilmesi Meclisin itibarı açısından çok daha önemlidir.

Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; 2002 yılından bu yana kurulan AKP hükûmetlerinin alkolle mücadele konusunda başarılı olduğunu söylemek oldukça güçtür. Mesela, AKP döneminde 15 yaş üzeri alkol tüketimi 1 litreyi aşmıştır; ilköğretimde en az 1 kez alkol alanların oranı yüzde 15'i geçmiştir; ortaöğretim ve yükseköğrenim çağındaki çocuklarımızdaki oran ise yüzde 50'lerdedir. 2003 yılına göre alkol tüketimi yaklaşık 2,5 kat artmıştır. Alkole başlama yaşı 11'e kadar düşmüştür.

AKP, Anayasa'nın 58'inci maddesindeki düzenlemede sayılan kötü alışkanlıklardan gençleri korumak için alkolü hedef almış iken, yine aynı maddede zikredilen kumarla ilgili bir düzenlemeden bahsetmemektedir.

AKP, fuhuşla mücadele noktasında yine başarısız bir karneye sahiptir. 2004 yılında, Avrupa Birliği istedi diye zinayı suç olmaktan çıkaran AKP'nin eli fuhuş dosyasına bir türlü yanaşmamaktadır.

Uyuşturucu ise AKP'nin en başarısız olduğu alandır. Bir milletvekili olarak artık sık sık, uyuşturucu ticareti yapanların birbirlerine olan husumetlerini, uyuşturucu üretici ve tacirlerinin varlığını, uyuşturucu kullanan çocuklarımızın çokluğunu duymaktayız. Yine, milletvekili olarak bizden yardım isteyenlerin arasında artık çok sayıda uyuşturucu tedavisi talebi görünmektedir. Uyuşturucuya bağlı olarak ortaya çıkan ölümler de Türkiye'de artık bir yekûn teşkil etmeye başlamıştır. Aileler çocuklarının uyuşturucudan kurtarılması için bizlere âdeta yalvarmaktadırlar. Uyuşturucunun bir dozu 7,5 liraya kadar düşmüştür. Daha birkaç gün evvel bu ucuz uyuşturucudan kullanmak suretiyle düştüğü hastalıktan dolayı hayatını kaybeden Hasan Gencer'in velileri, bizlerden, isyanlarını dile getirmemizi istemişlerdir.

Bizim, Hükûmete tavsiyemiz, içki üzerinden hamaset ve siyaset üretmek yerine, toplumu tüm kötü alışkanlıklara karşı uyarmak ve korumak görevini yerine getirmesidir.

Bu duygularla önergemizin kabulünü diler, Türk milletinin milletvekillerini saygıyla selamlarım. (MHP sıralarından alkışlar)