GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: GÜMRÜK KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (S.S.:437)
Yasama Yılı:3
Birleşim:84
Tarih:28.03.2013

KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 437 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 70'inci maddesiyle ilgili Milliyetçi Hareket Partisi olarak verdiğimiz önerge üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, ilgili maddeyle belediyelerin mutlak hâkimiyetinde olan pazar yeri kurma yetkisinin gerçek ve tüzel kişilere bırakılması düşünülmektedir. Tabiri caizse semt pazarlarının bir nevi özelleştirilmesi sağlanmak istenmektedir. Böyle bir yaklaşım asla ama asla kabul edilemez bir durumdur. Ülkemizde pazar yerleri sadece arz ve talebin buluştuğu alanlar olmaktan çok ötedir. Ekonomik faaliyetlerin yanında ciddi bir kültür unsuru ve sosyal bütünleşme alanlarıdır ülkemizde pazar yerleri. Kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen kuralların yanında, yazılı olmayan ama harfiyen riayet edilen örf, âdet ve gelenekleri vardır her bir pazar yerimizin.

Belediyelerin sağladığı imkânlarla ve belediyenin denetiminde, kontrolünde, insanlarımız köylerinde, kasabalarında ürettiklerini; zanaatkârların da gerek ürettikleri gerekse tüccarlardan alıp kar amacıyla sattığı malların alıcılara sunulduğu, bir kısım insanlarımızın da hizmetlerinin pazarlandığı alanlardır. Bu mekânlar aynı zamanda şehir halkıyla köylerin, üreticilerin ve yabandan gelen ticaret erbabının kaynaştığı, ticari, sosyal ve kültürel açılardan iletişim ve etkileşim içinde bulundukları birer kamu alanıdır. Korunması, kollanması ve yaşatılması gereklidir. Bugün pazarlarımız, gerek sosyete pazarlarının gerek süpermarketlerin ve büyük alışveriş merkezlerinin tehdidi altındadır.

Pazarlarımızın geleneksel rollerinden uzaklaştırılarak özel pazar yerlerinin kurulmasına imkân veren bu yasa ile mevcut pazar yerlerinin de belediyelerden uzaklaşmasına sebep olunacaktır. Pazarlar, belediyenin kontrolünden çıkınca da tekelleşme, haksız rekabet koşulları hâkim olacak, hem üreticimiz hem de son kullanıcı konumunda olan yani tüketicimiz ciddi zarar görecektir. Özelleşmeyle, pazarlarımız sermaye gücüne sahip küçük bir azınlığın eline geçecektir. Belediye denetiminden uzak sermaye sahipleri, fiyatları istedikleri gibi belirleyebilecekler ve vatandaşlarımızı mağdur edebileceklerdir. En önemlisi de gerçek üreticilerin ürünlerini satabilecekleri mekânlar olmaktan çıkacaktır pazar yerleri. Binbir zahmet ve zorluklarla üretim yapan insanlarımızın, ürünlerini değerinden satmaları çok önemlidir. Bitkisel ve hayvansal üretim yapan insanlarımız, belini büken girdi maliyetlerinin fazlalığı yanında bir de bu şekilde pazarlardan çıkartılırsa tarımın tabutuna bir çivi daha çakmış olursunuz.

Ülkemizde her geçen gün, hem üretici sayısı düşmekte hem tarımsal üretim yapılan arazi miktarı azalmaktadır. Ayrıca, bu tasarıyla esnaf odaları da işlevsiz bir hâle gelecektir. Zira, sermaye sahiplerinin açtıkları pazarlarda kendi yakın çevreleri veya tanıdığı kişilerin yer alması kaçınılmazdır. Bu hâliyle, pazarcı esnafı bu pazar alanlarına giremeyecek, zamanla zayıflayacak, küçülecek, rekabet edemeyecek ve nihayet yok olmayla karşı karşıya kalacaktır. Böylece, sosyal ve kurumsal bir niteliğe sahip olan esnaf odaları da maalesef işlevsiz hâle gelebilecektir. Hâlbuki, günlük satışıyla geçimini sağlayan pazarcı esnafının varlığının devamı sosyal devlet ilkesinin bir gereğidir.

Değerli milletvekilleri, bu duygu ve düşünceler içerisinde, verdiğimiz önergemizi desteklemenizi arz ederim.

Pazarlarımıza dokunmayın diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)