GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ UNSURLARININ, IRAK'IN KUZEYİNDEN ÜLKEMİZE YÖNELİK TERÖR TEHDİDİNİN VE SALDIRILARININ BERTARAF EDİLMESİ AMACIYLA SINIR ÖTESİ HAREKÂT VE MÜDAHALEDE BULUNMAK ÜZERE IRAK'IN PKK TERÖRİSTLERİNİN YUVALANDIKLARI KUZEY BÖLGESİ İLE MÜCAVİR ALANLARA GÖNDERİLMESİ VE GÖREVLENDİRİLMESİ İÇİN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN 17/10/2007 TARİHLİ VE 903 SAYILI KARARIYLA HÜKÜMETE VERİLEN VE SON OLARAK 12/10/2010 TARİHLİ VE 975 SAYILI KARARI İLE BİR YIL UZATILAN İZİN SÜRESİNİN, 17/10/2011 TARİHİNDEN İTİBAREN BİR YIL DAHA UZATILMASINA İLİŞKİN BAŞBAKANLIK TEZKERESİ (3/539)
Yasama Yılı:2
Birleşim:3
Tarih:05.10.2011

AK PARTİ GRUBU ADINA VOLKAN BOZKIR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Irak'ın kuzeyinden ülkemize yönelik terör tehdidinin ve saldırılarının ortadan kaldırılması amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin sınır ötesi harekât ve müdahalelerde bulunabilmesi için Hükûmet tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilen tezkere hakkında AK PARTİ Grubunun görüşlerini açıklamak üzere söz almış bulunuyorum.

Konuşmama başlamadan önce, çocuk-yetişkin, kadın-erkek, sivil-asker, polis demeden vatandaşlarımızın canlarına kasteden, vatanımızın huzur ve refahını, milletimizin birlik ve bütünlüğünü bozucu faaliyetlerde bulunan PKK terör örgütünü lanetliyor, terör örgütünün bu hain saldırılarında hayatlarını kaybeden şehitlerimize ve vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, kederli ailelerine ve milletimize sabır ve başsağlığı dileklerimi sunmak istiyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; silahlı kuvvetlerimizin hudut, şümul, miktar ve zamanı Hükûmetçe belirlenecek şekilde Irak'ın PKK teröristlerinin yuvalandıkları kuzey bölgesi ile mücavir alanlara gönderilmesi ve buralarda görevlendirilmesine ilişkin Hükûmete verilen yetkinin bir yıl daha uzatılmasını talep eden tezkere, terör saldırılarının arttığı bir dönemde ele alınmaktadır. Maalesef, bölücü terör, hâlâ ülkemizin en önemli sorunlarından biri olmaya devam ediyor. Son saldırılarda yaşanan can kayıpları kamuoyumuzda derin üzüntüye sebep olmuş, yürekleri yakmıştır. Bu noktada sorunun ekonomik, sosyal, kültürel ve diplomatik boyutlarına ilişkin aldığımız önlemleri mutlaka güvenlik boyutuyla da perçinlemek zorundayız. Terörle mücadelenin güvenlik boyutunda zafiyet göstermemiz ise asla söz konusu olamaz.

Millî Birlik ve Kardeşlik Projesi'yle meselenin kalıcı olarak çözümü, huzur ve emniyet zemininin tesisi, kardeşlik ikliminin yeniden pekiştirilmesi için eşsiz bir imkân ve fırsat oluşmuştur. Bu sürecin başarıyla neticelendirilmesi, elbette demokrasimize kazandıracak, elbette terörle mücadelemize güç katacak ve elbette bir bütün olarak Türkiye'ye, Türk Milletine kazandıracaktır. Terör sadece iktidarın bir meselesi değildir, terör iktidarla birlikte muhalefet partilerimizin de bir meselesidir, öyle olmalıdır. Bu mesele ülkemizin ortak bir meselesidir ve terörün sıktığı kurşun sadece Hükûmetimize değil bu ülkenin bütün insanlarına, birliğimize, kardeşliğimize sıkılmaktadır. Terör sadece can güvenliğimize değil, bu ülkenin kaynaklarına da kurşun sıkmaktadır.

Hükûmetimizin son dokuz yılda attığı kararlı adımlarla Türkiye gecikmeli de olsa doğru noktayı yakalamıştır. Demokratik standartlarını ileriye taşıyarak, özgürlük alanlarını her geçen gün daha da genişleterek ama güvenliğini zedeleyecek unsurlara da taviz vermeyerek Türkiye bugün bölücü terör örgütünü köşeye sıkıştırmış bulunmaktadır. Şimdi köşeye sıkışan bu belayı daha da fazla vakit kaybetmeden ama sabır unsurunu da unutmadan ortadan kaldırmamız gerekiyor.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; terör karşısında demokratik hukuk devletinin sınırları içinde kalarak başarılı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Milletimiz, güvenlik güçlerimiz ve ordumuz bu mücadelede hiçbir zaman zaafa kapılmadan büyük bir kararlılık göstermiştir, göstermeye de devam edecektir. Milletimizin huzur ve selameti cumhuriyetimizin bekası için çağın getirdikleri ve yeni şartlar karşısında gereken adımlar bundan sonra da aynı kararlılıkla atılacaktır. Önümüzdeki dönemde de temel önceliğimiz birlik ve beraberliğimizi, toplumsal barışımızı her şeyin üstünde tutmak olacaktır. Bugün içeride ve dışarıda karşı karşıya bulunduğumuz zorlukları ancak ortak hedef ve değerlerimiz etrafında birbirimize daha çok kenetlenerek aşabiliriz. Bu bakımdan Hükûmetimizin başlattığı Millî Birlik ve Kardeşlik Projesi'ne herkesin sahip çıkması, bu hususta atılacak samimi adımlara destek vermesi bu birliktelik ruhuna yakışacak bir manzarayı da ortaya çıkaracaktır.

Burada belirtmek istiyorum ki Hükûmetimiz ile terör örgütü arasında siyasi görüşme anlamına gelecek hiçbir temas olmamıştır, olması da mümkün değildir. Ancak terör örgütünün tasfiye edilmesi amacıyla, tekrar ediyorum terör örgütünün tasfiye edilmesi amacıyla devletin ilgili kurumları her zaman görüşme yapmıştır ve gerekli olduğunda bundan sonra da yapılacaktır. Buradaki tek amacımız terörün tasfiyesidir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Silahlı Kuvvetlerinin Irak'ın kuzeyinde yerleşik terör odaklarını hedef alan sınır ötesi harekâtlarının sürdürülmesi meselenin güvenlik boyutu açısından büyük önem taşımaktadır. Tezkerenin tek hedefi vardır, o da sadece ve sadece bölücü terör örgütüdür, örgütün bölgedeki mevcudiyetidir. Bundan başka hiçbir arzumuz, hiçbir kapalı veya açık hedefimiz yoktur. Bu bakımdan, bu tezkerenin bölgesel barış ve istikrar ortamı açısından da büyük bir önem taşıdığı aşikârdır. Irak'ın kuzeyinde bölücü terör örgütünün varlığı sona ermeden Türkiye-Irak ilişkileri de arzu edildiği seviyede gerçekleşemeyecektir, bölgesel barışın ve istikrarın da sağlanamayacağı açıktır.

Anılan bölgede terör odaklarına yönelik bugüne kadar gerçekleştirilen tüm sınır ötesi harekâtlarda Iraklı sivillere ve sivil yerleşim birimlerine zarar verilmemeye azami özen gösterilmiş ve bunda da başarılı olunmuştur.

Sınır ötesi operasyonlar, Türkiye'ye yönelik terör tehdidini ve saldırıları bertaraf etmek, terör örgütünün hareket serbestisini ve lojistik teminini engellemek, terör örgütü üzerinde baskı oluşturmak ve nihai olarak Irak'ın kuzeyini terör örgütünden temizlemek maksatlarıyla icra edilmektedir. Dolayısıyla yüce Meclise sunulan tezkerenin tek hedefi, sadece PKK terör örgütünün bölgedeki mevcudiyetidir. Türkiye'nin Irak'a karşı gizli bir gündemi hiçbir zaman olmamıştır. Terör belasından büyük zarar gören Irak'ın da Türkiye'nin iyi niyetinden şüphe duymaması gerekmektedir. Kaldı ki Türkiye bu konuda gerek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin ilgili kararları gerek uluslararası hukuktan doğan hakları çerçevesinde hareket etmektedir.

Tercihe şayan durum, PKK'nın Irak'ın kuzeyinden ülkemize yönelttiği tehdit ve saldırıların durdurulmasına ilişkin önlemlerin doğrudan Irak makamlarınca alınmasıdır. Ancak bu önlemler alınmadığı takdirde, ülkemizin söz konusu terör tehlikesine karşı gerekli gördüğü tedbirlere başvurma hakkının saklı olduğunun da herkes tarafından bilinmesi, kabul edilmesi zorunludur. Tezkere Türkiye'nin bu tedbirleri resen alabilmesi bakımından önem taşımaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hükûmetin terörle mücadelede izlediği politika çok boyutlu, bütüncül ve sonuç odaklıdır. Bu çerçevede, silah kuvvetlerimizin sınır ötesi harekâtlarının yanı sıra, öncelikle Irak ve Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, tüm uluslararası aktörler nezdinde yoğun diplomatik ve siyasi temaslarımız sürmektedir.

Irak ve ABD ile daha yapısal ve işlevsel ve düzenli eş güdüme dayalı bir iş birliği geliştirilmesini hedefleyen üçlü mekanizma süreci 2008 yılı Kasım ayında başlatılmıştır.

Öte yandan, terör örgütünün Irak'ın kuzeyindeki faaliyetlerine ilişkin olarak üçlü mekanizma çerçevesinde anlık istihbarat paylaşımını sağlamak amacıyla 2009 yılı Haziran ayında Erbil'de bir istihbarat irtibat ofisi de faaliyete geçirilmiştir. Keza terör örgütünün bu bölgedeki faaliyetlerinin engellenmesine ve örgütün tasfiyesine yönelik uygulama tedbirlerini içeren üçlü eylem planı Türkiye, Irak ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından 11 Nisan 2010 tarihinde imzalanmıştır.

Tüm bu çalışmalarımıza paralel olarak Irak'ın toprak bütünlüğü ve siyasi birliği çerçevesinde Irak Kürt Bölgesel Yönetimiyle de temaslarımız geliştirilmiştir. Bu suretle, terörle mücadele ve güvenlik alanında iş birliğinin güçlendirilmesi, ekonomik ve ticari faaliyetlerimizin çeşitlenerek geliştirilmesi, sosyal ve kültürel alanda etkileşimin artırılması hedeflenmiştir.

Irak Merkezî Hükûmeti ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi PKK'nın Irak'ın kuzeyindeki mevcudiyetinin Irak'a ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimine zarar verdiğinin farkındadırlar, ancak bunun somut tedbirlere dönüştürülmesi ve bu tedbirlerin de somut sonuçlarının alınması şarttır. Irak makamlarıyla karşılıklı temas ve istişarelerimiz önümüzdeki dönemde de sürdürülecektir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Orta Doğu'daki gelişmeler tüm dünyanın dikkatini bir kez daha bu bölgeye toplamıştır. Gelişmeler Orta Doğu'nun bir nüvesini oluşturan Irak'ın istikrar ve barışı açısından da büyük önem taşımaktadır. Orta Doğu ülkelerindeki ve Irak'taki gelişmeler müspet ya da menfi sonuçlar yaratabilecektir. Bu sebeple, Irak'ta güvenlik ve istikrarın tesisi ve iç barışın sağlanması Türk dış politikasında önemli yerini ve öncelikli yerini korumaktadır. Toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini koruyan, komşularıyla barışık siyasi istikrarı sağlamış müreffeh bir Irak'ın Orta Doğu coğrafyasında güvenlik ve refah kuşağı oluşturulmasında kilit role sahip olacağı konusunda şüphe bulunmamaktadır.

Nasıl ki teröre ayıracağımız kaynağı ve zamanı demokrasimizin standartlarını ilerletmeye, ülkemizin kalkınmasına ayırmak istiyorsak ve ülkemizde de bu tür tezkerelere artık ihtiyaç duymayacağımız, sürdürülebilir bir güvenlik ortamının tesisini de aynı ölçüde arzu ediyoruz. Bu mesele artık tarihe havale edilsin, Türkiye Cumhuriyeti 100'üncü yıl dönümünde dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olsun istiyoruz. Bir yandan terörü sona erdirecek bir yandan demokrasimizi güçlendirecek ve Türkiye'yi hızlı bir noktaya, hızlı bir şekilde ileri noktalara taşıyacağız.

Yüce Meclisin önceki yıllarda olduğu gibi tezkereye destek vereceğine, böylelikle terörle mücadele etme yönündeki kararlılığımızı, bu konudaki dayanışma ve bütünlüğümüzü bir kere daha göstereceğine inanıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, devletiyle, Meclisiyle ve milletiyle varlığına yönelen her türlü hain girişimi boşa çıkaracak bir güce sahiptir.

Tezkerenin bir yıl süreyle uzatılması konusunda yüce Meclisin desteğini esirgemeyeceğini ümit ediyor, saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)