| Konu: | BAZI SORUŞTURMA VE OPERASYONLARDA KOLLUK GÜÇLERİNE HUKUKA AYKIRI UYGULAMALAR YAPTIRDIĞI; AÇIKLAMALARINDA KULLANDIĞI BAZI İFADELERLE DEVLET ADAMI CİDDİYETİNDEN UZAKLAŞTIĞI; GÖREV VE SORUMLULUKLARINI KÖTÜYE KULLANDIĞI İDDİASIYLA İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN HAKKINDAKİ (11/1) ESAS NUMARALI GENSORU ÖNERGESİNİN GÜNDEME ALINIP ALINMAYACAĞI HUSUSUNDAKİ GÖRÜŞMELERİN GENEL KURULUN 25/10/2011 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA; GÜNDEMDEKİ SIRALAMA İLE ÇALIŞMA SAATLERİNİN YENİDEN DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 8 |
| Tarih: | 18.10.2011 |
MUHARREM İNCE (Yalova) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Az önce, ataması yapılmayan öğretmenlerin atamasını yapmadığınız gibi sorunlarının da araştırılmasını istemediğinizi ?
Özellikle parmak kaldırmanızı istedik ki, oylamada yoklama istedik ki, sizleri de burada görelim diye. Herhâlde öğretmenler sizinle gurur duymuyordur.
Değerli milletvekilleri, denetim niçin önemli? Bizim iki tane görevimiz var; yasama faaliyetlerine katılmak, denetim faaliyetlerine katılmak.
Meclis keyfî olarak çalıştırılamaz. Geçen gün, burada Meclis Başkan Vekili bu yüce Meclisi bir saat on dakika bekletiyor. Böyle bir şey yok. Burası, Sayın Başbakanın ya da Sayın Cemil Çiçek'in yazıhanesi değildir. Burası, Sayın Cemil Çiçek'in bürosu değildir, ofisi değildir. Burası, Türkiye Büyük Millet Meclisidir. "Büyük millet" kavramı vardır ve seçilmiş insanlar vardır burada. Türkiye'nin seçilmiş en yüce organıdır burası.
Değerli milletvekilleri, Meclis açılır açılmaz bir araya geliyoruz grup başkan vekilleriyle, bir karar alıyoruz. Diyoruz ki: Salı günleri, çarşamba günleri birer saat denetim, çarşamba, perşembe yasama faaliyetleri. Geçen hafta tamam bir istisna vardı, anladık. Bugün ne var? Böyle bir keyfilik olamaz.
Yasamaya şekil verme girişimleri var. Yol olur diye söylüyorum. Meclis bürokratlarını uyarıyorum buradan. Sakın ola bunları görmediğimizi zannetmeyin!
Bakın, uyarıyorum: 7 Ekim Cuma akşamı, 7 Ekim Cuma akşamı mesai saati bitimine dört dakika kala grup bürosunun kapısına sıra sayılarını asıyorlar sanki cami avlusuna çocuk bırakır gibi. Burada kişisel konuşmalar hemen kapatılıyor. Yasama organına saygısızlık bu. Böyle bir şeye hakkınız yok. Keyfiliğe son vereceksiniz. Kesinlikle bunu yapacağız. İç Tüzük'le, Anayasa'yla, ilgili konularla yapacağız bunu.
Değerli arkadaşlarım, yasama organındaki saygısızlık öyle noktalara gelmiş ki, apartman yönetimi bile böyle toplanmaz. Geri gönderilen soru önergeleri -biraz sonra örnekleriyle anlatacağım- yok böyle bir hakkınız. Bunu Sayın Cemil Çiçek mi geri gönderiyor, Meclis bürokratları mı geri gönderiyor? Bunların hesabını soracağız. "İstifa etmeyi düşünüyor musun?" diye bir bakana soru soruluyor. Ben dokuz yıldır milletvekiliyim, yüzlerce, binlerce soru önergesi var bu şekilde. "İstifa etmeyi düşünüyor musun?" Bu, bir başbakana da sorulabilir, bakana da sorulabilir. Şimdi, geri gönderme modası başladı. Siz, yasamayı kontrol altına alma, yasamayı dizayn etme, yasamayı terbiye etme çabalarından bir kere vazgeçin. Bunları size yaptırmayız biz. Bunu biliniz.
AHMET AYDIN (Adıyaman) - İç Tüzük'e uygun olarak verecek, İç Tüzük'e.
MUHARREM İNCE (Devamla) - Önemli bir gündem yokken, önemli bir gündem yokken bunu yapanlar, önemli bir gündem geldiğinde neleri yapmazlar, artık size bırakıyorum. Biz Mecliste 2 tane bürokratın oyuncağı olmayız, olmadığımızı göreceksiniz. Tekrar tekrar uyarıyorum: O soru önergelerini Sayın Cemil Çiçek mi geri gönderdi, Meclis bürokratları mı geri gönderdi? Herkes hakkını bilsin, herkes haddini bilsin!
Komisyonları bile yönergeyle yönetmeyi düşünebiliyorsunuz. Değerli arkadaşlarım, bu, kreş yönergesi mi? Bu, yangın yönetmeliği mi? Ne bu? Meclis, bir şov yeri değildir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan? [AK PARTİ sıralarından gürültüler, alkışlar (!)]
Bak, bak, o mazbatasındaki mürekkebi kurumadan kendini göstermek isteyen sayın vekiller var ya onlarla önümüzdeki günlerde bu kürsüden hesaplaşacağım. O, tek tek laf atanları yazıyorum bir kenara, merak etmeyin. Sizinle hesaplaşacağım. Sizinle hesaplaşacağım.
Değerli arkadaşlarım, şimdi, burada, Başbakan böyle düşünüyor olabilir?
HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) - Şov yapma!
MUHARREM İNCE (Devamla) - Soru önergelerini cevaplamayacaksınız, Meclis Başkanı geri gönderecek, burada yoklamalara katılmayacaksınız, Başbakan Meclisi şov yeri görecek, TRT 3'ten sesimizi kısacaksınız. Biz majestelerinin muhalefeti değiliz, siz de majestelerinin meclisi hâline getiremezsiniz burayı.
Şimdi size şunu söyleyeyim: Ben az önce sordum. Biz, Cumhuriyet Halk Partisinden 57 milletvekili düşünce suçlusu olan arkadaşlarımızı Silivri'de gittik, ziyaret ettik.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Sana göre!
MUHARREM İNCE (Devamla) - Ben bu isimleri açıklamaya hazırım Sayın Bahçekapılı.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Açıkla! Açıkla!
MUHARREM İNCE (Devamla) - Siz kendinizi açıkladınız. Sizinkiler düşünce suçlusu değil, sizinkiler götürme suçlusu. (CHP sıralarından alkışlar)
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Arkadaşlıkta suç ayrımı olmaz!
MUHARREM İNCE (Devamla) - Siz o 26 kişiyi açıklayınız. Bunlar kim?
METİN METİNER (Adıyaman) - Siz savcı mısınız, hâkim misiniz? Yargısız infaz yapıyorsunuz!
MUHARREM İNCE (Devamla) - Bakın, bu soru önergesi çok önemlidir.
2002 yılında, şu anda AKP'den milletvekili olan bir değerli şahsiyet o zaman milletvekili değil, dedi ki: "Bir ihaleye girdim, AKP'nin Çankaya Belediye Meclis üyesi bu ihaleyi aldı, bana haksızlık yapıldı."
İSMET UÇMA (İstanbul) - Kim o açıkla!
MUHARREM İNCE (Devamla) - "Sayın Milletvekilim bir soru önergesi verir misin?" dedi. Sayın Gazalcı'ya geldi, Denizli Milletvekilimize.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Açıkla! Açıkla!
MUHARREM İNCE (Devamla) -Sayın Gazalcı da o arkadaşın isteği üzerine bir soru önergesi verdi. O değerli şahsiyet şimdi sizin aranızda milletvekili olarak bulunuyor. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlarım, siz milletvekillerinin soru önergelerini geri döndüreceksiniz, milletvekillerinin soru önergelerine cevap vermeyeceksiniz yani milletvekillerini ciddiye almayacaksınız, sonra o milletvekilleriyle burada anayasa yapmaya çalışacaksınız.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, şunu söyleyeyim? Sayın Bahçekapılı, biz size dedik ki: Din ile devlet işlerini ayırın. Türkiye'de anlamadınız, Mısır'a gidince anladınız, Libya'da anladınız.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Bana niye cevap veriyorsun, Kurula konuş Kurula!
MUHARREM İNCE (Devamla) - Şimdi, ben size şunu söylüyorum, bakın diyorum ki: Siyasetle dostluğu da ayırın.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Bana deme!
MUHARREM İNCE (Devamla) - "Dostlarımı satmam." dediniz de.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Satmam!
MUHARREM İNCE (Devamla) - Ben hiç satmadım, yirmi yıl otuz yıl önceki dostlarım hâlâ burada, ben hiç satmadım, onu ayrıca belirteyim.
Şimdi, bakınız, hangi soru önergeleri geri döndürülmüş? Ben demişim ki Sayın Başbakana: "Bizim bunlarla 4 kez, PKK'yla bir araya oturduğumuzu söyleme şerefsizliğini yapanlar, bu alçakça iftirada bulunanlar bunun hesabını her yerde vereceklerdir." Ben, bunu Sayın Başbakana sormuşum, "Bu ifadeyi kullandınız mı?" diyorum, ben kullandığını biliyorum. Siyaset bu değil midir zaten, soru önergesi bu değil midir? Meclis Başkanı bunu geri gönderiyor.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - İsmini açıklar mısınız Sayın İnce?
MUHARREM İNCE (Devamla) - Bakın, yine aranızda bir milletvekili? On ay önce soru önergesi vermişim, on ay önce; demişim ki: "O anda İstanbul Belediye Meclis üyesi olan değerli şahsiyet ilansız ihale aldı mı, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis üyesiyken aldı mı?" Şimdi kendisi Büyük Millet Meclisi üyesi. On aydır buna niye cevap veremiyorsunuz? (CHP sıralarından alkışlar)
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Savcılığa ver, savcılığa!
MUHARREM İNCE (Devamla) - Yine bir başka soru önergesi, demişim ki :"İDO çalışanlarının maaşlarından 500 lira civarında para düştü mü?" Sekiz aydır buna cevap veremiyorsunuz.
Demişim ki: "Van Belediyesinden Sayın Başbakana halı hediyesi yapılmış." Belki yapmadılar bu hediyeyi, belki halı almış gibi gösterdiler. "Bunlar ne oldu?" diye soru önergesi vermişim. Ne zaman vermişim? Söyleyeyim: 21/01/2011. Hâlâ cevap yok. On aydır, on bir aydır, bir senedir soru önergelerine cevap veremiyorsunuz.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Ciddi sorulara cevap veriyoruz, ciddi!
MUHARREM İNCE (Devamla) - Şimdi de bunları kısmaya çalışıyorsunuz. Meclis TV'nin sesini kıstığınız zamana, saat 19.00'a kadar size bu Genel Kurul meydanını, burayı size dar ederiz! (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Sesimizi kısmaya çalışmayın, her gün saat 19.00'a kadar burada gereğini yaparız.
Hepinize teşekkür ediyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)