| Konu: | AK PARTİ GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 111 |
| Tarih: | 28.05.2013 |
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugünkü Danışma Kurulumuzun asıl mahiyeti, geçen haftadan yarım kalan işlerimizin devamı -ki, bildiğiniz gibi, geçen hafta sonunda- Petrol Kanunu'yla ilgili düzenlemenin, temel yasa olarak görüşülen düzenlemenin geneli üzerindeki görüşmeler tamamlandıktan sonra, bugün birinci bölüm üzerindeki görüşmeler ve arkasından varsa maddelerle ilgili önergelerinin görüşülüp oylanması ve tasarının kanunlaşması.
Arkasından, YÖK Kanunu'nda değişiklik yapan bir kanun? Bu da 5 yeni üniversitenin, vakıf üniversitesinin kurulması, 1 üniversitenin adının değiştirilmesi, yürürlük ve yürütme maddeleriyle birlikte 8 maddelik bir kanun tasarısının görüşmeleri.
Bir de Sayın Meclis Başkanımız vasıtasıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın bizden talep ettikleri, yarın da Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda konuşmasını yapmasını biraz önce, bir saat önce veya bugünkü gündemin başında Türkiye Büyük Millet Meclisinin kabul ettiği Tunus Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının burada bulunması münasebetiyle, Tunus'la ilgili 2 uluslararası sözleşme? Bunlardan biri, Türkiye Cumhuriyeti ile Tunus Cumhuriyeti Arasında Dostluk ve İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı; diğeri de, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Tunus Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının onaylanmasıyla ilgili uluslararası sözleşme.
Dün, siyasi parti grup başkan vekilleriyle yaptığımız haftalık görüşme çerçevesinde, bu uluslararası sözleşmeyi de sizler uygun gördüğünüz takdirde? Sayın Cumhurbaşkanı buraya geliyormuş, Türkiye Büyük Millet Meclisinde de bir konuşma yapacak; bu konuşmadan önce, bizler, iki ülke arasındaki dostluğu pekiştirebilmek adına bugün itibarıyla, eğer, bu uluslararası sözleşmelerin de oylamasını yaptığımız takdirde olumlu olur, uygun olur diye ifade ettik. Kendileri de, prensip olarak uygun olduklarını ifade etiler. İnşallah, bugün, belli bir zamanda uluslararası sözleşmeyi de haletmiş olacağız.
Bir de, değerli arkadaşlar, Türkiye Cumhuriyeti ve Gürcistan Arasında Ahıska-Borçka Enterkonneksiyon Hattı Yoluyla Sınır Ötesi Elektrik Ticaretine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı'nın, yani uluslararası sözleşmenin bugün görüşülmesiyle ilgili mesele, bu haftaki gündemimiz, perşembe gününe kadar.
Cuma günü, Cumhuriyet Halk Partisi Grubundan milletvekili arkadaşlarımızın BAŞKENTGAZ dolayısıyla Sayın Başbakan hakkında verdikleri gensoru önergesinin görüşülmesini tamamlamış olacağız.
Ümit ediyorum, diliyorum ki, bu çerçevede, biz, bugün, yarın ve perşembe günü Petrol Kanunu Tasarısı'nı bitirmek, 3 uluslararası sözleşmeyi onaylamak ve YÖK Kanunu'ndaki 5 vakıf üniversitesinin kurulması ve 1 üniversitenin adının değiştirilmesiyle ilgili kanun tasarısını kabul ettikten sonra, Cuma günü sadece gensoruyu görüşüp illerimize seçim faaliyetlerinde bulunmak üzere gitmeyi arzuluyoruz. Ama Türkiye Büyük Millet Meclisinde rüzgârın hangi yönden hangi şiddetle eseceği, dalgın mı, durgun mu veya hızlı mı olacağı, tsunami etkisi olup olmayacağı gün içerisinde farklılaştığından dolayı bilmiyoruz. Bu süreç içerisinde, baktığımız takdirde, açıkça söylüyorum, biz, bu 3 uluslararası sözleşme ve YÖK Kanunu'yla ilgili olan meseleyi ve aynı zamanda Petrol Kanunu'nu bu hafta bitirmeyi arzu ediyoruz, gensoruyla birlikte bitirmeyi arzu ediyoruz. Eğer bu süre içerisinde herhangi bir şekilde bitmediği takdirde, cuma günü gensorudan sonra bu kanunların da görüşülmesine devam etmeyi istiyoruz ama herhâlde siyasi parti gruplarımızla yaptığımız prensipteki konuşmalar çerçevesinde, tahmin ediyorum, perşembe günü bu kanun tasarıları da bitmiş olacak ve cuma günü sadece gensoru görüşülmesiyle birlikte bu haftanın da işlerini bitirmiş olacağız.
Bakınız değerli milletvekilleri, saat altı buçuk, AK PARTİ grup önerisi konuşuluyor. Genel Kurul saat üçte başladı. Üç buçuk saat oldu, hâlâ gündeme geçemedik. Şimdi, benden sonra 3 konuşmacı var, yarım saatlik süre de bu, toplam yedi saat. Haydi yarım saatini gündem dışı konuşmalara vermiş olalım; üç buçuk saatlik süre içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine gelmeye uğraşıyoruz.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Muhalefet konuşmasın mı Başkan?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Muhalefet konuşsun. Muhalefet konuşsun. Niye konuşsun? Muhalefet, önergeleriyle konuşsun. Muhalefet, kanunun bölümleri üzerinde konuşsun. Muhalefet, soru-cevap sisteminde gelsin sayın bakana konuyla ilgili can alıcı sorular sorsun, hem millet bu konu hakkında bilgi sahibi olsun hem de milletvekilleri bu konuda yeterli bilgi sahibi olsun. Bir yanlış varsa sorularla, yapılan görüşmelerle, muhalefetin de katkılarıyla bu milletin aleyhine olabilecek herhangi bir düzenlemeyi yol yakınken geri çekmenin yollarını bulalım. Öyle bir şartlanmışlıkla ortaya çıkılıyor ki, iktidar partisinin verdiği değişiklik önergelerinin hiçbirisine -anlaşmalarımız hariç olmak üzere, istisnalar hariç olmak üzere- muhalefet saflarından hiç kimse el kaldırmıyor; parti taassubu, parti disiplini? Muhalefet partilerinin de belki makul olduğunu düşündüğümüz önergelerinde anlaşıyoruz, konuşuyoruz, diyoruz ki: "Bu önerge kabul edilebilir." Buraya gelen bir milletvekili, o önergeyle ilgili meseleyi savunan milletvekili arkadaş, ağza alınmayacak hakaretler "Ülkeyi sattınız, batırdınız, peşkeş çektiniz, şunu ettiniz, bunu ettiniz?" Grup başkan vekiline "Ya, sayın grup başkan vekili, hadi bunu kabul edelim dedik ama şu yapılan konuşmayla bizim `kabul' dememiz arasında bir paralelliği kurmak yakışık almaz bir konuma geliyor." diyoruz.
Bakın, değerli arkadaşlar, biz şu grup önerilerini neye göre konuşuyoruz? İç Tüzük'ün 19'uncu maddesine göre konuşuyoruz. İç Tüzük'ün 19'uncu maddesinde diyor ki: "İçtüzükte Danışma Kurulunun tespitine, teklifine veya görüş bildirmesine bağlanmış olan bütün hallerde, Danışma Kurulu, yapılan ilk çağrıda toplanamaz, oybirliğiyle tespit, teklif yapamaz veya görüş bildiremezse, Meclis Başkanı veya siyasî parti grupları ayrı ayrı, istemlerini doğrudan Genel Kurula sunabilirler. Bu durumda istemin oylanması ilk birleşimin gündemindeki Başkanlık sunuşlarında yer alır ve Genel Kurul işaret oyuyla karar verir." Az önce, Sayın Meclis Başkanımızın yurt dışı seyahatiyle ilgili Başkanlığın Genel Kurula sunuşlarını okudu Sayın Başkan. O süre içerisindeki yapılanda hiç kimse "Ben bu konu hakkında konuşmak istiyorum." demedi. Yıllardır uygulanan İç Tüzük'ün yanlış bir geleneği sonucunda biz bu 19'uncu maddeden siyasi parti gruplarının önergelerini içindeki yaptığı açıklamalar çerçevesinde aynen bu 19'uncu maddenin son cümlesi çerçevesinde oylamamız gerekirken 63'üncü maddeye dayanarak oyluyoruz, oylarken de onar dakika konuşuyoruz. Ne? Usul tartışması. 63'üncü maddedeki ifade de şu: "Bir konuyu öne alma veya geriye bırakma gibi usule ait konular, diğer işlerden önce konuşulur." Sayın Başkan, bununla ilgili on dakika vermek mecburiyetinde değilsiniz. 4 kişiye de konuşma vermek mecburiyetinde değilsiniz çünkü usul tartışmalarında siz üç dakikayı gelenek hâline getirdiniz. Usul tartışmaları 63'üncü maddeye göre yapılıyor. Bunu gelenek hâline getirdiniz. Bana göre grup önerileri 19'uncu maddeye göre sadece okunduktan sonra işaret oyuyla karar verilmesi gerekirken, biz usul tartışmasını 63'üncü maddeye göre yapıyoruz. "En çok" diyor? "En çok iki lehte, iki aleyhte, dört milletvekiline, en çok -yani bir lehte bir aleyhte de olabilir- on dakikayı geçmemek üzere söz verilir." diyor.
Yani bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi 22'nci Dönemde usul tartışmalarını onar dakika yaparken, Türkiye Büyük Millet Meclisi sataşmalara beş dakika cevap hakkı verirken, onu yapan Meclis Başkanlık Divanı, Meclis başkan vekilleri usul tartışmalarına üç dakikayı uygun görüp hiçbir siyasi parti grubu da buna "hayır" demezken ve sataşmalara bazen bir dakika, bazen iki dakika gelenek hâline gelmiş sözler verilirken, yani Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemiyle ilgili kısmı değiştirmek veya burada istismar konusu hâline getirmeye Meclis Başkanlığının "dur" demesi gerekir, çünkü her gün grup önerisi geliyor. Ne olduğu belirsiz. Biz bilmiyoruz. Muhalefet bizi eleştiriyor "Bu hafta ne konuşacağımızı bilmiyoruz." İnanın biz de saat bir buçukta, bakın, değerli milletvekilleri, saat bir buçukta muhalefetin hangi konuyla ilgili bir grup önerisinin geleceğini ancak Danışma Kurulunda öğreniyoruz. O anda milletvekili arkadaşlarımıza diyoruz ki "Hadi hazırlanın." "Siz, eğitim konusuymuş, buna hazırlanın.", "Reyhanlı konusuymuş, sen şuna hazırlan."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, Sayın Başkanlık Divanı, açıkçası usul tartışmasıyla ilgili olan kısımda yaptığınız güçlü bir iradeyi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışması yönündeki ortaya koyduğunuz iradeyi grup önerileri konusunda da koyacağınızı ümit ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)