| Konu: | DENİZ GEZMİŞ VE ARKADAŞLARININ ÖLÜM YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 03.05.2012 |
SIRRI SAKIK (Muş) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de Denizlerin idam edilişinin 40'ıncı yıl dönümüyle ilgili gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Biz çocuktuk, daha ilkokul öğrencisiydik, Denizlerin idamını duymuştuk. Evimizde bir yas vardı. Çünkü daha önce Mahirler öldürülmüştü. Ailemiz bu konuda duyarlı bir aileydi. Ailemizin duyarlılığı bizim üzerimizde de ciddi bir iz bırakmıştı. Denizlerle böyle tanıştık biz. Kardeşler olarak bir araya geldik, gittik bir kutu boya aldık okul harçlığıyla. İlk eylemimiz öyle oldu, gittik evimizin duvarına "Denizler ölümsüzdür. Yaşasın Deniz." diye yazdık. Babamı alıp götürmüşlerdi polisler ve neden böyle bir şey yaptı diye hesap sormuşlardı.
İşte, bizim elimizde yıllardır boya kutusu ve fırça; kahramanları yazarız taşlara, duvarlara ve haksızlıkları, isyanları yazarız.
Denizlerin yol arkadaşları bugün bu grupta, Mahirlerin yol arkadaşları bugün bu grupta, Kemal Pirlerin yol arkadaşları bugün bu grupta. Biz?
ENGİN ALTAY (Sinop) - Başka yerde yok mu?
AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Bu Mecliste, burada, bu Mecliste.
SIRRI SAKIK (Devamla) - Burada da.
Şimdi, tabii ki öyle hissediyorsanız saygı duyuyorum.
AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Ne demek hissetmek?
SIRRI SAKIK (Devamla) - Şimdi, bizimle? Bakın, mesela Mahir Çayanların yol arkadaşı Ertuğrul Kürkcü yanı başımızda.
Şimdi, biz bu inanca sahip çıkarız. Denizler idama giderken, Parlamentoda, o dönemin Adalet Partisi o dönemin Başbakanını asanlardan hesap soramıyordu, askerlerin önünde diz çökmüşlerdi ama şunu yapıyorlardı: "3'e 3" diyorlardı. İntikam duyguları vardı, rövanş duygusu vardı. Oysaki Adnan Mendereslerin idamında Denizlerin bir günahı yoktu ama onlar rövanş alıyordu sözüm ona. Onlar tarihin çöplüğüne gömüldüler ama bugün Deniz ve Deniz'in arkadaşları, Deniz'in ideolojisi okuldan üniversiteye, hayatın her alanında var ve Türkiye dağlarında, Kürdistan dağlarında da Deniz'in, Mahir'in, Kemal Pir'in ruhları dolaşıyor daha özgür bir Türkiye için. Denizler kırk yıl önce ölüme giderken cellatların önünde şunu söylüyorlardı: "Yaşasın Türk ve Kürt halkının kardeşliği, yaşasın işçiler ve yaşasın köylüler!" Tam bağımsız bir Türkiye için ipe gidiyordu, "Biz onurumuzla bir kez öleceğiz, siz onursuzluğunuzla her gün öleceksiniz." diyordu cellatlara ve onlar için idam kararına el kaldıranlara.
İşte, Deniz Gezmiş böyle bir kahramandı, var olabilmek için yok olmayı göze alan bir devrimci kadronun öncüsüydü. Biz bugün onları rahmetle anıyoruz. Ayın 6'sında Karşıyaka Mezarlığı'nda, her yıl olduğu gibi, biz, Denizleri sevenler ve Deniz'in mücadelesine destek verenler orada buluşacağız, onları yad edeceğiz çünkü onlar bu ülkede daha bağımsız bir Türkiye, daha kardeşçe bir ülke, halkların kardeşliği için korkmadan ölüme giden kahraman devrimcilerdi ve biz de onlara uygun davranacağız.
Dün bu kürsüde CHP Grubundan Aylin Hanım buraya bir fidan koydu. Fidana bile tahammül gösteremediniz. Şimdi, Sayın Başkan, ben buraya üç tane karanfil bırakıyorum ve sizden rica ediyorum, bu karanfiller bugün, bunların ruhuna uygun, bu kürsüde kalsın. Parlamentonun bir eksikliği olmaz çünkü katledilenlerin ruhunu yad etmek istiyorsanız ve büyük haksızlıklara uğradıklarını söylüyorsanız, grup toplantılarınızda da zaman zaman bunları seslendiriyorsanız, hatta gözyaşı akıtıyorsunuz. Ben eminim ki yürek ağlamazsa göz de ağlamaz. İşte, bu 3 kahramanın anısına buraya üç tane karanfil bırakıyorum ve lütfen, dün yaptığınız gibi, bu karanfilleri buradan kaldırtmayın.
Biz 6 Mayısta hep birlikte Denizlerin mezarı başında onları yad edeceğiz, onları seviyoruz, onları özlüyoruz ve ben tekrar onları rahmetle yad ediyorum.
Teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Sakık.