| Konu: | OTURUM BAŞKANI TBMM BAŞKAN VEKİLİ MERAL AKŞENER'İN 450 SIRA SAYILI KANUN TASARISI'NIN GÖRÜŞMELERİNE BAŞLANIRKEN HÜKÛMETİN BULUNMAMASI NEDENİYLE ARA VERMESİNİN İÇ TÜZÜK'ÜN 62'NCİ MADDESİNE UYGUN OLUP OLMADIĞI HAKKINDA |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 112 |
| Tarih: | 29.05.2013 |
OKTAY VURAL (İzmir) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tutumunuzun lehinde söz talep ettim. Aslında bugünkü gündem yani petrol kanunu tasarısının görüşülmesine ilişkin irade doğrudan doğruya AKP tarafından Danışma Kurulunda mutabakat sağlanmadığı için bir grup önerisiyle getirildi ve bunun görüşülmesi talep edildi. Şüphesiz böyle bir konuda gerek Komisyonun gerek Hükûmetin burada bulunmasını temin etmesi gereken de zaten AKP Grubuydu. Bu bakımdan, irade görüşülmesine yönelikse, burada bulundurmama iradesi de bir bakıma AKP Grubunun iradesiydi.
Evet, aslında gerçekten maddeye göre hem komisyonun hem hükûmetin olması gerekir. Hükûmet bir defa yoksa ondan sonra hükûmetin aranmasına gerek yok çünkü zaman zaman hükûmet veya komisyon iradesini burada temin etmemekle aslında çoğunluk iradesi bir bakıma o kanunların görüşülmesini engelliyor. Nitekim, bugünkü gündemde de bundan önce 2 tane kanun var. Burada komisyon başkanı ve hükûmet olmayınca görüşülmüyor. Demek ki bu bir iradeyle oluşuyordu. Bu bakımdan, böyle bir irade gerçekten var mıdır yok mudur bilmiyorum ama geldiğimiz bu noktada hem komisyonun hem hükûmetin aranması gerektiği izahtan varestedir. Ancak, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda bugün böyle bir konunun görüşülmesine yönelik olarak parti gruplarımızın da hazırlıkları var, konuşmaları da yapmak üzere biz buradayken, Sayın Meclis Başkanı, zannederim, Sayın Hükûmetin, özellikle Sayın Bakanın burada bulunmamasının anlık bir olay olduğunu dikkate alarak ve bir hükûmeti beklemek için de Türkiye Büyük Millet Meclisini bekletmemiş olmak için bir ara vermeyi uygun gördü. Çünkü, gerçekten bu şekilde bir irade olmadığına ilişkin bir kanaat de vardı. O bakımdan, Meclis Başkanımız tamamen Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygınlığını temin etmek ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerli milletvekillerini bir bakanı bekliyor pozisyonuna düşürmemek amacıyla inisiyatif kullanmıştır.
O bakımdan, ben buradaki temel sorumluluğun AKP Grubuna ve Sayın Bakana ait olduğunu düşünüyorum. Sayın Meclis Başkanımız da doğrudan doğruya bir tasarı ya da teklifin görüşülmemesini temin etmemek üzere bir irade olmadığını dikkate alarak ve Meclisin de beklemesini uygun görmediği için zannederim bir ara vermek suretiyle Bakanın bulunmasını temin etti. Yoksa, burada gerçekten zaman zaman bunlar oluyor, komisyon başkanı ya da bakanlar, hatta bizim konuşmacılarımız da zaman zaman oluyor. O bakımdan, bu konuda biz de bir an için konuşma zamanlamasını halledemiyoruz, konuşmacımız da olmayınca "Beş dakika ara verin." diye ifadelerde bulunuyoruz, zaman zaman bunları da yapabildik. O bakımdan, böyle bir konunun bir bekletme ya da atlama konusu temin edilmemesi noktasında iradeyi kullanan Başkanın tutumunun doğru olduğunu düşünüyorum. Ancak bundan sonraki süreçle ilgili? Bunlar usuli hususlardır ancak usul çok önemlidir çünkü bizim asıl dikkate alacağımız da usuldür. Bu usule uymamız, çoğunluk iradesini uydurmamız gerekiyor, usulü çoğunluk iradesine uyduramayız.
O bakımdan, AKP Grubunun ve sayın bakanların böyle bir konuda görüşme olurken bulunmaya ihtimam göstermesi -eğer kasıtlı bir irade yok ise- normaldir. O bakımdan, ben böyle bir konuda Sayın Bakanın bulunmamasından dolayı bir erteleme yerine bir ara verme iradesini? Bizim de geçenlerde Danışma Kurulu önerisi üzerinde bir görüşmemiz vardı, bizim de sayın milletvekilimiz yoktu o sırada, dolayısıyla bir ara verme durumu oldu. Bu bakımdan, bu tip konuları, gerçekten taktiksel olarak Meclisin çalışmamasına yönelik bir taktik, adım olarak değerlendirmemek gerektiğini düşünüyorum. Bunu da partiler arasında makul bir anlayış içerisinde ele almanın ve Sayın Meclis Başkanımızın, Meclisi yöneten Başkan Vekilimizin de bu iradesine bu yönüyle saygı göstermenin ve uygulamasının doğru olduğuna kanaat getirdim. Bu bakımdan, lehinde söz aldım.
Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)