| Konu: | KAMU FİNANSMANI VE BORÇ YÖNETİMİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 87 |
| Tarih: | 03.04.2013 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, bu maddede arkadaşlarımız usulen bir ekleme yaptıklarını ve kurul başkanının da müsteşar, müsteşar yardımcısı ve genel müdürlerle beraber yurt dışına atanmasına ilişkin bir husus düzenlendiğini söylediler ama özü itibarıyla burada kurul başkanının söylenmesinin bir tek gerekçesi olabilir isim olmanın ötesinde, o şartları zaten taşıyor olması gerekiyor. Yurt dışından geri dönmüş ve henüz üç yılını tamamlamadan tekrar gönderilecekse o zaman bu madde bir işe yarayacak; aksi takdirde, hiçbir anlamı yok, sadece kanunda onlar da diğerlerinin yanına yazılmış olacak.
Ben bu vesileyle Sayın Bakana bir iki şeyi hatırlatmak istiyorum. Değerli arkadaşlar, birçok kanunda olduğu gibi Sermaye Piyasası Kanunu'nda da, diğer düzenlemeleri yaparken de yurt dışı temsilcilikleriyle ilgili bazı düzenlemeler yaptık. Sayın Bakanım, ekonominin koordinasyonundan sorumlu Başbakan Yardımcısısınız ve sadece hazineye bağlı olarak değil, Kalkınma Bakanlığının da, ticaret müşavirliği olarak da, ekonomi müşavirliği olarak da daha önce DPT içerisinde, Merkez Bankası, şimdi SPK da yetki aldı belirli yerlerde, yurt dışı temsilciliklerimiz var. Bu vesileyle bunu da gündeme getirmek istedim.
Çünkü bir koordinasyon olması gerek arkadaşlar. Her kurum kendisine göre değil, büyükelçilik bünyesi içerisinde onların altında çalışıyorlar ama bir ülkede ekonomi müşaviri, öbür ülkede dış ticaretle ilgili olan, yani ekonomi müşaviri onlarca farklı farklı kurumları temsilen yer olmaması gerekiyor. Şunu söylemeye çalışıyorum: Bu yurt dışı temsilciliklerimizin, görevden almak istediğimiz üst düzey bürokratın mahkemeye gitmemesi için sus payı olarak verilen yerler olmaması gerekiyor. Buraların etkin bir şekilde, Türkiye'nin dış ilişkilerinde, o ülkelerle ilişkilerinde ekonomi, ticaret, finans alanındaki, tarımla ilgili ilişkilerinde, bizim ilişkilerimize katkıda bulunacak, ekonomimizi geliştirmemize katkıda bulunacak bir şekilde kullanılması gerekiyor. Onun için, bunların da bir çekidüzen altına alınmasında fayda var. Bu madde vesilesiyle onu da söylemiş olayım.
Bir de dün yarım kalan, söyleyemediğim şey vardı -siz de buradayken- hazineyle ilgili kısım. Sayın Başbakanın ekonomide söylediği veciz sözlere değinmiştim yanına ünlem koyarak. IMF borcunu söylemiştim ama şu anda borçların geldiği yere bakınca, 2012'nin son çeyreği itibarıyla 337 milyar dolara gelmiş. Bunun içerisinde de özel sektörün borcu 226 milyar dolara yükselmiş. Dolayısıyla, en ufak bir kur riski gerçekleştiği durumda özel sektörün sıkıntısının daha da artacağını çünkü kısa vadeli borçların da bunun içerisinde önemli miktarlara, 90 milyarlara yaklaştığını görüyoruz. Dolayısıyla, "Biz, efendim, borcu ödüyoruz, sorun yok." deyip sadece IMF'ye olan borcu söylemek maalesef yeterli olmuyor. Özel sektörün borcunu, kamunun borcunu, tüketicilerin kredi borcunu, kredi kartı borcunu dikkate almadan sanki her şey iyiymiş gibi yaparsak, yumuşak iniş yapalım diye yüzde 4 hedeflerken, revize edip yüzde 3,2 yaparken, sert inişle bu sefer yüzde 2,2 yapıyoruz. Eğer ona da dikkatlice bakarsanız Sayın Bakanım, ihracattan kaynaklanan yüzde 4,1'lik katkının ne kadarının altın ihracatından olduğuna bakarsanız geriye doğru dürüst bir büyüme maalesef kalmıyor. O zaman işsizliği de çözmemiz mümkün değil, cari açık sorununu da çözmemiz mümkün değil çünkü üretmemiz lazım. Üretmek için de iç talebin ve dış talebin bir şekilde canlanması lazım. Dış talepte bu canlanma olmadığına göre içerideki talebi canlandırmanın yolu ancak alacağımız önlemlerle olur dedik.
Dolayısıyla, önerimizi tekrarlıyorum: Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz her zaman ülkenin sorunlarında yapıcı, yol gösterici, uzlaşmacı bir muhalefet anlayışı içerisinde olduk. Gelin, az önce turizmle ilgili konuşmamda söylediğim gibi, temel yasaları; turizmle ilgili olan, istihdamla ilgili olan, teşvikle ilgili olan yasaları yeniden gözden geçirelim. Sayın Bakanın az önce söylediği gibi, 2008'de çıkardığımız yasayı hiç uygulamadan o maddeyi "Ne yapalım, yanlış yaptık." diye bugün düzeltmek zorunda kalmayalım. Bunlarla ilgili, iktidarıyla muhalefetiyle, ilgili kurumlarıyla, ekonomik, sosyal konseyiyle bir araya gelerek bu sorunların çözümüne alınacak köklü önlemler için yapılacak yasal çalışmaları da hep birlikte belirleyelim. Aksi takdirde, frendi, gazdı derken direksiyonu unuturuz, arabamız da uçurumdan aşağı yuvarlanır.
Henüz böyle sendeleme aşamasındayken bu önlemleri alırsak bir yerinden kurtarabiliriz diye düşünüyor, hepinize saygılar sunuyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.